Normaldir tradutor Espanhol
618 parallel translation
Bir tanesini seçmeden önce yüzlerce şapka denemiş olması gayet normaldir, ama -
Está bien que se pruebe cien sombreros antes de elegir uno...
- Normaldir.
- Es muy normal.
Normaldir, Siletsky'nin başına gelenler büyük talihsizlik.
Por supuesto, es muy lamentable lo que le sucedió a Siletsky.
Damadın bir süre için gereğinden fazla alıngan davranması normaldir.
Me lo perdonará, estoy seguro. Un novio es propenso a ser muy susceptible al principio.
Onu tuttuğum için normaldir!
Claro, lo recogí del suelo.
Yeni doğan bebeklerin biraz kilo kaybetmesi normaldir, Bob.
Eso es natural en los recién nacidos. Suelen perder peso.
Korku normaldir.
El miedo es normal.
Kavga çıkması normaldir, ama sonra konuşmak gerekir.
Una riña está bien, pero luego hay que hablarlo.
Eski arkadaşların birer içki içmesi normaldir, değil mi?
Y los viejos amigos pueden beber juntos, ¿ no?
Ağlamak son derece normaldir.
Llorar es completamente normal.
Kabul et baba, sayende böyle doğduğuma göre, yedi saat sürmesi normaldir.
- Eso tardará 7 horas? Acéptalo, Pop, con lo que me diste para empezar, se llevará todas las siete horas.
Tiyatroda çalışanlar için bunlar normaldir, bilirsin. Ya onlarla aynı fikirde olacaksın ya da orada yapacak işin olmaz.
Ya sabes cómo son la gente del teatro, o te acuestas con ellos o no tienes nada que hacer.
Bir süreliğine bu normaldir.
Tenías necesidad, de acuerdo...
Kumarda hile yaparsan, çenene yumruğu yersin, normaldir.
Te lo merecías. hiciste trampas a las cartas.
Savaşan adamların kız arkadaşlarının olması normaldir sanıyordum.
Creía que era normal tener novia para los hombres de la guerra.
Mecburen yarın buluşacağız, ilk pazarı izleyen gün normaldir.
Nosotros las encontramos adorables, a la fuerza, porque sólo ha pasado el primer domingo.
Bu bir telsizci için normaldir tabi ki.
Bueno, eso es el promedio de un señalero.
Normaldir, saat biri yirmi geçiyor.
Es normal, es la 1 : 20.
- Satılınca normaldir.
- ¿ Quién Io ha comprado?
- Bu çılgınlık! Riskler dış uzayda normaldir.
El riesgo es normal en el espacio.
Borsa'da inişler ve çıkışlar olur, bunlar normaldir!
En la Bolsa hay altibajos, es normal.
- Biri öldü - bu normaldir.
¿ Sobre qué? - Un hombre ha muerto. Es lo habitual.
Şimdi, şimdi. Bu tamamen normaldir.
Vamos, vamos, vamos.
Bu normaldir.
No tiene nada de malo.
Normaldir.
Es natural.
Tamam çok çalışmış, hem de başarılı olmuş bir gencin, bir müddet dinlenmesi, eğlenmesi, ense yapması kafayı çekmesi elbette normaldir.
Mira, está muy bien que un joven que ha estudiado tanto y tan bien se relaje, se divierta, descanse, beba cerveza y todo eso.
Çocuklar her zaman didişir, normaldir.
Los niños siempre se pelean, es normal.
Uzayda bir süre yaşadıktan sonra yönelim kaybı genelde normaldir.
Algo de desorientación es normal después de un periodo extenso en el espacio.
Gençsiniz. Genç bir adamın dünyayı değiştirmek istemesi normaldir.
En un hombre joven como vos es natural creer que se puede cambiar el mundo.
İlk seferinde bu normaldir.
Es normal la primera vez.
Kültürlü insanlar arasında bu normaldir.
Es algo natural entre gente sofisticada.
Normaldir.
Es probable.
Ama bu normaldir. Çünkü artık saatleri sayıyor.
Un poco nervioso, cuenta las horas.
Geminin kilitli yerlerinden dolayı cırcır zamazingomuz az eksik ama böyle kriz zamanlarında normaldir.
Nos faltan matracas ya que uno de los armarios fue clausurado... pero en tiempos de crisis...
Onun eşine gelen mektubu merak etmesi de normaldir.
¡ Y es normal que se interesara por el correo que recibía su mujer!
Onu vaktinden biraz erken terfi ettirdiysen, bu da normaldir.
Es muy natural que le concedas honores por encima de su edad.
Polis olarak, soru sorman gayet normaldir.
Ya que es usted un poli, me imaginaba que algo me preguntaría.
Hep bitirdiklerini sanırlar. Bu normaldir.
A todos les angustia haberse dejado lo esencial.
Tam aksine, insanlar için, kimse farkına varmaksızın, nefes almayı bırakmak çok normaldir.
Al contrario, es normal que la gente deje de respirar y que nadie se dé cuenta.
Reklamcılıkta bir müşterinin fikir değiştirip başka yere gitmesi normaldir.
En publicidad no es raro que un cliente cambie de idea y se vaya...
Her şey doğal ve normaldir. Ve bizim gibi bir sürü olduğu için, aynı zamanda da gereklidir.
Todo es natural y normal, y como somos tantos, eso es también algo necesario.
Ve dört : Eğer birkaç porsuk.. .. İngiliz Doğal Mirası Koruma Planı adına feda edilecekse, bu gayet normaldir.
Si se deben sacrificar unos cuantos tejones para llevara cabo un proyecto general, mala suerte.
Tüyleri parlak, derisi düzgün... #... kan basıncı normaldir.
Su piel es lisa su presión arterial es normal.
Kesin ölümden, 2 üzeri 260.199'e bir, belki de daha yüksek bir olasılıksızlıkla kurtulmuş olduğunuz için en başlarda yan etkileri olması normaldir.
Van a sentir algunos efectos secundarios negativos iniciales ya que han sido rescatados de una muerte segura con un factor de improbabilidad de 2 elevado a 260,199 contra 1. Posiblemente incluso mayor.
Yani normaldir herhalde...
Seguramente la tendrá nor...
Biraz kafan dağılmış. Nakillerde bu normaldir.
Claro, desorientación, es normal durante el transporte.
- Normaldir.
- Es lo normal.
- Normaldir.
- Es normal.
Bu olay burada gayet normaldir.
Eso aquí es muy normal.
Normaldir.
Eso es comprensible.
Tatlım, bu meslekte avazın çıktığı kadar bağırmadan daha azı gayet normaldir.
En este trabajo, los gritos de terror son normales.
normal 211
norma 106
norman 553
normandy 17
normalde 71
normandiya 40
normal mi 38
normal değil 24
normal davran 19
norma 106
norman 553
normandy 17
normalde 71
normandiya 40
normal mi 38
normal değil 24
normal davran 19