Palyaçolar tradutor Espanhol
583 parallel translation
- Böyle nasıl, sizi palyaçolar.
- ¿ Qué pasa, amigo? - No, no puede ser.
Bu film, bizi güldüren ve çabaları... dertlerimizi biraz da olsa unutmamızı sağlayan... gelmiş geçmiş tüm şaklabanların, soytarıların ve palyaçoların... anısına ithaf edilmiştir.
En memoria de quienes nos hicieron reír, saltimbanquis, payasos y bufones de todas las épocas y naciones, cuyos esfuerzos aliviaron nuestra cruz. Con cariño les dedico esta película.
O palyaçolar beraber dışarı çıkıyorlar ve sen de kendini kaybolmuş mu hissediyorsun?
¿ Y porque esos excéntricos hablen de nosotros te sientes perdida?
Hayır, palyaçolar komik insanlardır, Holly.
No. Los payasos somos gente rara, Holly.
Ağı tekrar gerin. Palyaçolar!
Enrollan la red. ¡ Payasos!
Bu hafta, ertesi hafta, Seyirciler palyaçoların yaptığı komikliklere güler Beceri ve deneyim ürünü gösterilerle eğlenmeye devam ederler.
Y semana tras semana, un público nuevo se ríe de las gracias de los payasos... y se emociona con proezas increíbles.
Jack, yürüyebilen ne varsa buraya getirin. Emekleyerek veya koşarak, Suda yüzenler, cüceler, palyaçolar, ayakta durabilen ne varsa.
Jack, junta a todo lo que pueda andar, arrastrarse o correr, enanos, payasos, todo lo que se tenga en pie.
Emmett. Emmett, palyaçoların gösteri yapacağı yeri onar.
Emmett, arregla a los payasos para el desfile.
Palyaçoları görmeye gelin
Vengan a ver a los payasos
Palyaçolar numaralarını yaparken kız sayıklamaya başlar.
Mientras actúan, ella empieza a delirar.
Bunlar koğuşun palyaçolarıdır.
Son los payasos del barracón.
Kovboy palyaçoların işi de eğer kovboy düşerse, boğanın dikkatini dağıtmak.
Los payasos alejan el toro del vaquero cuando éste ha caído.
Sen bütün bu palyaçoların en komiği olabilirsin.
Usted podría ser el más gracioso.
- Sirk palyaçolarına benzemişsin.
Quietos.
İşte palyaçolar da geldi!
¡ Los payasos!
Şu dışarıdaki palyaçolar şifre için beni bayağı zorlayacaklar.
Esos payasos me van a dar una buena pista del código.
Tek sıra halinde yürümeyin sizi palyaçolar.
No caminen en fila, payasos.
PALYAÇOLAR
LOS CLOWNS
.. ... cüceler, palyaçolar... Dünyanın en kaçık palyaçoları burada!
¡ Tenemos a los enanos y a los bufones más bufones del mundo!
Palyaçolar beni eğlendirmedi.
Los payasos no me habían divertido.
Çocukluğumun palyaçoları nerede?
" ¿ Dónde están los clowns de mi infancia, dónde se han metido?
En büyük İtalyan sirklerinden birinde palyaçolar hakkındaki araştırmamıza başlayalım.
Decidimos comenzar nuestra búsqueda sobre los clowns... en uno de los más grandes circos italianos.
Günümüzde palyaçolar güldürmeli.
Hoy el clown moderno debe hacer reír...
Paris'te, yetenekli palyaçolar çok ünlüdür ve onlara tapılır.
En esta ciudad, los clowns de talento... se han convertido en célebres y han obtenido su consagración.
Bazı önemli'Beyaz Palyaçolar'bizimle birlikte onu bekliyorlar.
Algunos importantes clowns blancos le esperan con nosotros.
Beyaz palyaçolar en güzel kostüm konusunda anlaşamazlar.
Los clowns blancos se peleaban por demostrar quien era el que llevaba el traje más bonito.
Gerçek palyaçolar kalmadı.
Todos los verdaderos clowns han desaparecido.
Bir sirkle bütün Fransa'yı dolaşmak onun rüyası. O'palyaçolar'giriş geleneğini geri getirmek istiyor.
Su sueño es recorrer Francia con un circo, renovando, por así decirlo, las "entradas clownescas" tradicionales.
Palyaçolar hakkında soracaktım.
Estoy haciendo una pequeña encuesta sobre los clowns.
Palyaçolar hakkında konuşmak istiyorlar.
Los señores quieren saber... sus opiniones sobre los clowns.
Palyaçoların arasından sadece o ve Grock zengin oldu.
Grock y él son los únicos clowns que han hecho fortuna.
Korkarım filminde "palyaçolar artık yok" diyorsun.
Tengo miedo de que diga en su film que los clowns han desaparecido.
Palyaçolar sayesinde herkesin gülme ihtiyacı karşılandı.
Todo el mundo tendría que tener la necesidad de reír todavía con el clown.
En büyük palyaçolar Bario, Porto, Rhum, Mimil, ve Zavatta ile birlikte çalıştılar.
Bario, Porto, Rhum, Mimil, Zavatta, han trabajado con él.
- Palyaçoları oynuyorduk.
Haciamos de payasos.
İster başarılı olsun, ister düşsün, boğa süvarilerimizin emniyeti gözü pek rodeo palyaçolarına bağlı.
Ya sean exitosos o echados del toro la seguridad de nuestros jinetes puede depender de la bravura de nuestros payasos.
- Sizi palyaçolar!
- ¡ Payasos!
Ve şimdi, bayanlar ve baylar, dairenin ortasında, palyaçoların kralı, Milo, ele avuca sığmaz, neşeli şey!
Señoras y señores, en la pista central... ¡ El rey de los payasos! ¡ Milo el revientahuchas!
Mutsuz şehir, mutsuz sokaklardaki mutsuz ışıklar mutsuz müzikhollerdeki mutsuz palyaçolar, mutsuz sinemaların önündeki mutsuz kuyruklar mutsuz mağazalardaki mutsuz mobilyalar.
Ciudad triste, luces tristes en calles tristes, payasos tristes en cabarets tristes, colas tristes ante cines tristes, muebles tristes en las tiendas tristes.
Parmakları kaşınan silahlı palyaçolar olacak.
Habrá muchos payasos con armas y dedos inquietos.
Rico, o palyaçoların ne dediği umurumda değil. Adamların hepsini istiyorum...
No me importa lo que digan esos payasos, quiero hombres en cada...
Palyaçolar.
Son unos payasos.
- O palyaçoları atlattık mı?
- ¿ Y esos jodidos payasos? - Mira.
Palyaçolar da sevimlidir
La arcilla es moldeable Habbishem
Tam bir sirk. Palyaçolar Filler ve büyük oyun
O como estar en el circo solo faltan los elefantes payasos y el director del show
Federal palyaçolar işlerin nasıl yürüdüğünden habersizler. Çünkü daha şehri bile tanımıyorlar!
Esos payasos federales no entienden lo que sucede. ¡ No son de aquí!
Klotski'nin palyaçolarını kullanacağız.
¡ Los Payasos Klotski!
Palyaçoları gönder!
¡ Que salgan los payasos!
Artie ile altı saat sonra buluşacağız. Umarım bu palyaçolar parayı bulabilirler.
Nos reuniremos con Artie en seis horas, y esta gente... no puede fallarnos con el dinero.
Senden ve palyaçolarından korkmuyorum!
Yo no tengo miedo de usted, o de sus Scouts!
Pekala palyaçolar bunu siz istediniz!
Os la habéis buscado.