English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ P ] / Phyllis

Phyllis tradutor Espanhol

1,152 parallel translation
Phyllis, harikaydın.
Estuviste increíble.
Dedim ki, " Phyllis, kendimize olan saygımızı yitirmeden önce bir söz verelim.
Y te dije : "Si no queremos perder la dignidad debemos hacer algo".
Phyllis, benimle bir banka soyar mısın? "
"¿ Quieres robar un banco conmigo?"
Bir tabela gördüm Phyllis.
Ahí había un letrero, Phyllis.
Hey, Phyllis.
Oye, Phyllis.
- Bu bir kazaydı Phyllis.
- Fue un accidente.
- Phyllis, nereye park edebilirim?
- ¿ Dónde se estaciona uno?
Bay Edison, ben Phyllis Potter, ve burası benim dairem
Soy Phyllis Potter y éste es mi apartamento.
Phyllis geri geldi.
Ya regresó Phyllis.
Bir çocuk sahibi olmalısın Phyllis.
Deberías tener un hijo, Phyllis.
Bekle. Phyllis bu şeye binemez, onun durumundaki biri için uygun değil.
Phyllis no puede viajar en una cosa de ésas.
Phyllis, lütfen.
Phyllis, por favor.
Phyllis'i bulduğumda... - Eğer Phyllis'i bulursam...
Cuando encuentre a Phyllis si la encuentro...
Phyllis.
Phyllis.
Phyllis, bu adamı yakaladılar.
Phyllis, atraparon a este tipo.
Phyllis merhaba.
¡ Phyllis, hola!
Phyllis ve Daniel.
Éstos son Phyllis y Daniel.
- Merhaba, Phyllis ve Daniel.
- Hola, Phyllis y Daniel.
Phyllis biz yemeğe kalamıyoruz.
Phyllis me parece que no nos quedaremos a cenar.
Phyllis George`un...
Phyllis George en- -
- O Phyllis.
Esa es Phyllis.
Bunu biliyor muydun? - Hayır. Buradaki Phyllis Diller'ın.
Este de aquí es un Phyllis Diller.
En azından artık Pop-Pop ve Phylis teyzemle birlikte.
Bien, al menos ya está con Pop-Pop y la tía Phyllis.
Anne, Nana ve PhyIIis Hala'yı asansöre kadar eşlik edeyim.
Mamá, iré con Nana y tía Phyllis al elevador.
PhyIIis Hala, daima bir memnuniyet, ne kadar güzel.
Tía Phyllis, es un placer tenerte aquí.
Halası ısırmıştı.
Fue tía Phyllis.
Dawn benimle hastaneye gelebilir... Ve Phyllis halanı telefona bakması için evde bırakırız.
Dawn puede venir conmigo al hospital... y le pediré a la tía Phyllis que se quede junto al teléfono.
- Phyllis.
- Phyllis.
- Phyllis Fırtınası.
- El huracán Phyllis en el Golfo.
- Phyllis'i görmeye.
A ver a Phyllis.
Hayır Phyllis, bütün mesele para değil.
No, Phyllis, no se trata de dinero.
Phyllis, bana oradan beyaz kabı verir misin lütfen?
¿ Puedo pedirte que me traigas la olla blanca?
- Phyllis, sen tesisatçıyı ara lütfen.
- Llama al plomero, Phyllis.
İnsanlar hata yapar.
La gente se equivoca, Phyllis.
- Phyllis, bu ne güzellik böyle. - Teşekkürler.
Phyllis, eres una visión de belleza.
Gabriella, Phyllis.
¿ Conoces a Gabriella, Phyllis?
Phyllis, Gabriella'nın nişanlısı diyebilir miyim?
¿ Phyllis es la prometida de Seco?
Ne yapıyorsun?
¡ Ven acá, Phyllis!
Seninle konuşmak istiyorum.
Quiero hablar contigo, Phyllis.
Sonra görüşürüz Phyllis. Olur mu?
Phyllis, hablaremos más tarde.
- Haydi gel
Phyllis, vamos.
Eminim bu olanlar için bir açıklama bekliyorsun.
Seguro que espera una explicación para todo esto, Phyllis.
- Evet, Phyllis 9 puan eksiğin var :
- Sí, Phyllis. La verdad es que le faltan 9 puntos.
Sen çok çalışkan bir kızsın, Phyllis.
Es Ud. Muy aplicada, Phyllis.
- Senin için çıldırıyorum.
- Estoy loco por Ud., Phyllis.
Bakıyorum aklın başına geldi Phyllis, bu çok sevindirici.
Veo que empieza a ser razonable. Me alegro mucho.
- Hayır Phyllis, olmaz.
No puedo, Phyllis.
- Aman be Phyllis.
- ¡ Phyllis!
- Phyllis, timpano bir makarna.
- Phyllis.
Phyllis, Gabriella'yla tanışmış mıydın?
Gracias.
Phyllis, ne yapıyorsun?
¿ Qué haces?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]