English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ O ] / Oso

Oso tradutor Espanhol

7,090 parallel translation
Henry Ayakta Duran Ayı.
Henry Oso Permanente.
- Ayı mı?
- O un oso.
Kızgın bir ayı?
Un oso enojado.
Kızgın ayı olabilir.
Podría ser de un oso enojado.
Adamın birinde kızgın ayı vardı.
Conocí a un tipo que tenía uno de un oso enojado.
Evet olur. Biraz kahve alalım belki biraz da ayı kalbi.
Vayamos por un café tal vez por unos corazones de oso.
Bir ayıyım ve Elam'ı arıyorum.
Soy un oso, y estoy buscando a Elam.
Hatta babasının ölen ayısının etini yediğini bile duydum.
He oído incluso que se comió el oso que su padre tenía por mascota.
Bu aslında kış uykusuna yatmak üzere olan bir ayı için çok iyi olabilir ama sağlıklı bir seçim yaptığını düşünen bir insan için son derece zararlı etkileri var.
Esto podría estar bien para un oso a punto de entrar en hibernación, pero puede tener efectos perjudiciales para un ser humano que piensa que están haciendo una opción saludable.
Dağ başında, garip bir ayı heykelinin yanında.
En la montaña, al lado de una estatua de un oso rara.
Oso masaya götürecek ve oylayacaklar.
Oso tenía que llevar esto a la mesa.
Oso'nun ekibi de olduğuna göre, siyahların sunduğu her şeyi biz de sunabiliriz.
Con la sección de Oso aquí, podemos ofrecerte todo lo que hacen los negros.
Kendi payımı ona satarım ve o da Oso ve tayfasına Stockton'daki evi işlettirir.
Le venderé mi mitad y que Oso y su gente dirijan la casa de Stockton.
Komançiler, ayı öldüren herkesin, hayvanın gücü ve efsununa sahip olduğuna ve savaşta mağlup edilemeyeceğine inanır.
Estos comanches creen que cualquier hombre que mate a un oso absorve todo su poder y magia y no puede ser derrotado en combate.
Kendi payımı ona satarım ve o da Oso ve tayfasına Stockton'daki evi işlettirir.
Le voy a vender mi mitad y dejaré que Oso y sus chicos dirijan la casa de Stockton.
Stockton'a gidip, olan biteni Oso'ya anlatacağım.
Voy a viajar hasta Stockton para que Oso sepa lo que está pasando.
Bir aşağlık gibi mi?
¿ Un puto oso?
Tamam, yani ayı gibi.
Vale, imaginaos un oso.
Bir ayının erkek mi yoksa kadın mı olduğunu nasıl biliriz?
¿ Cómo sabemos si el oso es chico o chica?
Ayı, olabilir.
Un oso, tal vez.
Yolda bir polisin cep telefonunu çiğneyen bir ayı vardı da.
Había un oso en la autopista masticando el teléfono celular de un policía.
Bir keresinde rüyamda bir uçurumdan atladığımı bir ayının yanına düştüğümü ve o ayının beni yediğini görmüştüm.
Una vez, soñé que saltaba por una colina, pero caí cerca de un oso y me comía.
Zombi ayı.
Zombi... oso.
Ayıyı gördüm.
Vi el oso.
Zombi bir ayı sorun değilse daha ne olacak?
Si un oso zombi no es el problema entonces, ¿ cuál es?
Sanki bir ayının kamp alanı gibi.
Al igual que un oso en un camping.
Ayı pençesi alabilirsiniz.
Sírvanse ustedes mismos una garra de oso.
Bir ayı tarafından saldırıya uğraşayacağımıza takmıştık hani?
¿ Y que nos obsesionaba que nos atacara un oso?
En sonunda dedin ki : " Neden şu ayı takıntınızdan vazgeçmiyorsunuz?
"¿ podéis dejaros de obsesionar con este oso?"
Sonra da tam o sırada, Yosemite'nin en büyük ayısı ormandan çıkıp saldırmıştı.
Y justo en ese momento, el oso más grande de Yosemite aparece atacando de entre los bosques.
Ben yere yattım çünkü sen ölü gibi davranmak gerektiğini düşünüyordun. Sonra da hemen iki adım attın, ellerini havaya kaldırdın ve " Git buradan, ayı! Kaybol!
Yo me tiré al suelo porque pensaba que se suponía que tenías que fingir que estabas muerto, y entonces tú inmediatamente... dos pasos adelante, las manos sobre la cabeza, " ¡ fuera de aquí, oso!
Ayı da kedi gibi sıvıştı.
Y ese oso se fue como un gatito.
- Evet, kara ayıyla böyle yapacaksın işte.
Sí. Eso es lo que haces con un oso negro.
- Bunu bir bozayıyla yapma.
Eso no lo haces con un oso pardo.
Bozayıyla yaparsak ne olur?
¿ Qué pasa si haces eso con un oso pardo?
Biraz eğlen ayıya bağır.
Diviértete un poco y espanta al oso.
Curtis'ten kurutulmuş et.
Carne seca de oso preparada por Curtis.
Roger, artık bana sarılmadığın için mutluyum.. ... fakat oyuncak ayını mahvediyorsun. ... fakat oyuncak ayını mahvediyorsun.
Roger, me alegra que ya no estés montándome pero estas arruinando tu Build-A-Bear ( Construya un Oso ).
Ne zaman ona baksam, şişman bir karınca yiyen gibi horlayıp durduğu geceki hali gözümün onüne geliyor.
Cada vez que lo miro, me lo imagino roncando como un oso hormiguero engordado.
Şişman karınca yiyenin hafızası zayıf.
El oso hormiguero gordo es un recuerdo lejano.
Ayı gibi kürkle mi kaplısın?
¿ Estás peluda como un oso?
Asker, ortalama bir ayıdan daha zeki.
G.I. Joe... Más inteligente que el oso promedio.
Bu harika. Bir karıncayiyenin doğumu.
Vaya, increíble... el nacimiento de un oso hormiguero.
Belki bir ayıyım, belki de kibar biriyim.
Mira, quizá soy un oso, quizás soy un pestañeador.
Şu anda benimle uğraşmanın hiç sırası değil.
Ahora no es el momento de pinchar al oso.
Darrin'in istediği 90 santimlik oyuncak ayıyı aldım çok ambalaj kağıdı lazım.
Y le conseguí a Darrin ese oso de peluche de un metro que quería, así que voy a necesitar mucho.
Ayının içine koydun değil mi?
La pusiste en el oso, ¿ verdad?
Nerede o aptal ayı?
¿ Dónde está el estúpido oso, eh?
Ayı mı?
¿ Un oso?
Bir?
¿ Graci-oso?
- Canım benim.
Mi oso bú. ¡ Agentes federales! ¡ Las manos en la cabeza!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]