Operasyon tradutor Espanhol
4,980 parallel translation
Operasyon noktasına yaklaşmaya dahi iznin yok senin.
No vas a estar cerca del punto de extracción.
FBI ajanıyla ilgili operasyon raporunu okuduğumda garip bir şey fark ettim.
Cuando leí el informe sobre tu operación con el agente del FBI... noté algo extraño.
Birini yakalamakla ilgili bir operasyon haberi geldi mi kulağına? Bir bilim adamını mesela.
¿ Has oído algo sobre una operación para coger a alguien, quizá a un científico?
O operasyon çoktan başladı zaten.
Esa operación ya está en marcha.
FBI ajanıyla ilgili operasyon raporunu okudum.
He leído el informe sobre tu operación con el agente del FBI...
Operasyon da, Larrick de senin intikam arzundan büyük.
La operación y Larrick son mucho más importantes que tu deseo de venganza.
FBI ajanıyla ilgili operasyon raporunu okuduğumda...
Cuando leí tu informe sobre tu operación con ese agente del FBI...
- Widener'in operasyon timi.
Eran parte del programa.
Başlatılan operasyon :
Comienza la operación : pluma rota.
Bir patlak az önce operasyon odasına ışınlandı.
¡ Señor! Alguien se ha teletransportado hacia la sala de operaciones.
Operasyon biter bitmez tekrar aktive edeceğiz.
Te lo reactivaremos en cuanto acabe la operación.
Operasyon şimdiye bitmeliydi.
La misión tendría que estar terminada.
Tırnaklar için lazer operasyon.
LASIK para las uñas.
Bu alan son altı ay içinde bir operasyon tiyatrosu mu oldu?
¿ Esta zona ha sido un teatro de operaciones en los últimos seis meses?
Operasyon birimini ayarlayayım mı efendim?
¿ Debo organizar la unidad operativa, señor?
Binbaşı, bu gizli bir operasyon, anlamıyor musunuz?
Mayor, ésta es una operación encubierta, ¿ No lo entiendes?
Bu bir fantom operasyon, ve ben böyle tutmak istiyorum.
Esta es una operación fantasma, y yo quiero que siga siendo así.
Sayende operasyon afişe oldu.
Gracias a ti, la operación se arruinó.
Bu senin tahmin bile edemeyeceğin kadar büyük bir operasyon.
¡ Esta operación es más grande de lo que crees!
Bir operasyon anında acil bir durum olur diye bütün ajanlarımızın DNA ve kan örneklerini saklıyoruz.
Tenemos reservas de ADN y sangre para cada agente, en caso de que ocurra una emergencia durante una misión.
Söylemeliyim ki, Yüzbaşı Fowler'ın bu baskıcı operasyon taktikleri umrumda değil.
Debo decirle que no me importan las tácticas del Capitán Fowler.
Yani bu kendi başınıza yürüttüğünüz bir operasyon.
Entonces es algo qué hace usted por su cuenta.
Yarin gunes dogar dogmaz operasyon basliyor.
Nos vamos mañana, al amanecer.
Ryan and Cassius, siz DEA ozel operasyon unitelerinin yardimyla Labaratuvari basicaksiniz.
Ryan y Cassius, acabaréis con el laboratorio con la ayuda de la Unidad de Operaciones Especiales de la DEA.
Operasyon için endişeleniyorum.
Estoy preocupado por la operación.
Ben ilerdeki bir operasyon merkezinden idare edicem
Estaré dirigiendo desde una posición operativa adelantada.
Bir operasyon başlatıyoruz.
Es el comienzo de una operación.
Eğer kendini kontrol edemezse, Haqqani'ye yaptığımız operasyon babalara gelir.
Si no puede controlarse, arruinará nuestra operación sobre Haqqani.
Sevinmeden önce karaciğer naklinin önemli bir cerrahi operasyon olduğunu hatırlayalım.
Esta bién, pero antes de que nos emocionemos, un transplante... eso es una cirujía mayor. - Sí.
Widener'in operasyon ekibinden biri. Widener de şu an senatoda ifade veriyor.
Uno del equipo de asesinos de Widener, y él está testificando en el Capitolio ahora.
Widener'in operasyon ekibinden Hawkins diye bir adam ortalarda yok.
Hawkins, un asesino de Widener está en paradero desconocido.
- Operasyon öncesi taktikler gibi.
Parecen tácticas pre operacionales. ¿ Tácticas?
Quan'ın adadaki operasyon merkezinin yerini biliyorum.
Tengo una pista sobre la base de operaciones de Quan aquí en la isla.
Operasyon da, Larrick de senin intikam arzundan büyük.
La operación y Larrick son más importantes que tu deseo de venganza.
Darius bunu askeri bir operasyon haline getirmeye çalışacak.
Darius va a tratar de convertir el evento en una operación militar.
Operasyon yapıldı, para iade edilmeyecek. Tamam mı?
Pero no se devuelve el dinero de esta operación imaginaria.
- Bu başından beri gizli bir operasyon.
Es una operación clasificada, lo ha sido desde el principio.
Özür ilerim, demek istediğim bu işte yedi sene geçirdikten sonra operasyon yaptın mı?
Lo siento, lo que quería decir es, ¿ ha realizado alguna operación, el trabajo por el que pasó siete años formándose?
Operasyon için yeterli adamımız var, ayrıca yerel polis de destek veriyor.
además de la policía como ayuda.
Operasyon iptal.
Aborten la operación.
Operasyon iptal, teslim olun.
Aborten la operación y ríndanse.
Estetik operasyon için para bulmaya çalışmıyor muydu yani?
¿ No fue a Seúl por un trabajo?
Sıçıp batırdığın bir operasyon için bizi suçlamaya çalışıyorsan hataya düşersin.
Porque si estás intentando culparnos de una operación que arruinaste...
Yirmi diplomattan oluşuyor ve beş tanesi ISI'ın gizli operasyon bölümünden.
20 diplomáticos, pero cinco de ellos son del ISI... la división de operaciones encubiertas.
Yusuf Rana, gizli operasyon bölümünün iki numaralı adamı.
Yousaf Rana... el número dos, operaciones encubiertas.
Arkady Ivanovich'ten anladığım kadarıyla operasyon yolunda ilerliyormuş.
Entiendo que... Arkady Ivanovich dice que la operación está funcionando.
Askeri bağlantılarıma sordum ama operasyon gizliliğini bozmamak için bilgi vermediler.
He hablado con mis contactos en el ejército, pero no han podido revelarme mucha información debido a la seguridad operativa.
Bu operasyon devam edecek.
Esta operación seguirá adelante.
Şirket Operasyon Şefi olan Kenneth Carlson'mış.
ES EL GERENTE DE OPERACIONES KENNETH CARLSON.
Eğer o bölgede bir paralı asker grubu operasyon yapıyorsa sizi temin ederim ki bulunacaklar ve adalete teslim edilecekler.
Si hay un grupo de mercenarios que operan en esa región, les garantizo que los encontraremos, - y los llevaremos ante la justicia.
S.H.I.E.L.D.'ın operasyon birimine kabul edildin, şu andan itibaren.
Has sido aceptado por la división de operaciones de S.H.I.E.L.D., a partir de este momento.