Organize tradutor Espanhol
3,049 parallel translation
Sevgilim deniz kuvvetleri komutanı için bir yemek organize ettim.
Querida, he organizado una cena para el Almirantazgo.
Babanın organize suçlarla bağı olduğu bilinen acımasız rakiplerinden ve ikizlerden hoşlanan birisi.
Uno de los competidores más feroces de tu padre con vínculos conocidos con el crimen organizado... Y con afición por las gemelas.
Sen gir akşam yemeğini organize et bakalım.
¿ Por qué no te adelantas y programas la reunión?
Ajan Farnsworth Murphy'nin cihazından gelen sinyalin izini sürerek yerlerini Flatiron bölgesindeki organize sanayi bölgesi olarak tespit etti.
La Agente Farnsworth rastreó la llamada al teléfono de Murphy de vuelta a un parque industrial en el districto Flatiron.
Adam onu deliliğin kollarından kurtarmış ve cenazesini organize etmiş.
El tipo la hizo salir del manicomio y planeó su funeral. Si él no es el hombre, ¿ entonces quién es?
Bu film 1990'daki organize suça karşı savaş ilanından yola çıkılarak yapıImıştır.
Este film está basado en los acontecimientos relacionados... con el anuncio de la guerra contra el crimen organizado de los años 90.
Başkan Roh toplumumuza zarar veren... 13 Ekim 1990, Busan... organize suça karşı savaş ilan etti ve çeteleri sınır dışı etmek için Başkan olarak tüm yetkilerini kullanacağını bildirdi.
El Presidente Roh declaró la guerra contra el crimen organizado. 13 Octubre 1990, Busán. Es lo que perjudica a nuestra sociedad... y lo hago todo con el poder como presidente... para expulsarlos de este país.
Şu anda organize suça karşı tüm yasal yetkilerimle resmi olarak savaş açıyorum.
Formalmente declaro la guerra contra... el crimen organizado dentro de mi facultad constitucional...
Bildiğiniz gibi Başkanın organize suça karşı savaş ilanıyla birlikte Busan SavcıIığı 34 faal çeteyi çökertmek için cuma günü gece yarısından itibaren Busan bölgesinde 550 polisle operasyona başlayacak.
Como sabe, con la declaración de guerra del Presidente contra el crimen organizado la oficina del fiscal de Busán ejecutará su operación para barrer 34 bandas activas... con 550 miembros en el área de Busán desde la medianoche del viernes.
Organize suça karşı savaş başladı. Operasyonun ilanının üzerinden 2 hafta geçti.
comenzó la represión de delincuencia organizada... 2 semanas desde el anuncio de la operación.
Açık büfe organize etmek için rahibelere rica ettim.
He pedido a las monjas que organicen el bufet.
Böyle olunca da, benim daha fazla aydınlanmış meslektaşlarımın organize olup buna karşılık vermesine zorladınız. Biz yaratarak ya da seçerek bir ajan ağı oluşturduk ve bunları kilit adamlar yaparak kilit pozisyonlara koyduk. Tüm yeni teknolojilerde son teknolojiyi kullandığımızdan emin olduk.
Asi que forzaron a mis colegas y a mi... a organizar una respuesta nosotros Creamos o co-optamos redes de operaciones ubicados en individuos claves en lugares claves asegurandonos estar en el filo de la nueva tecnologia ingenieria Genetica ingenieria bioquimica
Terje ve ben Yakala'danız organize suça karşı özel bir birim.
Sverre y yo trabajamos para Catch, Unidad Especial contra el Crimen Organizado.
Ben... Pek de organize sayılmam, onu söyleyeyim de.
Yo no...
Çok iyi organize olmuş.
era muy organizado.
Metro Organize Suç bürosunu kontrol ettim.
Lo he comprobado con Crimen Organizado.
Ajan Lee, Dunham gözetim sürecini organize edin.
Agente Lee, Dunham. Organicen al equipo de vigilancia.
Bulduklarımız bizi organize suçlarla bağlantısı olan bir kuru temizlemeciye götürdü.
Le seguimos la pista hasta una tintorería que está vinculada al crimen organizado.
Kamu protestoları organize ediyoruz, barışçıl protestolar yapıyoruz, çocukları sokaktan almıyoruz.
- Organizamos protestas públicas y pacíficas, no nos dedicamos a robar niños por la calle.
Organize Suç Birimi, bir süre önce Porchetto'nun peşindeymiş.
La unidad de crimen organizado lleva tras de Porchetto un tiempo.
Organize Suç Birimi Junior'un Porchettoların kuzeydoğuda uyuşturucu satmasını istediğini söylüyor.
La Unidad de Crímenes Organizados dice que Junior quería que los Porchetto vendiesen metaanfetamina en el noreste.
Organize Suç Birimi'ne göre Junior'un ölümünden kazanç sağlayacak tek kişi Baba Porchetto'nun kendisi.
Según la Unidad de Crimen Organizado, la persona que más se beneficiaba de la muerte de Junior es el viejo Porchetto.
Buna sen sebep olduğun ve yetimleri de organize ettiğin için Anne son kuruşuna kadar bedelini ödetmek isteyecektir.
Por tu parte en provocar esto y por organizar a los huérfanos, Madre va a querer su libra de carne.
Gelenleri organize edebilir miyiz?
¿ Podemos organizar a esa tropa?
Rick, bak, düşmanlarım olmasına alışkınım. Ama bu, resmen beni yok etmek için yapılan organize bir iş.
Rick, estoy habituado a tener enemigos pero esto es un plan organizado para destruirme.
Katil, organize, soğuk kanlı ve kontollü. Bir çocuğun yapacağı şey değil. Haklısın.
Este asesino es organizado, frío, eficiente, no es el trabajo de un chico.
Neden çantanızda organize suça karışmış Amerikan vatandaşlarının fotoğrafları var?
¿ Por qué tienes fotos de los ciudadanos estadounidenses involucrados en el crimen organizado en la bolsa?
Organize suç mu dediniz?
Delincuencia organizada, dice usted?
Adam dünyanın en iyi oyuncusu değilse bir soygun organize etmesi bir yana kendi kahvaltısını bile organize edemez.
A menos que fuera la más grande puesta en escena del mundo, Yo dudo que pudiera organizar por si solo su propio desayuno, abandona eso.
Adı Herold Kalb. Protestocuları organize edenlerden biri. Yemeğin gözcülüğünü yapıyordu.
Es uno de los organizadores de ese grupo de manifestantes que hizo un piquete en la cena.
Ona en güzel cenazeyi organize edeceğiz.
Vamos a hacer que sea el mejor funeral de la historia.
Ve Savino'nun organize suç bağları olduğundan New Jersey'deki ajanlar işlerin kızışmasından korkuyor.
Y debido a que Savino tiene lazos con el crimen organizado los agentes de Nueva Jersey están preocupados porque las cosas empeoren.
Böyle şeyleri organize etmek sonsuza kadar sürer.
Cosas como esas se tardan una eternidad para organizarse.
Böyle yerler organize Rus ve Ukrayna mafyaları dolu.
- Estos lugares son de la mafia Rusia, Ucrania, crimen organizado.
Bunu organize etmenize sevindim
Me alegro mucho de que organizaras esto.
"Yapıştırmayı tavandan sök, sadece benim duyabildiğim uğultulu sene çözüm bul, atıştırma masasını, yahudi yemekleri koymadan organize et,..."
Quitar la pegatina del techo, arreglar ese zumbido que sólo yo escucho, organizar la mesa de snacks por comida judía...
Sonrasında acente L.A. yakınlarında bir yerde, hoş bir villada kendisine muazzam bir hayat organize eder. Sahil boyunca yürüyüşe çıktığında kendisiyle uygun bir şekilde rastlaşacak hoş bir hanımı dahi tertip ederler.
entonces, la agencia le prepara una vida alternativa en una casa de campo en las afueras de Los Ángeles, incluso una hermosa señora con la que tropieza convenientemente cuando pasea por la playa.
Organize olmalıyız!
¡ Necesito órdenes!
Görünüşe göre büyük işler, organize bir suç.
Parece que los más grandes, están relacionados con el crimen organizado.
Evet, bu işi organize suçlardan habersiz yapamayız.
Lo hacemos y se lo entregamos a los de Crimen Organizado. - Eso no es divertido.
Organize suçlarla dalaşmak istemiyorsan.
Y no quieres dar un tire y afloje a los de Crimen Organizado.
İyi. Eğer Cioffi'ler bu işin içindeyse, bizde organize suçlara bırakırız.
Si los Coffi, están involucrados, se lo entregamos a C.O.
Organize suçları arıyorum. Organize suçların işin içine katmayalım, Al.
No creo que él esté en crimen organizado.
En organize toplum onlarınki.
Es la comunidad más organizada de todas.
Bu yüzden yaptıklarının aynısını yapacağım ve bu kanalı protesto edilmesi organize edeceğim.
Es por eso que voy a hacer exactamente lo que ellos hicieron : ¡ Una protesta organizada contra esta cadena!
Artık ona organize suç bile demiyoruz. Doğru mu?
Ya no lo llamamos crimen organizado. ¿ Verdad?
Eğer bu işi tüm yaşantımız boyunca yapıcaksak o zaman organize hale getirelim.
Si tenemos que hacer esto toda la vida mejor organizarse.
Bildiğiniz gibi kulüp sahibi Ukraynalı. Organize suçla ilişkisi olmasından şüphe ediliyor. Bu yüzden kimsenin pek konuşacağını sanmam.
Como saben, el club es propiedad de intereses comerciales ucranianos con presuntos vínculos al crimen organizado, así que seguramente no vayan a hablar mucho.
- Beni aramadan önce organize olmalıydınız.
Debería haber arreglado todo esto antes de llamarme.
- Sen bunu organize et.
Y tu puedes organizarlo.
Organize.
Organizados.