Preserve tradutor Espanhol
60 parallel translation
Bazen Tanrı seni fakirlikle kutsayabiliyor Helene.
Hélène, ¡ que Dios te preserve de la pobreza!
Gönder onu, onu bu evden uzaklaştır.
Déjala que se vaya, eso digo, ¡ y que se preserve bien!
Sınıra taşımak için... hiç çocuk olmayacak.
No habrá descendencia que preserve el linaje.
Soruşturmaya alabilirsiniz. Bedenini Kültür Müzesi için saklayın.
Puede interrogarlo, pero preserve el cuerpo para el Museo de cultura.
Tanrı seni korusun, ya Rab.
No, Señor. Dios me preserve.
Yüce İsa, almak üzerinde olduğun bu vücut. seni sonsuza götürsün.
El cuerpo de Cristo, entregado por vosotros preserve vuestro cuerpo y alma para la vida eterna.
Yüce İsa, içmek üzere olduğun bu kan, seni sonsuza götürsün.
La sangre de Cristo, que fue derramada por vosotros preserve vuestro cuerpo y alma para la vida eterna.
Yüce İsa, içmek üzere olduğun bu kan, seni sonsuza..
La sangre de Cristo, que fue derramada por vosotros preserve vuestro -
Üstü kapalı olarak itibarını sarsmadan söylemenin bir yolunu bulmalıyım.
Voy a tener que decirle que de una manera sutil que preserve su dignidad.
Bizim dünyamızdaki yaşam kendisini, köklenebildiği kadar geniş bir alana köklenerek korur.
La vida en nuestra planeta nos impulsa a propagar una semilla que preserve la especie humana.
Büyükanneleri iyi saklamanın tek yolu budur.
Eso hace que la abuela se preserve. Che, vení aca.
Almanya'yı demokratik temeller üzerinde yeniden kurmalı ve ona, yaşama şansı vermeliyiz. Aynı zamanda Avrupa'nın geri kalan kısmının güvenliğini sağlamalı ve yaşanan şiddetin tekrarlanmamasını garanti altına almalıyız.
"Debemos intentar y re-crear Alemania de forma democrática, darle una oportunidad de que viva, al mismo tiempo que nos aseguremos de que la seguridad del resto de Europa se preserve y que la agresión no pueda tomar de nuevo su lugar."
Ayaklarım kollarımdaki dikenler cansız vücudumu kaplayan yapraklar alnım dudaklarım işe yaramaz dilim bağışlandı.
Mis pies, las espinas de mis brazos, las hojas que cubren la madera de mi cuerpo, mi frente, mis labios, siempre que se preserve mi lengua inútil,
Dünyaya tekrar barışın gelmiş olması ve Tanrı'nın bunu her zaman koruması için dua edelim.
Roguemos porque la paz vuelva a este mundo y que Dios la preserve por siempre.
Kanıt için bu bölgeyi kapatın.
Preserve la zona para pruebas.
# Preserve my room, but do not shed a tear ( Odamı olduğu gibi bırak ama gözyaşı dökme ) #
# # Conserva mi cuarto # # # # Pero no derrames ni una lágrima # #
Yüce Oxalâ bu duman bu evi kötülüklerden arındırsın fikir ayrılıklarını ortadan kaldırsın çocukların birliğini sağlasın.
Mi padre, Oxalá... que este humo... lave esta casa... limpie la discordia... y preserve la unión de tus hijos.
" Doğayı koruyan bir dünya hayal edin : havayı ve suyu.
Imagine un mundo que preserve la naturaleza, el aire, el agua,
Zaferin kolu liderimizden başkasının kolu olamaz. Başkanımız Saddam Hüseyin'in kendisi.
El brazo de la victoria no es otro que el de nuestro líder, el presidente Saddam Hussein mismo Dios lo preserve y lo guarde.
Yani doğru olanın ne olduğu önemsenmeden efsane devam mı ettirilmeli?
Entonces, mientras la leyenda se preserve, ¿ no importa cuál es la verdad?
"Tanrı sizi korusun ve eksik etmesin."
Y le pido a Dios que lo mantenga y preserve.
"I.D. Preserve" ile kimliğinizi koruyun. "
Protege tu identidad con ID-Preserve. "
Şirket, olayı "talihsiz bir güvenlik açığı" diye geçiştirmiş.
ID-Preserve lo calificó de "desafortunada violación a la seguridad".
Kamyonla şirketin camından içeri dalmış.
Maquinista. Atravesó un camión por la ventana de ID-Preserve.
Biri kimliğimi çalar diye korktuğum için "I.D.-Preserve" ile sözleşme yaptım.
Me suscribí a "ID-Preserve"... porque me asustaba que alguien pudiese robar mi identidad.
Kimlik Koruma işi, şaibeli hale gelince biraz paranoyaklaştım.
Despues de los sucedido con "ID-Preserve", estoy un poco paranoico.
Yani düşünüyorum da belki ceset "I.D.-Preserve" ün öğütülmeye gönderdiği malzemeler için kullanılan bu kutulardan birindeydi.
Asi que estoy creyendo, que tal vez el cuerpo estaba en uno de esos compartimientos que "ID-Preserve". utiliza para enviar cosas a la desfibradora.
I.D.-Preserve, kutuların taşınması için taşeron bir firma kullanıyor.
"ID-Preserve" usa un subcontratista para manejar el transporte de esos compartimientos.
Langston'la "I.D.-Preserve" ün kutularından birinde kan bulduk.
Langston y yo acabamos de encontrar sangre en uno de los compartimientos de "ID-Preserve".
Belki değebilir, şayet hırsız "I.D.-Preserve" imparatorluğu için bir tehdit oluşturuyorsa.
Bueno, podría valerio, si el ladrón está amenazando con derribar a todo el imperio Preservación de Identidad.
Arlo'nun evini,.. ... Julius'un evini ve şirketi aradık.
Revisamos la casa de Arlo, la casa de Julius, ID-Preserve.
Bu adam şirketin camından içeri kamyonuyla giren kişi.
Ese es el tipo que metió su camioneta por la ventana de ID-Preserve.
"I.D.-Preserve" sayesinde onun tüm kredi kartı bilgilerine ulaştın.
Y gracias ID-Preserve. tenías toda su información respecto a tarjetas de crédito.
Glen Oak Preserve'de bulunmuş. Fazla uzakta değil. Bir ağaca bağlanmış.
Lo encontraron en la Reserva Glen Oak, no muy lejos de aquí, atado a un árbol.
Eminim ki bütün bunlar korunmaya değer.
Seguramente por esto vale que se preserve.
Nikki'nin cesedini bulduğumuz mezarlık, Evergreen Korusu av sahasının arkasında kalıyor.
Sabes, el cementerio donde encontramos el cuerpo de Nikki está detrás del Terreno de Caza Evergreen Preserve.
Rabbimiz İsa Mesih'in bedenini koruduğu gibi korusun... ve ruhunu sonsuz yaşama kavuştursun.
Que el cuerpo de Nuestro Señor Jesucristo preserve tu alma para la vida eterna.
Rabbimiz İsa Mesih'in bedenini koruduğu gibi korusun... ve ruhunu sonsuz yaşama kavuştursun.
Que el cuerpo de Nuestro Señor Jesús Cristo preserve tu alma para la vida eterna.
Evet, bizi ölçüsüzlükten koruyan Tanrıya şükürler olsun.
Sí, que el buen Dios en su sabiduría nos preserve de la intemperancia.
Corpus Domini nostri Iesu Christi custodiat animam tuam in vitam aeternam.
Que el Cuerpo de nuestro Señor Jesucristo preserve tu alma en la vida eterna.
Corpus Domini nostri Iesu Christi custodiat animam meam in vitam aeternam.
Que el Cuerpo de nuestro Señor Jesucristo preserve mi alma en la vida eterna.
Corpus Domini nostri esu Christi custodiat animam tuam in vitam aeternam.
Que el Cuerpo de nuestro Señor Jesucristo preserve tu alma en la vida eterna.
Bu üniversite, gazetelerini muhafaza ettiği için şanslıyız.
Tenemos suerte que esta universidad preserve sus periódicos.
Efendisi korusun ve Mayıs Eğer korumak... Her iki bu hayatta ve dünyada gelecek.
Que el Señor os bendiga y preserve... en esta vida y en la venidera.
Kendimi sana saklamıştım.
Me preservé para ti.
Senin için olay yerine dokunmadım.
Te preservé la escena.
Paranoyakça bir hayalet.
No hay Delegado que la preserve.
Tahmin edeyim : "I.D.-Preserve".
Dejame adivinar : "ID-Preserve".
Cesedini bir büyü ile muhafaza ettim.
Preservé su cuerpo con un hechizo.
Elimden geldiğince belgeledim ve muhafaza ettim.
Los documenté y preservé lo mejor que pude.
Bunun sanatçının yaratısına gölge düşüreceğini söyledim ama anlatamadım. Ben de orijinali muhafaza ettim.
Le dije que eso sería comprometer las intenciones del artista, pero él no lo vio a mi manera, así que yo... lo preservé.