English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ O ] / Olmuyorum

Olmuyorum tradutor Espanhol

625 parallel translation
Ama ben olmuyorum ve bu beni çok korkutuyor.
Me vuelve loco.
Yine de size beni gönderen kişiyi söylemek zorunda olmuyorum!
De todos modos, no tengo que decirle cuáles son mis asuntos.
Cenazesini kaçırdım diye daha az arkadaşı olmuyorum.
No lo soy menos por no haber ido a su funeral.
Çok iyiyim. Size engel olmuyorum ya?
De maravilla. ¿ lnterrumpo?
Seni incitmek istemiyorum, fakat burada çok mutlu olmuyorum.
Aquí no he sido demasiado feliz.
Seni işten uzaklaştırarak iyi bir ortak olmuyorum.
Sería un mal socio si te distrajera del trabajo.
İlk kez ikinci kaptan olmuyorum ve durumun farkındayım.
No sería la primera vez que el Primer Oficial y yo tenemos diferencias.
Hiç de tahrik olmuyorum.
Yo no me dejo provocar.
Yani sana engel olmuyorum değil mi?
Dime, no estoy deteniéndote, ¿ verdad?
Ona engel olmuyorum.
Yo no se lo impido.
Onurumdan ödün vermiş olmuyorum.
Esto no es una pérdida de integridad.
Veronica'nın güvende olduğunu, senin de yanımda olduğunu bilince o kadar ödlek olmuyorum.
Cuando Verónica está bajo seguro y tú estás conmigo, ya no soy tan miedosa.
Toplantına engel olmuyorum ya? Heyet toplantısı mı?
- ¿ Te impido asistir a la reunión?
İşine engel olmuyorum ya?
¿ Lo estoy interrumpiendo?
Aptal olmuyorum.
No son bobadas.
Ama umarım sizden karıma ondan sizin yaptığınız gibi yapıp buraya gelmesini yazmanızı istemekle çok olmuyorum.
¿ podría escribirle a mi mujer y decirle... que venga a verme como usted lo hizo?
Ben teslim olmuyorum.
Yo no voy a rendirme.
Ben sizin hakkınızda şikayetçi olmuyorum.
Tampoco me quejo de usted.
Aylardır Jack'le birlikte olmuyorum.
Hace meses que no lo hago con Jack.
Yo, hiç de rahatsız olmuyorum.
No, nada de eso.
Mani olmuyorum, değil mi?
No molesto, ¿ verdad?
- Sana engel olmuyorum.
- No les obstaculizo a ustedes.
Hiç. Farkında bile olmuyorum.
- No, que yo sepa.
Niye emekli olmuyorum?
¿ por qué no me retiro?
Ben her zaman onunla beraber olmuyorum.
Nada bien.
- Geliyorsun ama, rahatsız oluyorsun. - Hayır, olmuyorum.
Pero si has dicho que te enferma.
Uykulu değil ama... Sinirli olmuyorum...
No quiero dormir, pero... no me pongo enfadado...
Hayır, akşam saat 9 : 00'dan sonra evden uzakta olmuyorum.
No. A partir de las 9, yo me encierro en casa.
- Sakin olmuyorum!
- No quiero.
Rahatsız olmuyorum çünkü açıkçası o kadın San Francisco'da değildi.
No me importa porque, la verdad, debo informaros... que dicha dama no estaba en San Francisco. Ya.
Aslında, aşık olduğum zaman mutlu olmuyorum.
En el fondo no me alegra estar enamorada.
Sizi temin ederim, kimseye engel olmuyorum.
No estoy bloqueando a nadie, se lo aseguro.
Şafaktan önce bozkırda olmuyorum.
Yo no estoy en la estepa antes del amanecer.
Cinsel nesne gibi davranılmaktan da rahatsız olmuyorum. Diğer oyunlar gibi.
No me importa que me traten como un objeto sexual... pero es como cualquier otro juego.
Ama bazen pek de itaatkâr olmuyorum.
Pero a veces no soy tan obediente.
Ona göz kulak olmuyorum.
No lo estoy cuidando.
Umarım ben engel olmuyorum. Oh, hayır, hayır.
- Espero no estar molestando.
Size mani olmuyorum, Çavuş.
No le estoy obstruyendo, sargento.
"Mide bulandırıcı" derken kast ettiğim şey buydu. Tabii ki, halen tıraş olmamış olmanız mide bulandırıcı... ama anlaşılabilir. Yani, bazen ben de tıraş olmuyorum... ve o da mide bulandırıcı oluyor.
A eso me refería, es asqueroso que no se haya afeitado, es comprensible, a mí me pasa y es asqueroso.
Bazen ne yaptığımın farkında olmuyorum.
A veces no sé lo que hago.
Neden iyi adamlara hiç aşık olmuyorum ben?
¿ Por qué no me va bien con los buenos?
Geceleri pek burada olmuyorum.
Bueno casi nunca estoy aquí en la noche.
"Ben niye aşık olmuyorum?" Veya, "Neden yaşlanıyorum, neden öleceğim?" "Hayatımın anlamı ne olabilir?" Sorunlar daha karmaşık hale gelir.
Entonces tus problemas son cómo puedo enamorarme o por qué no puedo enamorarme, por qué envejezco y muero, y cuál es el sentido de mi vida.
Ben işinizi yapmanıza engel olmuyorum.
¡ No les estoy impidiendo hacer su trabajo!
Kıçım tutuşurken pek formumda olmuyorum.
No rindo demasiado bien con el culo ardiendo.
Hiçbir kıza aşık olacak kadar uzun beraber olmuyorum.
No me doy tiempo a enamorarme.
Engel olmuyorum umarım, değil mi?
No estorbo aquí arriba, ¿ no?
- Olmuyorum! - Kendine bir baksana!
¡ No lo estoy!
Muhatap olmuyorum.
No tengo que tolerar esto.
Rahatsız olmuyorum.
- No me das asco.
- Olmuyorum!
- No lo estoy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]