English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ P ] / Patience

Patience tradutor Espanhol

167 parallel translation
Jamaika Hanı'na gidiyorum çünkü Patience Teyzem orada.
En la posada de Jamaica vive mi tía Patience.
Bayan Patience Merlyn burada mı yaşıyor?
¿ Vive aquí la señora Patience Merlyn?
Patience Teyze!
Tía Patience.
- Beni tanıyorsun demek?
¡ Me has conocido, tía Patience!
Patience! Kes zırıldanmayı!
Patience, déjate ya de tanta charla.
Güzel genç kızların ağır işlerle yıpranmalarını istemez.
No es hombre que permita que las muchachas hermosas hagan trabajos tan pesados. Llévalo tú, Patience.
Sallanma, Patience!
Vamos, ¿ no me has oído? Llévalo.
Patience ve adamları uzaklaştırmadan gelmeniz riskli değil mi?
¿ No será un riesgo venir sin haber quitado del medio a Patience y a los muchachos?
Endişelenmeyin. Onu Patience gibi yola getiririm.
No se preocupe, señor, la trataré como trato a mi Patience.
Ama Patience evlendiğimiz zaman çok güzeldi.
Pero también Patience era muy guapa cuando me casé con ella.
Patience, onun yemeğini yukarı çıkar.
Subid a vuestra habitación. Patience, llévale la cena arriba.
Teyzemin ne kadar korktuğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?
¿ Cree que no sé que mi tía Patience teme por su vida?
Zavallı, teyzesine o kadar bağlı ki.
No, no, no hay necesidad, pobrecilla. Evidentemente quiere mucho a su tía Patience.
Patience Teyze, Joss'un ne yaptığını hep biliyor muydun?
Tía Patience, ¿ tú sabías lo que hacía Joss?
Buna izin veremezsin Patience! Öldürülmelerine seyirci kalamazsın!
Tía, tú no puedes permitir esto, no puedes...
Onları engelledim, Patience Teyze.
Los hombres me atacaron y Joss me salvó.
Patience, sevgilim...
Patience, querida. Te pondrás bien, yo cuidaré de ti.
Sen iyi bir kızsın, Patience.
Eres muy buena, Patience.
Jim nerede Patience Teyze?
¿ Dónde está Jim? ¿ No estará...?
Time and patience and practice.
Lleva tiempo ser buen espadachín.
- Patience Parsons söz vermişti...
- Patience Parsons prometió hacer...
- Telefon santralıyla ilgilenen kim? - Patience Parsons.
- ¿ Quién atiende la centralita?
- Doğru konuş, kardeşinin adı Patience.
El nombre de tu hermana es Paciencia.
Nasıl oldu da bu kızın adını "Sabır" ( Patience ) koydunuz.
¿ Cómo se le ocurrió llamar a esa chica Paciencia?
Patience Barton, o tezgahtan uzak duracaksın!
¡ Paciencia Barton, aléjate de ahí!
Patience Barton, sakın o odaya gireyim deme.
¡ Paciencia Barton, devuélveme mi llave!
- Günaydın, Patience.
- Buenos días, Paciencia.
- Merhaba, Patience.
- Hola, Paciencia.
Doktor hastası hakkında konuşmaz, Patience, bilirsin.
Sabes que un doctor no puede hablar sobre sus pacientes, Paciencia.
Artık insanlara ateş etmeyi bırak, Patience.
Paciencia, deja de dispararle a la gente.
Acaba... benimle yürümek ister misiniz, Bayan Patience?
¿ Le gustaría dar un paseo, Srta. Paciencia?
- Fakat Patience'in da olaya karışmasıyla...
Pero cuando Paciencia se implicó...
Sonra onu Bayan Patience'a gösterdi. O da esas kız.
Y luego lo mostró a la Srta. Paciencia...
- Bayan Patience da başladı bağırmaya :
Así parece. Y la Srta. Paciencia empezó a gritar.
- Ben hanım falan değilim, Patience Barton'um ben.
No soy ninguna dama. Soy Paciencia Barton.
Patience. Bir erkeğin asla kaçamayacağı şeyler vardır.
Paciencia, hay algunas cosas que no se pueden evitar.
Patience New York Hudson'daki hanımefendilik okuluna gitmeyi hiçbir zaman başaramıyor.
Paciencia. Nunca fue al colegio de la Srta. Hunter en el río Hudson, Nueva York.
Oh, evet bu doğru, Marullara başlamıştım, Oradaki marullara.
Oh, asì es estaba sembrando algunas lechugas esas que estan ahì cuando mi pequeña hija, Patience vino corriendo.
Eh, bu ilk kez olmuyordu. Pekala, Bu konuda endişelenme, Patience, Bu bizi endişelendirecek bir konu değil.
Bueno, no serìa la primera vez bueno, no te preocupes, Patience ademàs no nos concierne continúa tu camino.
Unutacak kadar uzun yaşamadım. Patience'ı annesine gönderdim. Ve henüz fala bir zaman olmamıştı ki
No me olvidaré ese dìa, no mientras viva envié a Patience con su madre y no habré estado sembrando no mas de otra hora cuando Hugh McCarthy vino corriendo...
Arkadaşım Patience ve kocası beni hafta sonu için Hamptons'a davet ettiler.
Mi amiga, Patience y su marido me invitaron a The Hamptons por el fin de semana.
Patience ve Peter, ideal evli çiftti.
Patience y Peter eran la pareja casada perfecta.
Patience'a iyi geceler demeye mi geldin?
¿ Vienes de dar las buenas noches a tu tía Patience?
Patience onlara bakar. Yukarıya çıkıp kadınları getir.
Patience vigilará.
Sevgili Patience, senin için kolay bir iş var.
Tengo una tarea agradable para ti, Patience.
Patience Teyze!
¡ Tía Patience, tía Patience!
Mary, ne oldu?
Evité el naufragio, tía Patience.
Patience.
Patience.
Susadım, Patience!
Dame un trago, Patience.
Arızalı, Otis.
- Patience Parsons.
Patience!
¡ Paciencia!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]