English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ O ] / Omen

Omen tradutor Espanhol

96 parallel translation
Bak Chameleon'ı Starbuck ile birlikte görene kadar bağlantı yoktu. ama o genç Noman lazerleri kopardığında Onun direk Chameleon'a baktığına yemin edebilirdim.
Mira... no hice conexión hasta que vi a Chameleon con Starbuck, pero cuando ese joven omen sacó esos bolos láser, hubiera jurado que miraba directamente a Chameleon.
"Karanlık Omen ve Belladonna."
Presagio Siniestro y Belladona.
Sabahın 4 : 00'üne kadar Omen üçlemesini seyrettim.
Estuve hasta las 4 : 00 a.m. viendo la trilogía Omen.
Kramer, dinlesene. The Omen'i seyretmiştin, değil mi?
Kramer, ¿ viste The Omen?
Eric. The Omen açık hava sinemasında oynuyormuş.
¡ Eric, están dando la película "The Omen" en el autocine!
Ben The Omen'e gidebiliriz diye düşünüyordum
Hey, yo estaba pensando en "The Omen".
The Omen?
¿ "The Omen"?
Neyse, çoğunu The Omen'dan biliyorum.
'Y conozco la mayor parte gracias a The Omen.'
- İyiye alamet.
- Es un buen omen.
- Alamet değil.
- No es un omen.
- Hayır. Alamet. Alamet diye okunuyor.
- No es amén, es omen.
Ölüm bizi ayırana kadar. Omen ve biri.
Hasta que la muerte nos haga parte.
Bu Omen. - Omen.
Esta es Omen.
- Omen dün gece bizimle birlikte punk gösterisindeydi.
Omen fue al espectáculo punk la pasada noche con nosotras.
Göğsünde'Ölüm bizi ayırana kadar, Omen ve biri'yazan bir dövmesi vardı.
Ella tenía un tatuaje sobre su pecho que decía "antes de que la muerte nos haga parte. Omen" y alguien.
Sid Omen'in kafatasındaki deliklerde yeşil bir madde buldu.
Sid encontró una sustancia verde en los pinchazos del cráneo de Omen.
Omen tekmelenerek öldürüldü demiştin, değil mi?
Hey. Dime que Omen fue pisoteada hasta la muerte. ¿ Tengo razón?
Kızınızın göğsünde'Ölüm bizi ayırana kadar. Omen...'ve başka birinin adı yazan bir dövme vardı.
Su hija... tenía un tatuaje en el pecho... que decía "antes de que la muerte nos haga parte" " Omen y... algo.
Omen ayakla ezilmediyse, muhtemelen katil topuğu bu şekilde tutmuş. Ve ona topukla saldırmış.
Si Omen no fue pisoteada, es probable que el asesino la sujetara con un estilete como este y la atacara con el tacón.
Omen'i çıkarırsak sekiz şüpheli var.
Menos Omen. Son ocho sospechosas.
Omen kiminle görüşüyordu?
¿ Con quien andaba Omen?
Omen bir sürü erkekle görüşüyordu.
Omen veía a muchos tipos. Y chicas.
Omen'in göğsüne bir bakacağım. Bakalım'ölüm bizi ayırana kadar'ın diğer yarısı kimmiş bulabilecek miyim.
Bueno, voy a echar un vistazo al pecho de Omen ver si puedo averiguar quién es la otra mitad de : "hasta que la muerte nos separe."
Omen'la konuşmaya başladık ve sonunda onun dövmecisi oldum.
Omen y yo teníamos que hablar, y terminé convirtiéndome en su tatuador.
- Omen'la sevgiliydiniz.
¿ Usted y Omen eran amantes?
- Omen'ın göğsüne dövmeyle yazdırdığı şeyi biliyor muydun?
Sabía las palabras que Omen tenia tatuadas en su pecho?
'Ölüm bizi ayırana kadar ; Omen ve Al'.
"Hasta que la muerte nos separe Omen y Al."
Omen ve Al sevgiliydi, tamam mı?
Omen y Al eran amantes, ¿ vale?
Yani? Ve Omen ayakkabısız bulundu.
Omen fue encontrada sin sus zapatos.
Elimizde kalan tek şey Omen'in elinin iki tarafındaki ezikler.
Todo lo que hemos dejado es esta marca en ambas caras de la mano de Omen.
Ölüm bizi ayırana kadar, Omen ve Al.
"Hasta que la muerte nos separe. Omen y Al."
Omen ve Al mı yazdırmak istiyorsun?
Omen y Al "?
Omen ve Al'ın sen ve o olduğunu sandın.
Y pensaste que "Omen y Al" significaba tú y ella.
Al buna çok sevinecek.
Omen y Al "
Omen'la bir gece çıktın diye Omen ve Al yazdırdığını sanmıştın, Bay Albert Leinhart.
En fin, creíste, sólo porque saliste una noche con Omen... que se trataba de Omen y Al... El señor Albert Leinhart.
Zeka oyunu oynamak mı istiyorsun?
¿ Quieres jugar con las palabras? ¿ "Omen y Al"?
Omen'ı benim öldürdüğümü nereden anladınız?
¿ Cómo sabe que maté a Omen?
Omen filmindeki çocuk, "Children of the corn" filmi, Chad Michael Murray.
El chico de La Profecía, los chicos del maíz Chad Michael Murray.
"The Omen" 1 ve 2'yi futbol antrenmanına götürmem gerekiyor.
Oye, debo llevar a Damien I y Damien II... al entrenamiento de fútbol, ¿ sí?
Omen filmindeki dadı oradan alıntıydı.
Ciertamente le da un nuevo sentido a las historias de terror.
Omen be Dabs.
Omen y Dabs y ellos socio.
- Omen, Dabs ve birkaç kişi daha.
- Omen, Dabs, y otros.
- Omen mi?
- ¿ Omen?
Şunu doğru anlayayım. Omen'e gitmemi, adamı bulmamı ve öldürmemi mi istiyorsun?
Déjame entender bien esto. ¿ Quieres que busque a Omen, encuentre a este tipo y lo acabe?
Sadece Omen'le birlikte git yap.
Solo ve, busca a Omen y hagan su maldito trabajo.
Omen ve Blammy'e söylediğimde suratına gülecekler.
Cuando le diga a Omen y a Blammy se van a reír en tu cara.
Omen onun İntihar Kızı sahne adı.
¿ Omen?
Asıl adı Carensa Sanders.
Omen es su nombre de chica suicida Carensa Sanders es su nombre real.
Omen ve Al. Ölüm bizi ayırana kadar.
" Hasta que la muerte nos separe.
Ölüm bizi ayırana kadar. Omen ve Al.
" Hasta que la muerte nos separe...
Omen ve Al öyle mi?
Te burlas de mi, ¿ verdad?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]