English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ P ] / Pathfinder

Pathfinder tradutor Espanhol

48 parallel translation
Chicago ve Seattle'a giden Pathfinder saat 2'de kalkacak batı kapısı, 13. ray.
El Pathfinder a Chicago y Seattle de las dos en punto efectuará su salida por la vía 13.
Her biri 10 ton bomba yüklü bir Lancaster filosunu oraya gönderebiliriz.
Un escuadrón Pathfinder de bombarderos Lancaster con bombas de 10 toneladas.
Bütün birimler, ben Ajan Peyser. 1994 model, siyah Pathfinder'ı takipteyiz. - Plaka D-U-H- -
Estamos persiguiendo una camioneta placas DUH...
Cherokee, Explorer, Montero Trooper veya Pathfinder.
-... Montero, Trooper o Pathfinder. - ¿ Y el 4Runner?
Rehber projesinde çalıştığını duydum.
Escuché que ha estado trabajando en el proyecto Pathfinder.
Danışmanlık yapman için, seni buraya çağırıyorum.
"PATHFINDER" La atraigo hacia una sesión de terapia.
Radyoda anonsu duyduğumda, sizin karınız diye düşündüm, ama bu kadın Pathfinder sürüyormuş ve kot giyiyormuş, yani...
Cuando llamaron, pensé que sería su mujer, pero ésta conducía una Pathfinder y Llevaba vaqueros.
Bilirsin, 92 Pathfinder.
Una Pathfinder 92.
Kâşif kısıtlanmamış bir programımı göndermeye çalıştı.
Pathfinder intentó enviar una versión íntegra de mi programa.
Ve burası araştırma laboratuarı, Kâşif ev ödevinin çoğunu burada yapar.
Y éste es el laboratorio de investigación, donde se realiza la mayor parte de la tarea del Pathfinder.
Bu şekilde Pathfinder ya da Voyager'a bir faydan dokunmaz.
No será de utilidad para el Pathfinder o la Voyager.
Pathfinder'da ki işim onu büyülemişti ve uh... Bana saatlerce tahammül edebiliyordu.
Me permitía explayarme durante horas.
Eğer ortada Leosa'nın Pathfinderın güvenliğini tehlikeye soktuğuna dair bir şüphen varsa,... bunu amirine söylemelisin.
Si existe alguna probabilidad de que Leosa penetrara la seguridad de Pathfinder debe referirlo a sus superiores.
Pathfinder'da ki işi hakkında sizinle hiç konuştu mu?
¿ Alguna vez discutió su trabajo en Pathfinder con usted?
Ben, çok meşguldüm - Kaşif Projesi'yle.
He estado extremadamente ocupado... el Proyecto Pathfinder.
Binbaşı Barclay, Kaşif Projesi... bizden vazgeçmediler.
Teniente Barclay, el Proyecto Pathfinder... ellos nunca dejaron de buscarnos.
Çok endişeliyim... w w w. y e d i n c i g e m i. c o m
Estoy profundamente preocupado... Voyager a Pathfinder.
Cevap verin Pathfinder.
Responda, Pathfinder.
Bugün yeni bir bölgeyi keşfediyoruz, bunun için bu oturum Pathfinder'da yapılıyor.
Exploramos hoy un nuevo territorio de modo que es adecuado que esta audiencia se efectúe en el Pathfinder.
U-21 botu, İngiliz zırhlısı HMS Pathfinder'ın Rosyth Ana Deniz Üssünden ayrıldığı nokta olan Firth of Forth'a doğru yol aldı.
Uno de ellos, el U-21, llegó hasta el estuario del Forth, donde el crucero británico HMS Pathfinder, abandonaba la base naval de Rosyth.
Rehber üssü.
Base Pathfinder.
Rehber takımımızın dışarı İle bağlantısı yok
Sin contacto con nadie fuera de nuestro equipo Pathfinder.
Evet, sanırım ben Pathfinder için doğru adamım.
Sí, creo que soy el hombre adecuado para el Pathfinder.
Pathfinder'ın başkanı ve muhasebecisi sabah gelirler.
Conquistadores Presidente y el controlador viene en la mañana.
Jeremiah Lander ve Pathfinder ile gündüz 12 de bir görüşmeniz var.
Usted tiene una entrevista con Jeremías Lander y Pathfinder en la mañana en. 12.
Pathfinder'ı biliyor musunuz?
- ¿ Conoce usted el Pathfinder? - Por supuesto.
Pathfinder yeni bir patron arıyor.
Pathfinder busca nuevo jefe.
Pathfinder ile ne zaman görüşebiliriz?
- ¿ Cuándo nos reunimos con el Pathfinder?
Gün içerisinde Pathfinder ve Clas Greve ile toplantım vardı.
Tuve una reunión con el Pathfinder en el día. Y Clas Greve.
Pathfinder da bir işi olacak.
- Él tiene un trabajo en el Pathfinder.
Pathfinder başkanı araştırdığından beri onunla çalıştılar.
Ellos han trabajado con él desde que encontraron Pathfinder que buscó la presidencia.
Amtech ister HOTE Pathfinder teknolojisini sağlar.
Amtech requiere HOTE proporcionarles Pathfinder tecnología.
Seni buraya çağırdım çünkü Pathfinder'in yeni CEO'su...
Te he pedido aquí porque estamos en la final de -
İle ilgili uzun ve yorucu avlanmanın sonuna gelmiş olduğumuz için.
- A la caza larga y dramática nuevo director general de la Pathfinder.
Gene Tipton'ı gibi bir kaşifi ödüllendirmek ilginçtir ki çok kolay bir karardı.
Otorgar a Gene Tipton la condecoración Pathfinder fue una decisión singularmente fácil.
İyi bir kaşif olmak için...
Es un gran Pathfinder cuando eres honrado...
Ross'ta Kia Rondo var Marcie'de de Nissan Pathfinder çünkü çocukları sık sık okula bırakıyor.
Ross tiene un Kia Rondo, y Marcie, una Nissan Pathfinder porque anda con los chicos de acá para allá.
Pathfinder Company isimli özel bir, paraşüt birliğinde görev aldım.
Luego fui a Sudáfrica, serví en una organización especial llamada "The Pathfinder Company"
Altın sarısı renginde Nissan Pathfinder marka araçları vardı. Plaka numarası E-3-4-T-R-0.
Van en un Nissan Pathfinder dorado con matrícula Eco-Tres-Cuatro-Tango-Romeo-Uno.
Pathfinder.
El Pathfinder.
Artık daha da karmaşık muhabbetler yapabilelim diye NASA'daki akıllı insanlar, Pathfinder ile konuşabilsin diye, Yüzey Aracı'nı nasıl hackleyeceğime dair yönergeler gönderdiler.
Ahora que podemos tener conversaciones más complejas los chicos listos de la NASA me indicaron cómo hacer que el explorador se comunique con el Pathfinder.
Eğer 20 satır kodu Yüzey Aracı'nın işletim sistemine girersem NASA, Yüzey Aracı ve Pathfinder'ı aynı yayın frekansına alıp rahat rahat konuşma yapabilirmişiz.
Si ingreso un pequeño código 20 instrucciones, al sistema operativo del explorador la NASA lo vinculará a la frecuencia de transmisión del Pathfinder y todo listo.
Pathfinder'ı bularak harika bir iş çıkardın.
Felicidades por encontrar el Pathfinder.
Eğer suç olmayan bir eğlenceye varsan ben de yeni bir Pathfinder savaşına başlamak üzereydim.
Estaba a punto de comenzar una nueva campaña Pathfinder si estás lista para un poco de diversión no criminal.
Yani, iyi bir çocuk olduğunu ve her şeyini biliyordum da ödüllü bir Pathfinder izcisi olduğunu bilmiyordum.
Es decir, sé que eres un buen chico y todo, pero no sabía que eras un premio. Explorador pionero.
Takma kafana.
"PATHFINDER"
Ne hakkında konuşuyordun?
Ella estaba fascinada por mi trabajo en Pathfinder y, uh... ella no, uh... nada de lo que decía la aburría. ¿ De qué hablaba usted? Oh.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]