English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ O ] / Oliva

Oliva tradutor Espanhol

532 parallel translation
Sarımsaklı ve zeytinyağlı.
Con ajo y aceite de oliva.
" Bebek doğduktan hemen sonra, hemşire bebeğin vücudunu zeytinyağıyla mutlaka ovmalıdır.
"Inmediatamente después del parto, la enfermera... " debe untar el cuerpo del bebé con aceite de oliva.
Eğer o sırada zeytinyağı bulunamazsa bir parça temiz domuz yağıyla da ovulabilir. "
"Pero si no hay aceite de oliva disponible... " debe hacerlo con manteca pura, o grasa. "
Zeytin mi yoksa soğan mı?
¿ Cebolla u oliva?
Bir zeytin.
Una oliva
Ayrıca soğan ve zeytin yağı!
¡ Y con aceite de oliva y cebolla!
Yanında zeytinyağı var mı?
¿ Tiene aceite de oliva?
Zeytinyağı mı?
¿ Aceite de oliva?
İçinde epey zeytinyağı var.
Lleva mucho aceite de oliva.
Onun Amerika'daki şirketine buradan zeytinyağı yollayacağız. Büyük bir zeytinyağı ithalatçısı, Don Ciccio.
Enviamos aceite de oliva desde aquí, a su compañía en América se llama Compañía de Aceite Genco.
Böylece binecek miyiz, biri bizi istifleyecek mi?
¿ Cabemos o nos enlatamos en aceite de oliva?
Temel Reis'in karısı Safinaz'a.
A Oliva, la novia de Popeye.
Bayan Olive d'Oyl.
Señora Oliva d'Aceite.
Bu gece Bayan Olive d'Oyl, stüdyolarımızdan hayranlarıyla canlı olarak konuşacak.
Esta noche, la señora Oliva d'Aceite hablará en vivo desde nuestro estudio.
Ve Palermo'da, 37500 litre en iyisinden İtalyan zeytinyağı.
Y en Palermo, 38.000 litros del mejor aceite de oliva italiano.
- Özellikle zeytinyağlıysa bayılırım.
- ¿ Aliñadas con aceite de oliva?
Zeytinyağı işindeki hisselerimizi satıp, buraya yerleşmek istiyoruz.
Estamos pensando en dejar el negocio del aceite de oliva e instalarnos aquà ­.
İşte bu Chantel. Lanolin ve saf zeytin yağıyla zenginleştirilmiş Chantel zeytin yağı kremi....
Aceite de oliva Chantel... rico en lanolina y puro aceite de oliva... para tener un pelo suave, liso y fácil de manejar.
Oliva!
¡ Oliva!
Oliva, bir kurbağa var!
¡ Oliva, hay un sapo!
Bir zamanlar babası ile zeytinyağı işindeydik, ama bu çok zaman önceydi.
Tuve un negocio de aceite de oliva con su padre, pero de eso hace ya tiempo.
Onun Amerika'daki şirketine buradan zeytinyağı yollayacağız.
Le mandaremos aceite de oliva de aquí a su compañía en América.
Büyük bir zeytinyağı ithalatçısı, Don Ciccio.
Don Ciccio, son importadores de aceite de oliva.
Bugün saat 14 : 00'te Parnelli Jones ve sigorta şirketi ile dün çalınan Bronco için toplantımız var.
Tenemos una reunión a las 2 en punto con Parnelli Jones y la compañia de seguros, respecto a un Bronco verde oliva que fue robado ayer.
Birileri, Parnelli Jones'un Bronco'sunu çalmış. Sanırım o birisi, bizim Atlee.
Alguien ha robado el Bronco verde oliva del Parnelli y creo que ha sido Atlee.
Dün gece birisi Parnelli Jones'un Bronco'sunu çalmış. Onu da 100.000 $'a sigortalamıştık.
Y esta noche alguien robó el Bronco verde oliva de Parnelli Jones, que habíamos asegurado por 100.000 dólares.
Her Çarşamba gecesi, zeytinyağı özlü güzellik sabunu Palmolive'in üreticilerinden.
Cada miércoles en la noche, por los fabricantes de Palmolive... el jabón de tocador con aceite de oliva.
Ve seriye devam etmeden önce zeytinli Fil yemeği!
Y como entrada principal : ¡ elefante a la oliva!
Eğer sizler böyle bir şey yaparsanız... yeşil renkli asker giysileri kahverengi haki, mavi ve gri elbiseleriyle milyonlarca hayalet beyaz haçlarının altından... şu sihirli kelimeleri haykırarak kalkar :
Si fracasan ustedes, un millon de fantasmas, en uniforme oliva... aqui, azul y gris... se levantaran de sus cruces blancas... rugiendo esas palabras magicas :
Öncelikle, zeytin yeşili örtülü ve Macar işi şeritlerle süslü bir karyola, aynı kumaşla kaplı altı sandalye, hepsi de çok iyi durumda ve yanar döner renkli tafta astarlıdır.
Primero : una cama de cuatro pies con tejidos de Hungría, correctamente aplicados sobre una sábana color verde oliva, con seis sillas, y manta en lo mismo, y añadido a todo, un tafetán entre rojo y azul.
Bu nasıl bir isim, Safinaz?
¿ Qué clase de nombre es Olivia Oyl? ( Aceite de Oliva )
Mykonos, Midilli adası, likör, zeytinyağı.
Mikonos, Lesbos, ouzo, aceite de oliva.
Berbat şekilde. Bu zeytinağ mı?
Mal. ¿ Es aceite de oliva?
İki cins var : İri, buruşuk olan Suriye zeytini.
Existen dos tipos y la oliva grande y arrugada es siria.
- Bir zeytin.
- Es una oliva.
Rosemarino... Rosemarino, zeytinyağı, sarımsak ve Isolina'nın diğer sırları ile birlikte.
Con romero, romero, aceite de oliva, ajo... y otros secretos de Isolina.
Tabii ki, sarımsağım ve baharatım yok... çok önemli... ve zeytin yağı, ama yine de iyi, ha?
¿ Sí? Claro, no tengo ajo, ni romero... muy importante... ni aceite de oliva, pero está bueno, ¿ eh?
Olivoil?
Aceite de oliva.
Zeytin yağı ve kekikle terbiye edilmiş.
Está adobada en aceite de oliva y tomillo...
Sana zeytinyağı aldık, harika domatesler aldık.
Te hemos traído aceite de oliva y unos tomates deliciosos.
- Pokey'yi alma vakti mi geldi?
- ¿ La hora de recoger a Oliva?
Fesleğenli, sarmısaklı ve zeytinyağlı soslu.
Con albahaca, ajo y aceite de oliva.
Zeytin yağı işemeye başlamıştım.
Me tenía orinando aceite de oliva.
Evet. Eee... Kuşkonmaz, fesleğen, zeytinyağı, kahve, tuvalet kağıdı...
Sí, y... "espárragos, albahaca, aceite de oliva café, papel higiénico".
"... sote yapın. "
"2 cucharadas soperas " de aceite de oliva.
Havagazıyla ama yine de zeytinyağıyla.
Con gas y siempre con aceite de oliva.
Zeytinyağı...
Aceite de oliva.
Et suyunda makarna yapıyordum. Ateşte kırmızı biber közleyip zeytinyağlı ve sarmısaklı taze fasulyeyle sunma niyetindeydim.
Pasta con jugo de carne, y pensaba hacer pimientos a la brasa... y judías verdes con ajo y aceite de oliva.
Beçika salatası.
Sí, con tomate... con limón y aceite de oliva. ¿ Alguien quiere?
Biraz zeytin yağına ne dersiniz?
¿ Listo para algo de aceite de oliva?
Biraz da tuz. İşte bu kadar.
Aceite de oliva... un poco de sal... y ya está.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]