English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ O ] / Obama

Obama tradutor Espanhol

1,184 parallel translation
1 Temmuz 2009'da Başkan Obama ve ABD Temsilciler Meclisi yaptıkları hizmetler ve ülkelerine bağlılıkları için... WASP'ın 1074 üyesine Temilciler Meclisi Altın Madalyası verdi.
- SUBTITULOS.ES- Difunde la palabra.
Obama'dan nefret etmiş!
- Odiaba a Obama.
Ben Obama'nın yeğeniyim.
- No. Soy sobrino del presidente Obama.
Rap müziğini Troy keşfetti. Ayrıca hem Danny Glover'ın hem de Başkan Obama'nın akrabası.
Troy hace música rap, y es pariente de Danny Glover y al presidente Obama.
Yanan kafatası.
Calabera en llamas, Obama,
Asilerin sayısındaki artış ile, Amerikan güçleri, asilere karşı yeni bir saldırı başlattı. Afganistanın güney bölgelerinde,... Obama Yönetimi...
Con un incremento en el número de tropas, las fuerzas militares estadounidenses empiezan una ofensiva contra cualquier insurgente en las regiones del sur de Afganistán.
Obamalar? Ünlü birisi?
Madonna, las gemelas Obama, alguien famoso?
- Başka Obama'nın bir resmi. - Müslümanlar için.
Una foto del Presidente Obama para los musulmanes.
Size üniversiteye giriş imkanı tanıdığınız için ve kendimi tertipleyip, yeni bir Obama olma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.
Asi que quiero agradecerle. Por darme la oportunidad de ir a la universidad. Formarme y ser el próximo Obama.
Obama!
Obama! !
Obama!
Obama!
Obama!
! Obama!
Obama'nın sağlık koruma planı bütün medikal hizmetleri kapsayacak.
El plan de salud de Obama incluirá la cobertura de todos los servicios médicos esenciales. !
Obama zalim bir hiledir.
Obama es un engaño cruel.
Obama, Başkan Bush tarafından başlatılan ABD, Meksika ve Kanada arasında yürütülen güvenlik ve refah görüşmelerini devam ettireceğine söz verdi.
Obama prometió que iba a reanudar las negociaciones de la Asociación de Seguridad y Prosperidad ( SPP ) entre Mexico y Canadá, que inició el presidente Bush.
Obama Aldatması.
La Decepción de Obama
Barack H. Obama savaşı bitirmeye ve askerleri eve çabucak getirmeye söz verdi.
Barack H. Obama prometió terminar la guerra y traer rapidamente a nuestras tropas a casa.
Aday Obama Amerikan işçilerine onları Nafta ve GATT düzenlemelerinin elinden kurtaracağına söz verdi ama şimdiden bu sözleri bozdu.
El candidato Obama le dijo a los trabajadores Americanos de que los iba a sacar de NAFTA y GATT, y el ya está rompiendo esas promesas.
Bu filmde biz Obama'nın dediklerinin aksini yaptığını ve Bush'un hizmet ettiği aynı seçkin menfaatler için çalıştığını ispat edeceğiz.
En esta película demostraremos que Obama dice una cosa y hace otra. Y que trabaja para los mismos intereses elitistas a los que Bush sirvió.
Eğer gerçekten insanlık için bir ümit var ise, bunun kaynağı Barak Obama'yı dünyanın kurtarıcısı olarak sunan... Madison-Avenue'nun sahte gerçeklik yaratıcıları değildir.
Si la humanidad tiene alguna esperanza de lograr un cambio verdadero para lo mejor, no vendrá de los fabricantes de falsas realidades de la Avenida Madison que han lanzado a Barak Obama como el salvador del mundo.
Eserleri arasında George Herbert Bush ve Barack Hussein Obama'nın gayri resmi biyografileri de bulunmaktadır.
Entre sus trabajos académicos se encuentran las biografías no autorizadas de George Herbert Walker Bush y Barack Hussein Obama.
Obama'nın hükümet listesine koyduğu isimlere bakarsanız göreceksiniz ki, hepsi Wall Street kökenlidir.
Si se mira también a la gente que Obama ha puesto en su lista de nombramientos, son todos de Wall Street.
Obama'ya tavsiye verenler nezdinde sesi soluğu duyulanlar salt Wall Street finans oligarklarıdır.
Las únicas personas que tienen voz en el congreso de Obama son los oligarcas de finanzas de Wall Street.
Başka hiç kimse Obama yönetiminde bir şeye kadir değildir.
Nadie más cuenta para nada debajo de Obama.
Obama'nın gerçek otoriteye sahil olmak üzere gelen birisi olduğu fikrine kapılmak... ki aslında bu finansörler tarafından besbelli bir şekilde seçildiği ortadayken nahifliktir.
La idea que Obama es alguien que va a venir y ejercer autoridad real, cuando él ha sido obviamente elegido y dado todo lo que tiene por estos financieros.
Onlar hatta Obama'yı kamuoyunda eleştirenleri hapse atmakla tehdit eden yetkilileri sağladılar.
Ellos hasta han elegido funcionarios que hacen amenazas de meter a gente en la carcel si critican a Obama en público.
Ve Henry Kissenger, ki Obama'ya üniversiteden mezun olunca ilk işini O vermiştir, Ulusal yayında ekonomik çöküşün Yeni Dünya Düzenini getirmek için büyük bir fırsat olduğunu söylemiştir.
Y Henry Kissinger, quien le dió a Barack Obama su primer trabajo al graduarse de la universidad, le dijo a la televisión nacional que el colapso económico era una gran oportunidad para traer al Nuevo Orden Mundial.
Devam ederek, Barack Obama'nın bunu dünyaya pazarlamak için en uygun kişi olduğunu söyledi.
Él continuó diciendo que Barack Obama es la persona perfecta para vendérselo al mundo.
Haziran 2008'de Obama'nın seçkinlerin favori kuklası olduğunu tespit ettik.
Para junio de 2008 ya habíamos descubierto que Barack Obama era el títere de preferencia de la élite.
Ulusal medya Bilderberg toplantısının düzenleneceği hafta sonu Obama'nın Chicago ve Orta Batı'da konuşmalar yapacağını iddia etti.
Los medios de comunicación nacionales alegarón que durante el fin de semana en que el Grupo Bilderberg se reuniría, Obama ya tenía compromisos para hablar en público en Chicago y el Medio Oeste.
Klasik bir yemle ve aldat numarası ile, Obama Kampanyası sorumluları basın mensuplarını Obama'nın kampanya uçağına doldurup Obama'nın onlara Chicago uçuşunda katılacağını söylediler.
En un clásico gato por liebre, la campaña de Obama le dijo a la prensa que subieran en el avión de la campaña de Obama y que Obama se uniría con ellos en el vuelo hacia Chicago.
Yalaka basın uçak Obama'sız kalktığında habersizce kaçırılmışlardı.
La prensa aduladora había sido secuestradas en el avión de Obama que despegó sin Obama.
Niyetimiz vardı, Senatör Obama'nın niyeti vardı, bazı görüşmeler yapmaya.
Deseabamos, el senador Obama deseaba, hacer algunas reuniónes...
Obama Chicago'ya gitmiyordu.
Obama no iba a Chicago.
Obama'nın sözcüsü bunu reddetti ama eski rakiplerin görüştüğünü de doğrulamadı.
El portavoz de Obama negó eso, pero no confirmó donde se reunierón los antiguos rivales.
Bir buçuk gün boyunca, büyük medya bir ördek avına çıkıp Hillary ve Obama'nın nereye kaybolduğunu bulmaya çalıştı.
Por un día y medio, los principales medios de comunicación participarón en una persecución salvaje tratando de averiguar hacia donde habían ido Hillary y Obama.
Ve bu güne değin, Clinton ve Obama bu konuda yorum yapmadılar.
Y hasta el día de hoy, Clinton y Obama no están hablando.
Obama, senin burada olduğunu biliyoruz, Obama!
Obama, sabemos que estás aquí, Obama.
Rap sansasyonu Public Enemy'nin kurucusu, Profesör Griff, bize Obama fenomeni hakkındaki görüşlerini aktardı.
Miembro fundador del grupo de Public Enemy, Profesor Griff, nos dio su opinión del fenómeno Obama.
Barack Obama'ya mavi kanlılar tarafından yürü kulum denildi.
A Barack Obama se le ha dado un pase por los de sangre azul.
Obama'nın yemin töreni sonrasında, Bilderberg Grubu, Üçlü Komisyon ve CFR'nin üyeleri zaten daha önce Bush yönetimi dönemince Üçlü Komisyon ve CRF üyelerince doldurulan bütün güç makamlarını işgal ettiler.
Una vez que Obama fue inaugrado, los miembros del Grupo Bilderberg, la Comisión Trilateral y el CFR, inundarón todas las posiciones de poder en la rama Ejecutiva, reemplazando a miembros del CFR y la Comisión Trilateral quienes ocupaban estas posiciones durante la administración de Bush.
Ve sahip olduğumuz en büyük sorunlardan biri, Clinton'dan Bush'a, Ondan Obama'ya gitmekte olduğumuzdur.
Y eso es uno de los grandes problemas que tenemos, es ir de Clinton a Bush a Obama.
Obama'ya gelince, değişim söylemiyle, ekonomik toparlanmanın beyni olarak göreve atadığı insanlara bakın.
Acerca de este Obama, con el cambio, mira a la gente que ha puesto para dirigir la recuperación económica.
1990'larda Alan Greenspan, Rubin, Summers gibi bugün Obama idaresinde yeniden yer bulan bir sürü adam sayesinde bu türev balonları oluşmaya başladı.
En la década de 1990 se tuvo el comienzo de la burbuja de los derivados, gracias a gente como Alan Greenspan, Rubin, Summers y gente que estan de regreso en la administración de Obama.
Obama Başkanlık danışmanı, Alan Greenspan :
Asesor Presidencial de Obama, Alan Greenspan :
Barack Obama bu dünyadaki en mükemmel insan dahi olmuş olsa, kendi gündemlerini yürütsün diye küresel elit tarafından yetiştirilmiş ve göreve getirilmiştir.
Aunque Barack Obama fuese la persona más maravillosa en el mundo, el fué preparado y llevado al poder por la élite mundiales para llevar a cabo SU agenda.
Bir Obama peruğuna ihtiyacım olacak.
Anthony Decicco.
Frank Rossitano.
Necesitaré una peluca de Obama.
Obama.
Scooby-doo.
Adamım! ( Barack Obama )
Perro.
Obama!
!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]