Origami tradutor Espanhol
150 parallel translation
Yağlıboyalı fincanların ve origami kâğıtlarının nerede satıldığını biliyordum.
Conocía el puesto donde vendían guirnaldas de papel y tazas pintadas.
Onu hastanede ziyaret edip turna origamisi vereceğini söylemedin mi?
¿ No ibas a visitarla para darle grullas de origami?
Japon Origami'si gibi. Sadece elle yapılıyor.
Mira, un pajarito de papel, casi... con las manos.
Ben de peçete katlama kursumdan vazgeçmiştim.
Me salí de las clases de origami.
Derin bir nefes aldım ve origami dersleri.
Respiración profunda y clases de papiroflexia.
Origami koleksiyonunuzu fark etmemem mümkün değildi.
Señora Fiore, no he podido evitar fijarme en su colección de origami.
Michelle Bishop ve memur Morris'in ikisinin de az bilinen bir kağıt katlama sanatıyla uğraşması tesadüfe mi dayanıyor?
¿ Y todo basado en que Michelle Bishop y Morris eran aficionados al origami?
Bugün origami dersi var.
Hoy toca origami.
- Hobilerim arasında origami...
- Mis pasatiempos son origami...
Bir origami meleği.
- Un ángel hecho con papiroflexia.
Origami.
Origami.
Origami şovu mu? Bak ne diyeceğim.
El programa de origami, ¿ no?
İyi bir çocuk ol ve, Eve geldiğimde, sana origami konusunda yardım edeyim.
Pórtate bien y cuando llegue a casa te ayudaré con el origami.
"Bir dahaki zaman köpek yapacağız."
Y en el próximo programa de origami haremos un perro.
Origami'den nefret ediyorum.
Mm. Odio el origami.
Sonra çicek düzenleme ve meditasyonu takiben iki saat origami yapmak zorunda kaldık.
Luego hicimos dos horas de origami seguido de arreglos florales y meditación.
Origami gibidir :
Es como el papel :
Bu da bir hikâyenin sonu.
Y así termina este cuento. DISEÑOS DE ORIGAMI
Origami gibi.
como origami.
Onlar senın aptal 6. kanalında origami yaparlar!
¡ En el canal 6 de tu cadena de mala muerte hacen origami!
Rorschach testi, Tematik Kavrama testi. Onlardan origami yapıyor.
Los tests Rorschach y de apercepción temática... los convierte en papiroflexia.
Ama bak. Origami yaptım.
He hecho papiroflexia.
Bak, sanırım sizi uyarmalıyım ki ben eski origami sanatıyla... uğraşıyorum.
Les advierto que soy experta en el arte antiguo del origami.
Sanırım Origami'yi yürüyüşe götürmek için iyi bir zaman.
Creo que es el momento de sacar a pasear a Origami.
Seninle kaynaşmak için gelen bir kutlama olabilir. - Origami, Origami.
Tal vez es una celebridad que viene a tejer contigo.
Ed, Origami'nin dışarı çıkmasına izin verir misin?
Ed, ¿ puedes sacar a pasear a Origami?
Ben sadece benim origami pratik oldu.
Estaba practicando el origami.
Hayır, geri almak ve benim origami ejderha bitirmek gerekir.
Debería irme y acabar mi dragón de origami.
- 0rigami. - Origami.
Origami.
- Ben de origami yapmak istiyorum.
Quiero actuar. Y yo quiero hacer ¨ origami ¨.
Origamide 6 temel kat vardır :
En el origami hay seis pliegues básicos :
- Origami gibi mi?
¿ Como un origami?
Origami gibi.
Como un origami.
Sudan ve Etiyopya'da dört yıllık yardım çalışması. John Hopkins ve Harvard'dan mezun olmuşlar. Yarım düzine araştırma ödeneği.
4 años de trabajo de campo en Sudan y Etiopía estudios de graduado en el John Hopkins y Harvard media docena de becas de investigación y también le gusta el yudo, montar a caballo, el origami y algo llamado Salto base.
Her uçuşun sonunda, arka kanatlar kapakçıkların ardına tekrar yerleştirilmelidir ; bu işlem, bir Japon origami ustasının yeteneklerini gerektirecek kadar karmaşık olabilir.
cuando terminan su vuelo, las alas posteriores tienen que guardarse bajo sus cubiertas un proceso que puede ser tan complejo que demanda todas las habilidades de un maestro japonés del origami
Ama sabah uyandığımda başucumda kâğıttan bir kuş olurdu. Origamiden bir turna.
Pero cuando despertaba por la mañana... me encontraba con ese pájaro de papel... esa ave de origami... colocada al lado de la cama.
Ama sonra en sevdiğim origami sitesinde dolaşıyordum ve birden dank etti.
Pero luego, estaba navegando en mi página web de origami y se me ocurrió :
Origami! Eski kağıt katlama sanatı.
Origami, el antiguo arte de doblar el papel.
Origami yapmaya devam ediyor.
No para de hablar de su origami.
Bunu onaylamadığını biliyorum. Ama bence bu kutularda bir origami olayı var ve yiyeceklerin tadı onların içinde daha güzel oluyor.
Sé que no lo apruebaa, pero creo que hay algo de origami en estos recipientes que hace que la comida sepa mejor en ellos.
Yani senin odana ve orada saatlerce origami yapacağız.
Donde pasaremos horas haciendo origami.
Hayır. Bunun yerine origami, şekerlemeli suşi gibi şeylerle sanki ben 5 yaşındaymışım gibi beni oyalıyorsun.
No, en lugar de contarmelo, vas por ahí bromeando sobre, ya sabes, origami y sushi de marshmallow, como si yo fuese una idiota de 5 años.
Bir Origami kuşunun bunlarla ne ilgisi olabilir ki?
¿ Qué tiene que ver con esto la pajarita de papel?
Peki elinde sadece bir origami kuşu ve servis dışı bir telefon numarası varken Sara'yı nasıl takip etmeyi düşünüyorsun?
¿ Cómo vas a seguir a Sara si la única pista que tienes... es una pajarita de papel con un teléfono que ya no funciona?
Japonya da bin tane origami turnanın şans getirdiği söylenir.
En Japón, un millar de grullas origami se cree que traen buena suerte.
- Evet.
- Quiero decir, todas las mañanas... romperse y plegables y creciente como un festival de origami. - Sí.
- Bu origami.
- Se llama "origami".
Origami nereden çıktı?
¿ Así que, qué es el origami?
Benim origami dikkatli olun.
Ten cuidado con mi origami.
O-R-İ-G A-M-İ.
Origami. O... R
- Origami.
- M-I.