Pot tradutor Espanhol
506 parallel translation
Galiba bir pot kırdım.
Debo haber cometido una torpeza.
Bir pot daha, bayım.
De nuevo, señor.
Bayan Stevenson, umarım bir pot kırmamışımdır.
Oh, Sra. Stevenson, espero no haberme ido de la lengua.
Şimdi pot kırdıktan sonra...
Ya me he dado cuenta.
- New York'tayken Tiffany's de rastladım buna. - Tiffany's mi?
- Me pasó al pasar pot Tiffany's en New York.
Böyle olacağını bilmeliydim... Ne zaman ciddîleşsem, pot kırıyorum.
Porque debería haberlo sabido mejor... porque cuando lo hago, meto la pata.
Oh, işte şimdi pot kırdım.
Oh, querido, acabo de meter la pata.
Bu gece büyük bir pot kırdın ve sen ne olduğunu biliyorsun.
Tú cometiste un estúpido error esta noche, y lo sabe.
Gözünüzü benden ayırmayın. Bir pot kırmak istemem.
Vigíleme, no quiero dar un paso en falso.
- pot, $ 5.
- Pozo de $ 5.
Karakola gidip pot kırmanı istemiyorum.
Yo no te estoy sugiriendo que vayas a la comisaría y lo sueltes todo.
- Pot mu kırdım acaba?
- Madre mía, la he fastidiado.
Ben pot kadar koyuyorum.
Yo voy por la cantidad total de apuesta.
Çünkü bu el daha da yükselecek.
Porque ese pot va a hacerse más y más grande.
- Bir elde mi? - Evet.
- ¿ Quiere decir en un pot?
Pekâlâ, pot hazır. Haydi.
Bueno, empezamos.
- Pot ne kadar?
- ¿ Cuál es el límite?
- Bir pot.
- Apuesto un dólar.
Capella ve sen yüreklisiniz, pot kırmıyorsunuz.
Le habéis echado cara, Capella y tú no sois torpes.
Pahalı sanatçılarla ilgili çok büyük bir pot kırdım, ama atlattık.
Qué les parece, ¡ músicos volantes!
Şair, oyun yazarı... alkolik bir pot kırıcı, ayrıca.
Poeta, dramaturgo... Consumado bebedor también.
- Niye?
- ¿ Pot qué?
İltifatınız, ama neden?
Me halaga, pero ¿ Pot qué?
- Niye.
- ¿ Pot qué?
- Niye beni hiç oraya götürmedin?
- ¿ Pot qué nunca me invitaste?
Şey, o fırsatı kullandım ve bir şişe pot çaldım, senin pot'unu
Bueno, aproveché esa oportunidad para robar una botella de oporto, su oporto.
Dün akıllıca farkettiğin gibi bir pot kırdım... ama bu sana devam etme cesaretini verdi.
Como dijiste ayer astutamente, fallé pero a ti te dio coraje para continuar.
Ve kremalı...
Y crema pot...
Pot kırdım!
Ya no hablo más.
- Baba, sen de feci pot kïr...
- Papá, has metido...
Pot 20, ful renkten büyük, kent üçten büyük!
Chip en 20, full, póker, 3 de un color.
Ama sakın pot kırmayın, annem size sorarsa,
No meta la pata.
Pot kırmış gibi yaptım.
Finjo meter la pata.
Pot kırdım sanırım. Bembeyaz oldu hayalet gibi gitti.
Debí de dar en el clavo, porque se puso blanca como una sábana.
Yolun karşısındaki Kahve Fincanı kafesinde çalışıyordu.
Trabaja en el café Coffee Pot.
Sammy, Norm'un 15 bin dolarlık pot kırdığını mı söylemeye çalışıyorsun?
¿ Qué estás tratando de decir, Norm que tiró un deshuese $ 15.000?
Eğer Bayan Moore ile dönmeye karar verirseniz bizi mümkün olduğunca çabuk bilgilendirin.
Si decide regresar con la Sra. Moore, avisenos lo antes posible. Pot supuesto.
- Hayır, değil.
No, pot derto.
Siz hanımlar için başka ne yapabiliriz?
gQué okra cosa podemos hacer pot Uds., sefxoras'?
- Evet, güzel.
Si, pot supuesto.
Neden hepinizin bu insanlara nâhoş davrandığını anlayamıyorum.
No enflendo pot qué Kudos Uds. son tan descorkeses con esta genie.
Hemen.
Pot supuesto.
- Ah, lütfen.
Ah, pot favor.
Pardon. Lütfen gelin.
Pot favor, vengan.
Evet, kesinlikle.
No, pot supuesto.
Lütfen gelin.
Pot favor, vengan.
Ama lütfen içeri girin.
Pero, pot favor, entre.
En güzel mağaralar daha yukarıda, Kawa Dol'un altında. Ama buradakiyle başlıyoruz.
Las mejores cuevas estén més arriba, bajo el Kawa Dol p6I'O comenzamos POT esta.
- Sanırım burada pot kırdım.
Que debería callarme.
Neden?
¿ POT qué'?
Evet, elbette.
Si, pot supuesto.