Ntac tradutor Espanhol
197 parallel translation
Kim? Ntac mi?
¿ NTAC?
Keşke bilebilseydim. Ama Ntac ve Hükümet'in, bizden daha büyük sorunları var, tamam mı?
Desearía saberlo pero con el NTAC, el Gobierno tiene asuntos más grandes que tú y yo, ¿ está bien?
- NTAC Kuzeybatı Pasifik Bölümü
- DIRECTORA NATC División del Pacifico Noroeste
Hastane çalışanları ve etki altındaki Ntac personeli zorlamanın kaynağını izole edene kadar olay yerinden uzaklaştırılacaklar.
El personal del hospital y los afectados de NTAC serán confinados al sitio hasta que hayamos aislado la fuente de la compulsión.
Ntac'ten hiçkimse peşinde değil.
Nadie de la NTAC viene detrás de ti.
Tamam mı? Daha sonra etkilenen herkesin NTAC revirinde kontrolden geçmesini istiyorum.
Y luego quiero que todos los que fueron infectados con esta cosa sean revisados en la clínica NTAC.
Collier ve NTAC'in önünde olmalıyız.
Mantenernos delante de Collier y del NTAC.
Bu da Ajan Baldwin. NTAC'teniz.
Él es el agente Baldwin.
Biliyor musun, NTAC seni bulabilmek için bütün yaz boyunca beni arıyordu.
Sabes. La NTAC estuvo llamándome todo el verano para encontrarte.
Bayan Tobey bugün çekap için NTAC'te olacak.
La Sra. Tobey está en la NTAC para un examen físico.
Resmim ellerine geçtiğinde, poliselere NTAC yerine seni aramaları için ne kadar verdin?
¿ Cuánto le pagaste a esos policías, para que te llamaran a ti en lugar de al NTAC... cuando tuvieron mi foto?
Bizimle NTAC arasında bir çeşit aracı olmayı önerdi.
Se ofreció de mediador entre nosotros y el NTAC.
Beni NTAC hastanesine mi yollayacak?
¿ Devolverme a la instalación médica de la NTAC?
Onu NTAC'ten önce bulmamız gerekiyor.
Tengo que encontrarlo antes que la NTAC.
NTAC'e geri gitmek istemediğin için bana geldin.
Viniste a mí porque no querías regresar a la NTAC.
Öyle. Yalnızca bilirsin, FBI, NTAC için çalışan bir babanın yanında büyümek...
La tenemos, es sólo que crecer con un papá que trabaja para el FBI, la NTAC- -
Beni NTAC hastanesine mi yollayacak?
, ¿ devolverme a la instalación medica de la NTAC?
- NTAC ile işinizi düzene koydu mu?
¿ Consiguió mantenerlos lejos de la NTAC?
NTAC sana tüm kaynaklarını öneriyor.
La NTAC te esta ofreciendo todos sus recursos.
NTAC yarınki galada hazır bulunacak mı?
¿ Querrá la NTAC estar presente en la gala de mañana?
Ne yapacak ki? Beni NTAC hastanesine mi yollayacak?
¿ Devolverme a la instalación médica de la NTAC?
Eğer hastaysanız, yapılması gereken şey NTAC'a bildirmek. Fakat iyiyseniz... Karantinaya girmek kolay bir adım ama dışarı çıkmak, bu çok daha zor olabilir.
Si están enfermos, lo más responsable es informarlo a la NTAC pero si están bien entrar en cuarentena es un paso fácil pero salir, eso podría ser considerablemente más difícil.
NTAC muayenehanesine her geldiklerinde. Her kontrollerinde.
Cada vez que vinieron a servicios médicos de NTAC, en cada revisión.
NTAC'in ortasına girip "bunu biz yaptık", "onları biz hasta ettik" diye bağıralım mı?
Vamos hasta la NTAC y gritamos "nosotros lo hicimos, hicimos que se enfermaran".
Bizi toplamaya başladıkları sırada, NTAC bunu kişisel görevim haline getirdi.
La NTAC lo hizo cuando empezaron a rodearnos.
"4400 teknolojisinin babası" denen adam bu mesele üzerinde çalışıyor. Ve sen, az önce NTAC tıbbi bölüm yöneticisinin kafasına silah dayadın.
Tenemos al llamado "padre de la tecnología de los 4400" trabajando en el caso y le acabas de poner una pistola en la cabeza al director médico de la NTAC.
NTAC bir tedavi bulmak istiyorsa eğer.
Eso es si la NTAC quisiera una cura.
Doktor Burkhoff, NTAC hakkında san sıkıcı hikâyelerden bahsetti.
El Dr. Burkhoff ha hilado todo tipo de historias sobre la NTAC.
NTAC Collier'ı senin vurduğunu biliyor.
La NTAC sabe que le disparaste a Collier.
Maia'nın günlüğünü NTAC'e vermek için 24 saatim kaldı ve bundan elde ettiğim tek bir yasal seçenek yok.
Tengo 24 horas para devolver el diario de Maia a la NTAC y ninguna opción legal para librarme.
- NTAC ne isterse, alır. Fakat evde, onu koruyacağıma güvenen 9 yaşında bir kızım var.
Bueno, lo que la NTAC quiere, la NTAC lo consigue pero tengo una niña de 9 años en casa que cuenta conmigo para protegerla.
Fakat biz hâlâ oyundayız, ve bu yakalamacayı NTAC düzenliyor.
Pero todavía somos parte del juego. La NTAC va a hacer la captura.
Bana NTAC'i bağla.
Ponme a la NTAC en el teléfono.
Şu an, NTAC'in yarısı oraya gidiyor.
Ahora mismo, la mitad de NTAC se está dirigiendo a ese lugar.
Biz NTAC'teniz.
Somos de NTAC.
NTAC'i peşimden almak için mi bunu yaptın?
¿ Falsificaste esto para sacarme a la NTAC de encima?
Konuşuyor mu? NTAC mi?
"¿ Te habla?"
Eğer NTAC kimliğim olmasaydı, bir hücrede oturuyor olacaksın.
Si no mostraba la credencial de la NTAC ahora estarías sentado en una celda de la cárcel.
NTAC GÖZETİMİNDE ÖLDÜ
MURIÓ BAJO VIGILANCIA DE LA NTAC.
Bir baba ve NTAC'e sahip olmanın etkileri galiba.
Bueno, supongo que es el privilegio de tener un padre en la NTAC.
Skouris, NTAC.
Skouris, NTAC.
Diana'nın koruduğu şu 4400'ler... NTAC, bunun sorumlusunun onlar olmadığından emin olana kadar gün ışığı göremeyecekler.
Entonces esos 4400 que Diana estaba protegiendo no verán la luz del día hasta que la NTAC asegure que no son responsables.
Peki, NTAC sağlık görevlilerini ona vereceğim.
Sí, lo pondré en el centro médico de la NTAC.
İmzalayı ver. Şu an NTAC revirine gidiyor.
Fírmelos y estará en camino al centro médico de la NTAC.
NTAC Ajanları.
- Agentes del NTAC.
NTAC ile, Hükümet ile, bilemiyorum.
NTAC, el Gobierno entero, no lo sé.
Onu NTAC revirine teslim etmenin zamanı geldi, öyle değil mi?
Es hora de entregarlo al Centro Medico de la NTAC, ¿ no?
Kim? Ntac mi?
¿ La NTAC?
Ama Ntac ve Hükümet'in, bizden daha büyük sorunları var, tamam mı?
Pero la NTCA y el gobierno... tienen mayores problemas que tú o yo. ¿ De acuerdo?
- NTAC Kuzeybatı Pasifik Bölümü
- NATC División del Pacifico Noroeste
Henüz herhangi bir tutuklanma olmasada da, NTAC'in iddiasına göre ilerlemenin...
No hay ningún sospechoso por el momento.