English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ P ] / Panikledim

Panikledim tradutor Espanhol

489 parallel translation
O zaman panikledim.
Entonces, realmente empecé a sentir pánico.
Sanırım iyice panikledim.
Sentí verdadero pánico.
Seni annenle gördüm ve panikledim.
Hoy le ví a usted con su madre y me quedé paralizada de miedo.
Panikledim.
Entré en pánico.
Neden panikledim?
¿ Por qué entré en pánico?
Laura. Belki de bu yüzden panikledim.
Laura quizá por eso es que entré en pánico.
- Panikledim.
- Me asusté.
Panikledim.
Me aterré.
Son konserde orkestra çukuruna bakarken panikledim.
El otro día, me asusté mucho en Versailles. Estaba mirando el foso de la orquesta y me sentí un poco mareada.
Olayı yumuşatmak yerine panikledim ve berbat ettim.
Cuando me di cuenta de que las cosas iban mal, en vez de arreglarlas, las agravé porque... Porque tenía miedo.
Sonra panikledim ve onu aradım.
Luego me entró el pánico y la llamé.
Panikledim.
Me puse nervioso.
Panikledim. Etrafta dolandım ve Santa Barbara'ya kadar tüm yolu döndüm.
Tuve pánico, así que mi fui a Santa Bárbara.
Kavga ettik ben bir şişe ile ona vurdum... ve o panikledim.
Le pegué con una botella. Y él... Me entró el pánico.
Çok panikledim ve bir yere saklandım.
Me entró el pánico y me escondí donde pude.
Tek görebildiğim çalılıkların ardından bana bakan iki sarı gözdü ve ona durmasını söyledim, bir an hareketlendi sandım ve panikledim.
Sólo vi dos ojos amarillos mirándome desde lo arbustos. Le dije que se querdara quieto, y después creí que se me venía, y entré en pánico.
Affedersin kayboldum ve panikledim!
¡ Perdón! Tuve miedo por él.
Üzgünüm, Sherman. Sanırım panikledim.
Lo siento, Shermann, creo que no me aguanté.
Panikledim.
Me asusté.
Belki de panikledim.
Quizá me ofusqué.
Sahilde panikledim.
Me aterroricé en la playa.
Korkarım, panikledim.
Me temo que entré en pánico.
Hayatımda bir kapı kapanıyormuş gibi hissettim ve panikledim.
Era como una puerta cerrándose en una parte de mi vida. Entré en pánico.
Panikledim ve... kaybettim.
Me dio pánico... Me desubiqué.
- Panikledim.
- Tuve miedo.
Panikledim.
Me entró el pánico.
Şey, panikledim. Şimdi anlaşıldı.
Me dejé llevar por el pánico.
sey, panikledim. simdi anlasildi.
Me dejé llevar por el pánico.
Beni koruyamadı, ben de panikledim.
No podia protegerme, asi que me asusté.
Ekranda, olanları gördüğümde,... Chester burada mahsur kalmıştı, ben de panikledim.
Cuando vi en la pantalla lo que sucedía, que Chester estaba atrapado allí, me asusté.
- Panikledim, tamam mı?
Me asusté ¿ de acuerdo?
Çünkü şimdi, tabii ki hiç tanımadığım birinin peşinden 4.800 kilometre gitmenin ne kadar çılgınca olduğunu şimdi idrak ediyorum. Önce biraz panikledim ama artık geçtiği söylemek istedim ve tamamen iyiyim artık.
Porque ahora, claro, ahora me doy cuenta que fue una cosa loca seguir a alguien que no conoces 2000 km. y entré en pánico, pero quiero que sepas que ya pasé eso.
Yanlış olduğunu biliyorum... fakat, Debra tariflerimi isteyince ben de panikledim.
Sé que estuvo mal, pero Debra pidió mis recetas y entré en pánico.
Panikledim, Kötü hissettim.
Tenía miedo, me sentía mal!
Galiba panikledim.
Supongo que entré en pánico.
- Panikledim.
Me dio pánico.
Bak, orada oluğum hakkında yalan söylediğim için üzgünüm, panikledim.
Lamento haber mentido sobre estar ahí, pero entré en pánico.
Okulu bırakmak zorunda kalacağını söylediğinde neden panikledim sanıyorsun?
¿ Por qué crees que enloquecí cuando dijiste que debías abandonar la escuela?
Bataklıkta bir dronun öldüğünü görünce, ben.. panikledim.
Después de que ví morir al dron en el pantano... me aterré.
Pekala, ne oldu bilmiyorum, bir anda panikledim ve ağzımdan çıkıverdi.
Bueno, no sé lo que pasó. Acabo de pánico, y popped.
Şatış alanına baktım ve panikledim.
Mire el mercado y me asuste.
Bu durumda panikledim. Panikledim.
Mis queridos amigos.
dikkatli ol anne eğer babama uyarsanız hiç durmaz devam eder bitirmez ondan bir işaret alıyordum o benim günlüğümü okumuştu ya o Laszlo'nın düşünüyorsa bir an panikledim
¡ Cuidado, mamá! "Cuando uno sigue la corriente a papá, no se sabe nunca cómo se va a acabar". ¿ Me estaba desafiando?
Bir an panikledim.
Tuve miedo un momento
Sanırım panikledim.
Verán, supongo que me asusté.
Bir anda panikledim.
Sal de ahí, carajo ". El pánico me golpea como un balde de agua.
- Evet, panikledim.
A mí también.
Panikledim.
Su mejilla estaba toda ampollada.
Ben panikledim...
Sabes, me entró el pánico.
Panikledim.
Me aterroricé.
- Evet, panikledim.
Entré en pánico.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]