English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ O ] / Opie

Opie tradutor Espanhol

284 parallel translation
Eve Opie'den çok para getirmenin zamanı geldi.
Es hora de que traigas a casa más dinero que Opie.
Peg, Opie eve Bea teyzenin turtalarına geliyordu.
Peg, cuando Opie volvía a casa, tenía las tartas de la tía Bee.
Galiba Opie.
Creo que el era Opie.
Opie, Ron Howard'dı seni küçük sersem.
¡ Opie fué Ron Howard! Que tonta.
Şunu imzalasana Opie.
Deme su autógrafo, Opie.
Ne diyor bu kendini bilmez?
¿ De qué habla Opie Taylor?
Kendini bilmez mi?
¿ Opie Taylor?
Sana hapşırman için izin verdim mi, Opie?
Acaso le di permiso de estornudar, Opie?
Özür dilerim, Opie.
Disculpe, Opie.
Sakın beni hayal kırıklığına uğratma dostum.
Opie, no me decepciones, hombre. Aposté dinero por ti.
Ne diyorsan öyle olsun beyaz adam.
Lo que tú digas, Opie.
Opie sinirleniyor mu?
¿ Oppie se está enojando?
Beni Opie diye çağırman hakkında daha önce ne demiştim?
¿ Qué les dije acerca de llamarme Oppie?
Opie, yolun ortasındaki fıçıya dikkat et!
¡ Oppie cuidado con ese barril en el medio de la calle!
Bak, bunu senin kafana sokmamın zor olduğunu anladım ama yanılıyorsun, gördüğünden daha fazlası var burada.
Mira me di cuenta que es dificil para vos olvidarte de esto, Opie... pero estas fallando en verle el lado bueno
Sakin ol Opie Hazır mısın?
Vamos, relájate, hombre. - ¿ Estás listo?
Hey, güzel tişört, Opie.
Linda camisa, Opie.
Belki sen ve Opie Bir Yıldız Aranıyor'a katılmalısınız.
Deberían ir a Star Search.
Yani, belli ki bu bir Peynir, bir Ispanak değil.
Es decir, obviamente that is an Opie, that is not a Spinace.
Baban mutlu olma şansını kaybetti ve hepsi senin suçun Opie. *
Tu papá perdió la oportunidad de ser feliz por tu culpa, Opie.
Bette, merak ediyorduk da, um... Catherine Opie bizim hakkımızda ne hisseder şu baskıyı 150 cmden 180'e büyütsek?
Bette, nos preguntábamos como se lo tomaría Catherine Opie si ampliáramos ese póster unos 5 o 6 pies?
Bir Don Johnson, bir Elvis ve Opie Taylor.
Tenemos un Don Johnson, Elvis y Opie Taylor.
Bu senin yardımcı çalışanın, Opie.
Él es su compañero, Opie.
Bay Griffin, Opie'nin yönetim tarzını pek anlamasam da... o daha çok çalışarak senden daha iyi işçi olduğunu kanıtladı.
Sr. Griffin, aunque no entiendo del todo el estilo de liderazgo de Opie él ha demostrado ser un empleado más competente que usted.
İşte burdasın, Opie.
Ahí estás Opi.
O ahmak Opie yeniden ayın elemanı oldu, çünkü patronum benden nefret ediyor.
Ese maldito Opi fue empleado del mes de nuevo. Y todo porque mi jefa me odia.
Buraya Opie'nin ayın elemanı olamayacağını söylemeye geldim.Çünkü terfi etti.
Vine a decir que Opi, no será empleado de este mes. Porque ha sido ascendido.
Hadi, Opie, kızma.
Vamos, Opie, refréscate.
Ayrıca benim adım "Opie" değil.
Y mi nombre no es "Opie."
- Opie'yi kovmak zorundayım, değil mi?
¿ Tengo que despedir a Opio, no?
Şu Mayberry'deki Opie'ye benzeyen kaçık kızıl saçlı herif. Biraz daha yumuşağı.
El pelirrojo tonto, que se parece a Opie de Mayberry pero menos feroz.
Opie. Opie. Harika bir şef olmak istiyormusun?
¿ Quieres ser un gran chef?
Opie tam orada.
Opie está aquí.
Kurumsal İletişim'den Emma Opie.
Emma Opie, comunicaciones corporativas.
Peki ya sen, Ope?
¿ Qué hay acerca de ti, Opie?
Opie çıktı biliyorsun.
Opie ya está fuera.
Opie ile evlendim.
Me casé con Opie.
- Opie'yi kelepçelerle mi dışarı çıkardılar?
- ¿ Se llevaron a Opie esposado?
- Opie'nin hesaplarını kontrol etti. - Ve?
- Él revisó las finanzas de Opie.
Opie bizi sattı.
Opie nos ha vendido.
Opie'nin çocukları Adalet Bakanlığı tesisindeler mi?
¿ Los hijos de Opie se encuentran en una instalación?
Opie'nin annesi burada ne arıyor?
¿ Qué está haciendo la madre de Opie aquí?
Opie, Hefner olayı yüzünden tutuklandı mı?
¿ Opie fue pillado por la mierda de Hefner?
Opie çıktığından beri zavallı bir sefildi.
Opie ha sido un miserable cabrón desde que salió.
İkimiz de Opie'yi seviyoruz.
Tú y yo, ambos queremos a Opie.
Burada kalman gerekiyor Opie. Kendi güvenliğin için.
Tienes que quedarte aquí, Opie... por tu propia seguridad.
Opie bizi satmadı.
Opie no se chivó.
Opie'nin tetiği çektiğini sanmıyorum, ama oradaydı.
No creo que Opie apretase el gatillo, pero estaba allí.
Clay ve arkadaşları Opie'nin onları sattığını düşünüyor.
Clay y los suyos piensan que Opie los ha traicionado.
Sen kendi oyununa bak.
¡ Opie se orina en ti!
Opie.
Opie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]