Oldun tradutor Espanhol
17,915 parallel translation
Pekâlâ, pekâlâ. Şimdi neden denizci oldun onu söyle bize.
Bien, ¿ por qué te uniste a los marines?
Az önce ekibinin ölümüne sebep oldun.
Has conseguido que maten a tu equipo.
Oldun, Franny.
Sí, Franny.
Oldun.
Has cumplido.
Soğuk kalpli biri oldun. "
Tu corazón se volvió de piedra ".
Artık erkek adam oldun.
Ahora eres un hombre.
Ve şimdi aileden biri oldun.
Y ahora lo eres.
Artık ailenin bir parçası oldun, şekerim.
Estás totalmente adentro, dulzura.
Sen artık adam oldun.
Ahora eres un hombre.
Bu çok mu çılgınca? - Robert... Herşey bittikten sonra nerede yanlış yaptığını düşündüğünde, şu konuşmayı hatırla çünkü buna sen sebep oldun.
Robert, cuando acabe esto y te preguntas cuándo salió mal recuerda este momento porque lo hiciste tú.
Büyük kaşık nasıl oldun sen?
¿ Cómo terminaste siendo la cuchara grande?
Hasta oldun diyebiliriz.
Sólo repórtate enferma.
Ne zaman mezun oldun?
No. ¿ Cuándo te graduaste?
Her zaman bir tutsak oldun.
Siempre has sido un prisionero.
Kayıp mı oldun?
¿ Estás perdido?
Yani aslına bakarsan beni tehdit etmiş oldun. Tehditlere pek nezaketle bakmam Bay Hendricks.
Así que, en efecto, amenazó con demandarme y no me gustan las amenazas, Sr. Hendricks.
- 12 mi oldun?
¿ Cumpliste doce años?
- İki gündür benimle tek kelime etmedin ve aniden her detayı ister oldun, öyle mi Joni?
- ¿ No me hablas durante dos días, y de repente quieres cada puto detalle, Joni?
- Tekrar kayıt oldun.
- Te volviste a alistar.
Ama belki sen de bundan pişman oldun değil mi?
¿ Pero tal vez lo lamentes un poquito?
Şimdi büyük adam mı oldun?
Ahora eres un hombre grande.
Paranoyak oldun.
Paranoico.
Ben tatildeyken dükkana göz kulak oldun.
Tu cuidarás de la tienda mientras yo esté de vacaciones.
- Artık imparatoriçe oldun ne istersen yapabilirsin.
- Tú eres la Emperatriz ahora. Puedes hacer lo que quieras.
Biliyor musun Hannah bunu sana yapmak istemezdim ama çok yaramaz bir kız oldun.
¿ Sabes, Hannah? No quería hacerte esto, pero te has estado portando muy mal.
Çok tatlı oldun
Estás adorable.
Bekle bir saniye. Birden Glenn Greenwald falan mı oldun başımıza?
¿ Quién eres, Glenn Greenwald de repente?
Ve hep kardeşine göz kulak oldun.
Y siempre cuidaste de tu hermana.
Hayatını kurtarmamıza yardımcı oldun.
Nos ayudaste a salvar su vida.
Dedektif oldun demek.
Así que ahora eres detective.
Daha en başından makineni sakat bıraktın. Zevk aldığın güce sahip olmasına engel oldun.
Desde el principio, cuando limitó a su máquina, le negó el mismo poder del que disfruta.
Beni zorlayan tek denek sen oldun.
Y eres el único sujeto que alguna vez me haya desafiado.
Çocukken yaşadığın bir ÖYD sonucunda mı kör oldun?
¿ Quedaste ciega por una ECM cuando eras niña?
Ama şimdi büyük bir sıkıntıya neden oldun.
Pero ahora has alborotado grandes problemas.
Boyutlarında birine aşık oldun mu hiç?
¿ Nunca te has enamorado de alguien de tu estatura?
- Çok yardımcı oldun.
- Gracias por el apoyo.
Kaylee gibi davranıyorsun lan böyle tam bir pislik oldun.
Desde que Kaylee pretendió que le gustas, te has vuelto un completo imbécil.
Demek bu yüzden buraya gelmek için gönüllü oldun...
Así que esto es por lo que se ofreció voluntariamente para venir aquí hoy.
Dansçı kıza gerçekten yardımcı oldun.
Creo que de verdad ayudaste a esa niña bailarina.
Evet, evet. Şahit oldun mu?
Así es. ¿ Lo viste?
Ne zaman anne oldun?
¿ Desde cuándo eres una madre?
Afişe oldun şimdi.
Ahora estás fichada.
Kendi kendine mi konuşmuş oldun?
¿ Trata de que hable como usted?
Bir kere korsan oldun mu, artık her zaman korsansındır.
Una vez pirata, siempre se es pirata.
Artık kadın oldun.
Ya eres una mujer.
Bir gün buradan gidebileceğime inanmama sebep oldun.
Me hiciste creer que podría irme de aquí algún día.
Geç kalmış oldun.
Llegaste tarde.
Babam yaşadığı sürece onun yanında oldun.
Permaneciste lealmente junto a mi padre hasta el día de su muerte.
Edebiyata nasıl aşık oldun?
¿ Cómo te enamoraste de la Literatura?
Kayıp mı oldun?
¿ Te has perdido?
Usta mı oldun?
¿ Ahora eres motorista?