Okumustum tradutor Espanhol
2,252 parallel translation
Bir kitapta okumuştum bir günah 15 yılda bağışlanabilirmiş.
Leí en un libro... que un pecado puede perdonarse en 15 años.
Sanırım gazetede Bingham ile ilgili bir şey okumuştum.
Creo que acabo de leer un documento sobre Bingham.
Bir yerde okumuştum, muhtemelen o bizden daha fazla korkmuştu.
Posiblemente tenga más miedo él de nosotros que nosotros de él.
Chicago'daki bütün salonlarda bunun bir numaralı dövme olduğunu okumuştum.
Leí que esta es la mejor tienda de tatuajes en Chicago.
Blogunda bir yerde okumuştum.
Oh, lo mencionaste online en algún sitio.
Böyle bir şey hakkında bir yazı okumuştum.
Leí sobre esto.
Evet, sanırım bunu bir yerde okumuştum.
Sí, creo que leí eso en alguna parte.
Resmi araştırmaları okumuştum.
Leí la investigación oficial.
Gazetede Taylandlı bir aktrisle olan birlikteliğinizi okumuştum.
Leí que... usted tuvo relaciones con una actriz en Tailandia.
- Bir yerde okumuştum.
- Lo leí en...
Bir dergide onlar hakkında birşeyler okumuştum ama hiç gerçek bir... Hayır, hayır. Kapa çeneni.
Cállate, no te dejare arruinar este momento, espere toda mi vida por ver a pie grande.
Sanırım bu lafı bir zamanlar okumuştum...
Y creo que leí eso alguna vez.
Tezinizi okumuştum.
He leído su tesis.
Hayır, tebrik kartının birinde okumuştum.
No, ya las hice.
Tumblety'nin siyah bir çanta bıraktığını bir yerlerde okumuştum.
Recuerdo haber leído que Tumblety dejó una valija negra.
- Evet. - Dikişlerinin çok sıkı olduğunu okumuştum. Kendisi de eskiden inek gibi şişkoymuş.
- Leí que son muy ajustados... y ella fue obesa.
Biliyor musun, bugün burada olacağını okumuştum.
Leí que podrías estar aquí en este día.
Okumuştum.
Lo leí.
Evet... Okumuştum.
Si, leí sobre eso.
Hayır, büyük maymunlara karşı sert olmalısın. Bir yerde okumuştum.
Hay que ser agresivos con los simios grandes.
Candide isimli eserini okumuştum.
He leído una de sus obras, "Cándido".
Bunlar hakkında bir şeyler okumuştum.
¿ Sabes? Leí sobre esto.
Sıradan biri olacak.Okumuştum.
El tipo que trabaja en el Zoológico. Sí, sí. Te dije que había leído tu guión, dos veces si lo recuerdas.
Sizi aldattığını okumuştum.
Leí que la engañó.
Bir keresinde verdiği röportajı okumuştum.
Leí una entrevista que dio una vez.
Şey, Okulda deniz biyolojisi okumuştum... Bir çeşit yumuşakça adı "parateuthis ennoculatas," yada öyle bir şey.
Yo estudié una cosa en la escuela, en biología marina... era una especie de calamar llamado parateuthis ennoculatas... o algo así.
Dosyanı okumuştum.
Leí su expediente.
Broşürde okumuştum, bu kurs bir yarışma düzenliyormuş.
Leí que el curso acaba con una competencia.
Bay Jones ile bu sınıfta matematik dersi okumuştum.
Estudié matemáticas en esta sala, con el señor Jones.
Sadece okumuştum, ama böylesini hiç görmemiştim.
Nunca había visto algo así, sólo había leído sobre ello.
Bir makale okumuştum.
He leído un artículo.
Memory Lane Huzur Evi Biliyor musun, bir yerde okumuştum da anneleriyle uzun süre beraber yaşayan erkekler eşcinsel olabiliyorlarmış.
Sabes, leí en algún lado que los hombres que viven con sus madres tienden a ser homosexuales.
Yanımda dolu bir silah getirmem gerektiğini okumuştum da, bu yüzden mesajdaki tavsiyene uyayım dedim.
Me aconsejaron traer un revólver... y decidí seguir el consejo.
Şunlardan birinde okumuştum.
Lo leí en uno de estos.
Bir kitapta okumuştum.
Lo leí en un libro en alguna parte.
Yazdıklarınızı okumuştum.
He leído todos sus artículos.
Burada çok popülermiş. Hakkında bir haber okumuştum.
Leí un artículo sobre eso.
Bıçağı indir ve güzel bir şekilde konuş. Onun hakkında biraz okumuştum.
Arrodillarse y decir lo que es bello... lo leí en alguna parte...
Bir yerde okumuştum. İtalyan nüfusunun yarısı biseksüelmiş.
En algún sitio he leído que la mitad de la población italiana es bisexual.
Grazia'da böyle bir şey okumuştum.
Lo lei en grazia.
Birkaç kitap okumuştum...
He leído un número de libros sobre lo que...
Yazdıklarıyla ilgili birkaç kitap okumuştum.
He leído algunos libros sobre lo que solía escribir.
- Dosyanda okumuştum.
- Lo leí en su legajo.
Bu yöntemin geçmişte kullanılışıyla ilgili SG görev raporları okumuştum.
Leí los informes de misión del SG del uso de ese método en el pasado.
Örneğin bir ara birkaç çocuğu olduğunu, sonra da çocuğu olmadığını okumuştum.
Por ejemplo, he leído que tiene un cierto número de hijos y luego que ella no tiene hijos. - Todo es muy confuso, ¿ no es así, Dolly?
Aslında Joy'da bir makalede okumuştum.
Bueno, hubo un artículo en la alegría.
Tıp fakültesinde kitapta okumuştum.
Lo leí en un libro en la facultad de medicina.
Bir araştırma okumuştum. Birden fazla vasopressin reseptöre sahip erkekler aldatmaya iki katı yatkınmışlar.
Leí un estudio que descubrió que los hombres con múltiples copias de un cierto receptor vasopresor tienen más tendencia a ser infieles.
Bir araştırma okumuştum. Birden fazla vasopressin reseptöre sahip erkekler aldatmaya iki katı yatkınmışlar.
Leí un estudio que encontró que los hombres que tienen múltiples copias de cierto receptor de vasopresina son dos veces más propensos a ser infieles.
Ölmeden önce okunması gereken yüz kitap hakkında bir yazı okumuştum ben de ailemdeki yüksek kolesterolü düşününce başlasam iyi olacak dedim.
Bueno, vi un artículo sobre los cien libros que debes leer antes de morir. Y pensé, tú sabes, Con todo el alto colesterol en mi familia,
Kadınların sünnet edilmesiyle ilgili bir yazı okumuştum efendim.
He leído ese artículo sobre la circuncisión femenina, señora. Es muy interesante.