English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ P ] / Petit

Petit tradutor Espanhol

192 parallel translation
Bu gece, Küçük Kumarhanenin açılışı,
Esta noche inauguración del Petit Casino, calle Haydn, 11.
"... pek kıymetli mevcudiyetinizde açılacağını ilan etmekten... "... büyük onur ve şeref duyuyorum! "
Tengo el honor y el exquisito placer de inaugurar solemnemente el Petit Casino en su inestimable presencia.
"Küçük Gazino, en uçarı taleplerinizi her şekilde tatmin etmeyi... "... kendisine görev addetmiştir.
El Petit Casino se ha propuesto cumplir la tarea de satisfacer, bajo cualquier concepto, cualquiera de sus exquisitas exigencias.
"... Küçük Gazino'nun paha biçilmez meziyetlerini açıklamış oldum... " ama ya polis işlerimize engel olmaya çalışır...
Ahora les explicaré con todo detalle los inestimables atractivos, interiores y exteriores, del Petit Casino...
Alo. Çiçekçi mi?
Hola. ¿ Es esta la floristería Petit?
Bu aidat ise Paris'teki Petit Jean Manastırına gidiyor.
Que esta suscripción vaya... al convento PetitJean en París.
Fabert'i, Garrigoud'u, Petit Breton'u duymuş olmalısın.
Debes haber oído hablar de Fabert, Garrigoud, Petit Breton...
Küçük Şakacı'da oynaşacağına dükkânda benimle kalsan daha iyi edersin.
En lugar de ir a menear el culo en el Petit Tabarin, deberías haberte quedado en la tienda con tu tutor.
Küçük Şakacı'da herkes gülüyor, dans ediyordu.
En el Petit Tabarin todo el mundo bailaba y reía.
- Merhaba küçük efendi.
- Bonjour, mon petit.
Bu işe karışma Petit.
Fuera de esto, Petit.
Petit'ten başlayalım.
Con Petit.
Burada, Petit'i yol yapımında çalışırken görebilirsin.
Podría haber visto a Petit trabajando para construir un camino.
Petit'in çalıştığı yerden çok da uzak olmayan bir yerde Garou'yu görebilirsiniz. Charven'deki bir maun kampında çalışıyordu.
No lejos de donde trabajaba Petit, podría haberse topado con Garou... trabajando en un campo de caoba en Charven.
İhtiyar sana düzgün bir soru sordu Petit.
El hombre te hizo una simple pregunta, Petit.
Şansın yokmuş Petit, sen seçildin. Öyle değil mi Matrac?
Mala suerte, Petit, pero estás elegido, ¿ verdad, Matrac?
Ne? Almanları öldürmek için eve dönerken Petit'i geride mi bırakacağız?
¿ Dejar a Petit cuando vamos a matar alemanes?
Gençler, Petit gidiyor, geri kalanınız da onunla birlikte.
Muchachos, Petit va al igual que el resto de ustedes.
Peki, Petit'e ne oldu?
¿ Y Petit?
İşte orada, uçağın yanında. Selam Petit!
Ahí está, cerca de la grúa.
- Üzerine rahat bir şey giy.
Ahora póngase el "petit robe".
İşte burada, Monsieur le petit bourgeois noir.
Ahí está, el pequeño Señor Burgués, en persona.
Size petit-déjeuner getirdim.
- Su desayuno. Mi nombre es Marie.
Bu dünyadaki tüm otellerden çıkış saatim...
Pruebe en el Romanoff's. Sí. O en el Au Petit Jean.
Veya Au Petit Jean'ı.
Este trabajo es la clave.
Dinle benim küçük hindistancevizim...
- Escucha, mi petit coco.
Senin küçük hindistancevizin değilim!
- ¡ No soy tu petit coco!
Kimsenin küçük hindistancevizi değilim!
¡ No soy el petit coco de nadie!
Bu Le PetitRobert.
Ése es Le Petit Robert.
Petit Versailles adlı restoran ile ilgili karar verdiniz mi?
¿ Que se decide? ¿ Le sacamos las estrellas al "Petit Versalles"?
Özür dilerim Bayan Petit.
Disculpe, señorita Petit.
Yeni öğrenci Bayan Petit'nin sınıfına gidecek.
Póngalo en la clase de la Srta. Petit.
Bayan Petit orada gördün mü?
¿ Ves allá? . Mira a la señorita Petit.
Bayan Petit'nin sınıfında.
En el de la Srta. Petit.
Bu geceki sürprizin "taze peynir" olduğunu size söylemekten memnunum.
Me alegra anunciar que esta noche es "petit suisse".
Bildiğiniz gibi, "taze peynir" sade ya da tatlandırılarak yenilen üç katlı bir krem peynirdir.
Como ya sabéis, "petit suisse" es una triple crema de queso... para comer sola o azucarada.
Taze peynir?
¿ Quieres un petit suisse?
Daxiat bir pislik, buna inandım. Olumlu bir yazıyı hak ettik artık. O da çok sevdi.
Señor Lauren, ¿ quiere darme Le Petit Parisien, Aujourd'hui, La Gerbe, Comedià y Je Suis Partout?
Bir Petit Parisien, bir Aujourd'hui, bir La Gerbe... bir Comedia, bir de Je Suis Partout istiyorum.
Que quiere ser incolora y apolítica y en la que los verdaderos problemas actuales no se ven reflejados.
Grigori Yefimoviç, 8 numaralı odaya davetlisiniz.
Señor, os esperan en el petit salón.
"Tıbbi paket"
"Petit paquet"
Seni yemeğe çıkarıyoruz. La Petite Château.
Vamos a llevarte a Le Petit Château.
Burayı bırakıp, La Petite Château'ya gidemem.
No puedo ir a Le Petit Château.
- Nicole, onu uykuya yatırır mısın? - Viens, mon petit.
Nicole, que haga la siesta, por favor.
"C'est un petit garçon."
C'est un petit garçon.
Et une petit dejeuner...
Y un desayuno...
"Petit Dörtlüsü".
"Petit Fours".
"Petit Beşlisi" var mı?
Ha "Petit Fives"?
Fransızca da biliyormuş.
Un petit dîner en famille. También habla francés.
Savaştayız dedi bana Petit Rouge.
"Estamos en guerra," me dice Petit-Rouge.
F ile ilk öpüşmemiz. 12 / 22 / 80.
Primer beso F. 22-11-80, Le Petit Bar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]