English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ P ] / Parmeşan

Parmeşan tradutor Espanhol

140 parallel translation
Bu akşam yemekte özel salkım Roma domatesi, Parmesan peyniri ve fesleğenli ev yapımı malfattimiz var.
Esta noche, tenemos, nuestro especial... Malfatti hecho en casa con tomates maduros, parmesano y albahaca.
Parmesan peynirli hem de.
A la parmesana.
Yarım kilo parmesan.
250 g de parmesano.
Salam, jambon ve en meşhuru parmesan peyniri.
El salami, el jamón y la famosa tercera :
- Sağ ol iyiyim. - Makarna ve Parmesan sosu lazım.
- Pasta y parmesano, por favor.
Aslında, Parmesan peynirleri arasında demek daha doğru.
De hecho, pasamos la noche entre los quesos parmesanos.
dedi. 'Frank, dilimin ucuna "Sadece, parmesan peyniriyle servis edildiğinde" geldi.
Frank, estuve a punto de decirle :
Parmesan.
Parmesano.
- Markete gidip..... biraz vermicelli, parmesan, sarımsak ve maydanoz alır mısın?
- Ve a la tienda. Trae fideos finos, queso parmesano, ajo y perejil.
Üstüne biraz Parmesan peyniri ister misin?
¿ Queso parmesano?
Parmesan peynirini unuttum.
Estoy olvidando el queso Parmesano. No.
- Parmesan.
- Parmesano.
Yiyecekleri sayayım ; mısır, arpa, yulaf, sarımsak, soğan, hardal badem, fasulye, bezelye, barbunya, maydanoz, enginar, kıvırcık salata çay, beziryağı, biber, kestane, som balığı, sardunya, ton balığı süt albümini ve kazein, gravyer peyniri, parmesan peyniri provolone peyniri, Hollanda peyniri, İtalyan damarlı peyniri ve domuz.
Estos alimentos son : Maiz, cebada, avena, ajo, cebolla, mostaza, almendras,.. .. alubias, soja, guisantes, habas, garbanzos, perejil, lechuga, té,..
7 dilimlenmiş, 1 parmesan.
Siete piccatas, una a la parmesana.
Sağol. Parmesan peyniri iste.
Pregunta por el Parmesano.
Parmesan istemiyorum.
No quiero Parmesano.
Ray'e azıcık Parmesan getirebilirsin lütfen.
Ray aqui quiere un pedazo de parmesano gratinado, por favor.
O kadar çok Parmesan'a gerek yoktu.
No necesitaba tanto queso parmesano.
Biraz Parmesan olabilirim, lütfen?
Puedo pedir un Parmesano por favor?
Sen Parmesan seviyordun.
Te gusta el Parmesano.
Parmesan istemiyorum.
No.
Tabii sen Parmesan istiyorsan...
A menos que tu quiera Parmesano.
Her tarafım parmesan ve keklikotu oldu ve de hepsi yağ yüzünden yapışıyor.
Estoy cubierto de orégano y queso y se me quedaron pegados por la mantequilla.
Vede Parmesan peynirini bulmamıyorum.
Y no encontré queso parmesano.
- Biber, parmesanı bıçaklamştır.
La pimienta apuñaló al queso parmesano.
bilirsin, sanırım biraz daha Parmesan'a ihtiyacı var.
Creo que necesita un poco más de parmesano.
O zaman parmesanı unut, eğer biri yemekten anlıyorsa, o Piper'dır.
Pues olvida el parmesano, porque si alguien sabe de comida, es mi Piper.
Tony, bu Froman'ın hakiki Parmesanı değil...
Tony, él no es un artista de primera.
Üzerine biraz Parmesan peyniri eklerseniz çok iyi oluyor.
De veras es buena si le agregas mas queso parmesano.
Neyse, parmesan peynirli tavuğunuz az sonra hazır olur.
De cualquier manera, Su pollo a la parmesana estará listo en poco tiempo.
Bu lanet bir parmesan peyniri!
Es amore. ¡ Es jodido queso parmesano!
Dedektifimiz Gene Parmesan'dan telefon geldi.
Hoy me llamó Gene Parmesan, nuestro detective privado.
Gene Parmesan. Nasılsınız?
Gene Parmesan. ¿ Cómo está?
- Gene Parmesan?
- ¿ Gene Parmesan?
Gene Parmesan?
¿ Gene Parmesan?
Gene Parmesan. Nasılsınız? - Gene!
Gene Parmesan. ¿ Qué tal?
Ben Gene Parmesan. Nasılsınız?
Soy Gene Parmesan. ¿ Qué tal?
Daha Parmesan peyniri.
Más queso parmesano.
Parmesan ister misin?
¿ Parmesano?
- Parmesan neyi?
- ¿ Un poco de qué?
Teşekkürler, Parmesan Bey.
Gracias, Sr. Parmesan.
Parmesan peynirinin arasına romano mu karıştırdılar?
¿ Otra vez le dieron queso romano rallado en lugar de parmesano?
Özellikle de patlıcanlı parmesan ile servis edilen midye ve deniztarağını.
En especial la entrada de mejillones y almejas con berenjenas al parmesano.
Midye ve deniztarağı ile başlayalım. Giriş olarak, iki tane patlıcanlı parmesan lütfen.
Empezaremos con la entrada de mejillones y almejas con berenjenas al parmesano, por favor.
O seitan parmesan.
Es satien con salsa de parmesano.
Şimdi lütfen biraz parmesan peyniri alabilir miyim?
Estás aprendiendo, Mercy.
- Biraz Parmesan * rendeleme mi istermisin? - Haklısın.
A ti y a tu falta de autoestima.
- Sembolizm. - Boronson parmesan bence iyi. Şu Maksucine makarna da çok cazip duruyor.
- "La Bronson Parmigiana está bien pero la Maxuccini se ve muy tentadora".
Ama üzerine Parmesan koymamış,
Pero lo que pasó fue que no había nada de Parmesano...
Deniz mahsullü makarnama parmesan koyduğum için beni neredeyse bıçaklayacaktı.
¿ No es el chef que iba a apuñalarme por ponerle parmesano a mi pasta con mariscos? - Es el mismo.
Ah, parmesan peyniri püskürterek... İlişki konusundan, tatlım.
oh, podrías espolvorear queso parmesano, ya sabes, para... sobre la aventura, querida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]