English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ P ] / Pekin

Pekin tradutor Espanhol

777 parallel translation
Gönderildiği tarihlere bakarsak Los Angeles'ta 3 yıl New York'ta 4 yıl, Pekin'de 3 yıl yaşamış.
Si se mira el orden cronológico en que estas tarjetas fueron enviadas... vivió en Los Ángeles tres años, en Nueva York cuatro años... y vivió en China 3 años.
Los Angeles'ta 3 yıl, New York'ta 4 yıl, Pekin'de 3 yıl.
Tres años en Los Ángeles, cuatro años en Nueva York, y tres años en China.
- Kahverengi bir pekin köpeği.
- Es un pequinés color marrón.
Pekin'e yeğenimi ziyarete gitmiştim.
He estado visitando a mi sobrina en Pekin.
- Pekin'de ne kadar kaldınız?
- ¿ Cuánto tiempo ha estado en Peiping?
Eviniz Pekin'de mi yoksa Şanghay'da mı?
¿ Está su hogar en Peking, o en shanghai?
Pekin ve Zhejiang'de zaten kapalı gişe oynadık.
Hemos actuado en Beijing y Zhejiang para mucha gente.
Chang Chi Min, Pekin.
Chang Chi Min, Peking.
Savunmasız Pekin'i işgal edişini.
La ocupación de un Peking indefenso.
Git, git, Pekin'e git sen!
- Vete. - Te acompaño a casa. Vete, vete a Pekín.
Seni yarın bankaya göndereceğim.
Mañana te enviaré a Pekin.
- Hiç Pekin'de bulundun mu?
- ¿ Ha estado alguna vez en Pekín?
Pekin'de Ay'ın, Dünya'nın başka bir yerinden daha büyük olduğunu biliyor musun?
En Pekín, la luna es más grande que en ningún otro lugar del mundo.
Oh, hayır. Ay, Pekin'de daha büyük görünür.
No, la luna es más grande en Pekín.
En son ne zaman Pekin'deydin?
¿ Cuándo estuvo allí por última vez?
1939 da Pekin Üniversitesinde öğrenim görüyordum.
En 1939, estuve estudiando en la Universidad de Pekín.
Ben ne Pekin'deki... ne de San Francisco'daki tren şefinin kardeşi değilim.
Yo no soy hermano de los conductores de trenes de Pekín... ni de los de San Francisco.
Önüne bak asker. Çinin başkenti olan Pekin'e neredeyse varmak üzereyiz.
Estamos llegando a Pekín, la capital de China,
Pekin'i terk etmek isteyen bir Rus kadın var.
Una mujer rusa sin visa quiere marcharse de Pekín.
Bir tarafta kuraklık nedeniyle halkın açlığı diğer yanda dış güçlerin acımasız talepleri. Pekin'de durumun, bu şartlar altında sakinleşmesi beklenemez.
Debido a la sequía, al hambre y la desazón que sufre mi pueblo además de las exigencias de los extranjeros, no es posible que las cosas se calmen en Pekín.
Bu nedenle size tavsiyemiz diplomatlar da dâhil olmak üzere bütün yabancıların yirmi dört saat içinde Pekin'i terk etmeleridir.
Por lo tanto, es mi sincero consejo que todos los residentes extranjeros, incluyendo al personal diplomático, deben abandonar Pekín en las próximas 24 horas.
Eğer İngilizleri Pekin'de yalnız bırakırsak çok gülünç oluruz.
No es aceptable. Quedaríamos en ridículo si huyéramos y los ingleses se quedan.
Belki de Britanya'nın Pekin'de tek dış güç olarak kalmasının bazı nedenleri vardır.
Tal vez su país tenga sus razones para ser la única potencia extranjera en Pekín.
Arkadaşlarınız Pekin'i terk etmeniz gerektiğini düşünüyor.
Su amigo quiere que abandone Pekín.
Nereye gidiyorsun? - Pekin'den ayrılıyorum.
- ¿ Adónde cree que va?
Sydney demiryolunu kullanamazsa Pekin'e yürür.
Si Sydney no dispone de trenes, seguro que atacará Pekín.
'Pekin'e gelmemiz imkansızdı bu nedenle bu nedenle Peigi nehri boyunca giderek Tientsin'e döndük.
He sido forzado a retroceder a lo largo del río Peigei hasta Tientsin,
Yoksa başarısız mı? Pekin'de küçük bir göreve mi uygunum?
¿ soy un buen diplomático o... un fracasado, que sólo sirve para un pequeño cargo en Pekín?
Bütün güçleri Pekin'den geçerek limanda toplamak iyi bir tahminle 4 ya da 5 hafta alır.
Tardarán unas 4 ó 5 semanas en reunir fuerzas para luchar hasta Pekín.
Trompetlerimizi çalarsak Pekin duvarlarının düşeceğini sanıyor.
Cree que al sonar de nuestras trompetas la muralla caerá Y la ciudad imperial colapsará como la muralla de Jericó.
Pekin'de hanın konağında Budist rahiplerin yaptığı şarap kadehlerinin uçarak tek başına hanın dudaklarına kadar geldiğini gördüm.
Bueno, en la corte del Khan en Pekín, vi monjes budistas hacer volar copas de vino, que ofrecían a los labios del Gran Khan y a sí mismos.
Pekin'e olan yolculuğumuz 3 buçuk yıl sürdü.
El viaje a Pekín nos llevó 3 años y medio.
Pekin'de mi, Shang Tu'da mı?
? ¿ En Pekín o en Shang Tu?
Onu Pekin'de göreceksiniz.
Le veréis en Pekín.
Savaş Lordu Tegana, Pekin'e geldi.
Tegana el caudillo llegó a Pekín.
- Müstakbel kocası zaten Pekin'de.
- Su futuro marido ya está en Pekín.
Evlilik töreninden sonra en kısa zamanda seni Pekin'den götüreceğine söz verdi.
Prometió llevarte de Pekín al terminar la ceremonia nupcial.
Marco Polo'nun kervanını da bu sebeple geciktirdi Noghai'ye, ordularını Pekin'in yakınına çekmesi için az daha zaman kazandırmak için.
Eso es el motivo de retrasar la caravana de Marco Polo. Para dar más tiempo de movilizar sus hombres cerca de Pekín.
- Bir ulak geldi. - Noghai'nin ordusu Pekin'e yürüyor.
- El ejército de Noghai se dirige a Pekín.
Yaklaşık 30 yıl önce Pekin-kent'teki Çinlilerin icat ettiği bir yöntem.
Es el método que inventaron los chinos... hace unos 30 años en Pekingville.
1967'de, Hanoi'i görüşmelere zorlamak için ve yine büyük bir kederle pilotlarıma Pekin'i bombalama emri verdim.
En 1967. Para forzar a Hanoi a negociar con gran pesar le ordené a mis aviadores bombardear Pekín.
Evet, evet, Çin'de Pekin Operası'nın kaydettiği büyük ilerleme olağanüstü bence.
Están los 4 saltos adelante de la Ópera de Pekín.
Bu yüzden Pekin'den binlerce kilometre uzakta ideallerimizi arıyoruz mecburen.
Por eso tenemos que buscar nuestro ideal en Pekín.
Pekin'de 1.900 yılının yazında yağmurlar gecikti ekinler yetişmedi.
Pekín, China. Inicio del verano del año 1.900.
- Sizi kaldırdığım için üzgünüm ama Pekin'de kalınıp kalınmayacağı konusunda oyunuza ihtiyacım var. - Merhaba.
- ¿ Qué tal?
Bütün Pekin kapılarının bana kapandığını düşünmüştüm.
Creí que todo Pekín me cerraba las puertas.
Sonuç olarak Çin hükümeti, Amiral Sydney komutasındaki İngiliz, Alman Rus, Fransız, Amerikan, Japon, İtalyan ve Avusturya silahlı güçler birliğinin derhal ve şartsız olarak silahlarıyla birlikte çok acil olarak Pekin'den ayrılmalarını talep ediyor.
"Y por consiguiente, " en vista de la agresión perpetrada por los ejércitos " de Gran Bretaña, Alemania, Rusia, Francia,
PEKİN'DEKİ SUİKASTÇI
ASESINO EN PEKÍN
- Burası Pekin Radyosu.
Aquí Radio Pekín.
Bütün yollar Pekin'e çıkar Baksana, bu yaptıkları çok komik.
Mira lo que hicieron, es divertido.
- Pekin haberin olsa?
- ¿ Qué harías si lo supieras?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]