Pillsbury tradutor Espanhol
114 parallel translation
Adım Pillsbury.
Me llamo Pillsbury.
Dolph Pillsbury.
Dolph Pillsbury.
Pillsbury yakalanmış.
Han cogido a Pillsbury.
Şu haline bak, Pillsbury.
Mírate, Pillsbury.
- Bu kez Pillsbury'ye.
- Esta vez, Pillsbury.
Şu Pillsbury işi.
Sobre lo de Pillsbury.
Niçin Pillsbury'yi kurtarıyorsun?
¿ Por qué quiere salvar a Pillsbury?
Pillsbury'yi değil.
No es Pillsbury.
Pillsbury suçlu.
Pillsbury es culpable.
Yargıç, ondan insan gibi söz ediyorsun.
Habla como si Pillsbury fuera humano.
Derdim Pillsbury değil.
No me interesa Pillsbury.
Ama Pillsbury işi ve amcanın istifası varken, boşanmak...
Pero con eso de Pillsbury y la dimisión de tu tío, un divorcio...
Bu meclisin Pillsbury olayı hakkında tam bir rapor istemeye hakkı var.
Esta legislatura tiene derecho a un informe completo del asunto Pillsbury.
HALK MİTİNGİ PILLSBURY SKANDALI!
ASAMBLEA DE CIUDADANOS lei ÉSCANDALO PILLSBURY!
Pillsbury beraat etti.
El asunto está cerrado.
Arkadaşına vuran sensin, Pillsbury Doughboy gibi gözüken bir doktora bağıran sensin, benimle oynayan sensin ve tüm bu zaman boyunca ne olacağını önemsemeden bu işi çözmeye çalışan da sensin.
Casi te peleas con tu amigo, le gritas a ese doctor que es un santo Juegas hootchy-koo conmigo y todo el tiempo estas tratando de terminar este viaje pase lo que pase
Bud Pillsbury evet, tur liderim Bud Pillsbury.
Bud Pillsbury es... Sí, Bud Pillsbury, él es el guía turístico.
Burada Bud Pillsbury diye biri yok.
Por aquí no hay ningún Bud Pillsbury.
Pillsbury Çöreği'ne benzeyeceğim.
Pareceré un monstruo.
Selam, Pillsbury. Ne haber dostum?
Hola, Pillsbury. ¿ Cómo te va, amigo?
Pillsbury'yi seveceksin.
Te caerá bien Pillsbury.
Adios, Pillsbury!
¡ Adiós, Pillsbury!
Hayır onu kastetmedim. Pillsbury'li ayakkabıcı çocuk.
No ese, Pillsbury Shoeboy.
- Pillbury Piyadesi şehre döndü.
- El soldado de Pillsbury volvió al pueblo.
Doğrusu eski çalışmaların çok ilgi çekici özellikle de şu Pillsburry Pastacılık Yarışması'nın foyasını açığa çıkararak yaptığın hârikâ haber.
Tus pinitos son entretenidos. Como lo de desmitificar el concurso de tartas Pillsbury.
Sahte isimle yarışmaya katılarak, Pillsburry ürünlerini kullanmadan turta yaptığın...
Participando con identidad falsa y sin utilizar productos Pillsbury.
Pillsbury Çöreğine dönmüşsün.
Empiezas a parecerte al chico Gordo de Pillsbury.
Şişkosun diye bana sinirlenme.
No te enojes, te pareces al muñeco de masa del pan Pillsbury.
Pillsbury Doughboy'la öpüşmüş gibi görünüyorsun.
Parece que hubieras besado al panadero.
- Ne var ne yok yakışıklı?
- ¿ Qué hay, Monito Pillsbury?
Pilsbury Eri'yle dışarda.
Ha salido con el muermo de Pillsbury.
Madeline Pillsbury adına bir arama izni çıkarttırıyorum.
Haré que todos busquen a Madeline Pillsbury.
Ki onlardan biri olan Madeline Pillsbury... bizim kızımız, onun da bir sürü kimliği var... çünkü o bir dolandırıcı, bir hırsız, Tommy ölünce... milyonlarını kaybedeceğini düşündü, ve Tommy zaten Ann Wylie ile... evli olduğu için evliliğinin yasal olmayacağını düşündü.
Una de las cuales es Madeline Pillsbury... que también tiene muchas identificaciones... porque es una embustera, una ladrona preocupada por no perder millones... si Tommy se muere y declaran ilegal su matrimonio... porque Tommy ya está casado con Ann Wylie.
Betty Y. Pillsbury aşçılık yarışması birincisidir. Meşhur domuz eti ızgarası ile ödülü kazanmıştır.
Betty Y. Ganó el concurso de Pillsbury con su famosa barbacoa festiva de cerdo.
Pillsbury'de kafiye kabul görmüyor.
Con Pillsbury, las rimas no pagan.
Pillsbury unundan yapılan ekmekle fiil olan ekmeği birlikte kullanırsan elinde sesdeş iki sözcük olur. Böylece kafiye kullanman gerekmez.
Si escribes Pillsbury como el apellido y no la marca de productos de cocina, tienes un homófono y no... necesitas que rime.
Pillsbury.
Pillsbury.
Sensin o, Pillsbury.
Sí, hola, Pillsbury.
Sanırım. Uzun bir zamandır ona kız gönderiyor.
He estado alimentando su fetiche Pillsbury Doughgirl ( icono de Pillsbury Company ) durante años.
Haydi, Bayan Pillsbury'yi alkışlayın.
Así que, aplaudan a la Srta. Pillsbury.
Bardağın yarısı, harika şeylerle dolu şu anda. Evet, Bayan Pillsbury haklı.
El vaso está definitivamente medio lleno de cosas muy buenas en este momento.
Buraya kadar geldik, değil mi?
Sí, la señorita Pillsbury tiene razón.
Ben, Emma Pillsbury.
Soy Emma Pillsbury.
Neden Bayan Pillsbury de burada?
¿ Por qué está aquí la Srta. Pillsbury?
Emma Pillsbury, bu bir nişan yüzüğü değil.
Emma Pillsbury, esto no es un anillo de compromiso.
Emma Pillsbury, M N'M benimle evlenir misin?
Emma Pillsbury, Eminem ¿ quieres casarte conmigo?
- Bayan Pillsbury mesela.
- Como la Srta. Pillsbury.
Teşekkür ederim Bayan Pillsburry.
Gracias, Srta. Pillsbury.
Belki Bayan Pillsbury ile başka bir terapi seansı yapmalıyız.
Bueno, talvez debamos ir a otra sesión de orientación de parejas con la señorita Pillsbury.
Bay Shue, Bayan Pillsbury'nin yaşayan en yakışıklı dişçi ile evlendiğini duyduk.
Sr. Shue, hemos escuchando la noticia sobre la boda de la Srta Pilsbury con el dentista vivo más guapo.
Kurabiyeyle ilgili bir haberi sadece fırıncılar izler.
Que se agarre el muñeco de Pillsbury.