Palm tradutor Espanhol
1,276 parallel translation
Kötü davranışları var, ve o- - Palm Pilotumu çalmışsın.
Tiene una mala actitud y, además... ¡ Robaste mi Palm Pilot!
Peki Elliot, bu durumda Palm'daki davetime gelecek misin?
Elliot, ¿ irás a mi evento en el Palm?
Polisleri yarına kadar salladım... ) ( mutlaka buraya gelmelisin çünkü Elsa tüm yeri istila ediyor ve ben durduramıyorum. )
Estoy en el Palm. Dejé a la policía para mañana.
Dinle, bu gece The Palm benim. Rica etmiyorum.
Esta noche el Palm es mío.
Hafta sonu yüzmeye gidelim mi? Kadın mıydı?
"¿ Quieres ir a Palm Springs este fin de semana, o a cualquier otro lado?"
Ya parayı vururlarsa? Yeni Palm veya iMac'i keşfederlerse?
¿ Y si inventan algo rentable, como una nueva Palm o iMac?
Lanet olası Palm Springs. Güneş insanı bunaltıyor ve kimse bir bok yiyemiyor.
Al carajo Palm Springs, a tumbarse al cabron sol y no hacer nada.
Benimle 2 saat önce Palm'da buluşman gerekiyordu.
Se suponía que nos veríamos hace dos horas.
Onlara verdiğin bunca şeyden sonra sana bir tatil borçlular. Palm Springs sözde iyi olacaktı.
Te deben unas vacaciones con todo lo que les has dado.
Bakarsınız beni Florida'da görmüş olan da çıkar. Veya kim bilir, Çavuşesku döneminde gizli poliste.
El siguiente dirá que nos vió en Palm Beach o quien sabe, en un ministerio, durante la época Ceausescu.
PalmPilot'ı ver.
Dame la palm pilot.
Arada sırada olsa neyse, ama Palm Springs'teki site, izin günleri...
Si es de vez en cuando, esta bien, pero el apartamento en Palm Springs, los días libres...
Palm Springs.
Palm Springs.
Palm Springs'in üzerindeki dağlarda San Jakinto'sa tırmanıyordum.
Estaba escalando en Palm Springs.
Şu anda hastaneye götürülüyor.
Está camino a Desert Palm.
83 numaralı Palm Beach - Florida uçağı 15 dakkika içinde biniş için hazır olacaktır.
Vuelo 83 a Palm Beach, Florida, embarque dentro de quince minutos.
Palm Springs mesela?
¿ Palm Springs?
Palm Springs, neden olmasın?
Palm Springs, ¿ por qué no?
Paul ve ben hafta sonunu Palm Springs'te geçirdik.
Paul y yo pasamos todo el fin de semana en Palm Springs.
- El bilgisayarıma not alırım.
- Voy a anotarlo en mi palm
Avuç içi bilgisayarım nerede?
Vale, ¿ y dónde coño está mi Palm? ( NdT : Ordenador de Bolsillo )
Avuç içi bilgisayarımın bayağı gelişmiş olduğunu biliyorum ama yine de kendi başına ayaklanıp gidecek kadar değil.
Sé que mi Palm es una pieza de arte, pero... es que no me puedo creer que se haya ido andando solo.
Lanet avuç içi bilgisayarımı bulabilsem kesin saati söylerdim ama...
Si tuviera mi maldito Palm podría decirtelo con seguridad
Kuralına göre oynarsak, bunları elden satmakla uğraşmayacaksınız. Sonra da emekliliğimizi Palm Springs'te, çiçekli gömlekler giyip Mimosa içerek geçireceğiz.
Si lo hacemos así, venderemos más y más rápido que yendo casa por casa y después podemos retirarnos a Palm Springs, ( NdT :
Ayda iki kere Palm Springs'e uçup golf oynamak gibisi yoktur.
No hay nada mejor que volar a Palm Springs cada quince días para jugar al golf.
Bence bunun sırrı her şeyi birlikte yapmakta. Okul aile birliğinden Palm Springs'deki AIDS yardım partilerine kadar.
Creo que la clave está en hacer todo juntos... desde las reuniones de padres hasta las campañas para combatir el SIDA.
Cüzdanı cep telefonu, cep bilgisayarı hala arabasındaydı.
Su bolso, celular, "palm", todo estaba en el auto.
Cep bilgisayarında ya da kredi kartı bilgilerinde bütün bu yolculukları açıklayacak bir şey yok.
No hay nada en su "palm" o estados de tarjeta que explique los viajes.
Aptal "Avuçiçi Bilbipayar." Adı Avuçiçi Bilgisayar değil mi?
- Estúpida "Palm Pirata" - ¿ No es una "Palm Piloto"?
Palm Springs'de bir şirkete satıyorum.
Porque se los vendo a una compañía en Palm Springs.
Demek yakmadan önce Bobby, onları sunta kutulara koyuyor. Ben tabutları, onları başkalarına satan Palm Springs'te birine götürüyorum.
Así que Bobby los pasa a caja de madera dura antes de la cremación y luego yo llevo los ataúdes a un hombre en Palm Springs, que los revende.
Bu, Palm Springs'e giden yol değil.
- Este no es el camino a Palm Springs.
Palm Springs'e gidip şu işi bitirmemiz gerek. Böylece evime dönebilirim.
Lleguemos a Palm Springs, terminemos esto y yo me voy a casa.
Paketi Palm Springs'e teslim edeceğimizi unuttun mu?
Tenemos que hacer una entrega. Tenemos que llevar el paquete a Palm Springs, ¿ recuerdas?
Bunu Palm Springs'de çözümleriz.
Mira, resolveremos esto cuando lleguemos a Palms Springs.
Yani bu Palm güzel değil demek istemedim.
Es decir, no es que no sea un lindo Palm Pilot.
Desert Palm çok uzakta değil.
El Desert Palm no está lejos de aquí.
Desert Plam Hastanesi'ndeyim. Yarı ölü olan Gene Jaycobs'a bakıyorum şu anda.
Estoy en el hospital Desert Palm, viendo a un Gene Jaycobs medio muerto.
Palm Beach'in en güçlü avukatlarından birini tutup, 3 yılla yırtmıştı.
Contrató a los abogados más poderosos en Palm Beach y logró 3 cortos años.
Evinizi satılığa çıkarıp Palm Springs'e, Arizona'ya veya denize kıyısı olmayan başka bir yere yerleşmenizi tavsiye ederim.
Mi consejo es que ponga su casa en venta y se mude a Palm Springs o Arizona o cualquier lugar lejos de la costa.
Palm Springs'e hiç yolunuz düşer mi?
¿ Alguna vez fue a Palm Springs Teniente Caine?
- Palm Beach'li bağışçılarının rızasını aldığın o yetişkinlerle ne yaptığını öğrenmelerini istemedin. Doğru.
Y no quería que sus relaciones de Palm Beach supieran lo que hacía, ¿ con el consentimiento de esos adultos?
- Silver Palm.
A pasos del océano.
Palm'daki çocuklarla...
En el Palm.
Palm'daki davetime katılacakson değil mi?
Ve a mi evento en el Palm.
Kiminle konuşuyorsun? Palm'dan Romeo.
¿ Con quién hablas?
Bizi küçük salona taşımak istiyorlar.
Con Romeo, del Palm.
Ben The Palm'dayım.
¿ Dónde estás?
Elliot, hayatım, burası The Palm.
Créeme, no puedes quedarte aquí toda la noche. Elliot, se trata del Palm.
Hasta Desert Palm'da olacak.
El paciente estará en el Desert Palm.
Desert Palm'da ameliyat olacağım.
Tengo turno para una cirugía en el Desert Palm.