Pum tradutor Espanhol
964 parallel translation
Baharda bir sürü çığ olur.Kar boom yapar!
En primavera hay muchas. La nieve hace ¡ pum!
Son güne kadar, o ne zaman odaya girse... kalbim küt küt atardı.
Hasta el último momento, ella no podía entrar en una habitación... sin que el corazón me hiciera pum, pum.
Onbaşı, gel!
Pim, pam, pum, fuera. El soldado, ¡ venid!
Çok teşekkür ederim.
- ¡ Pum, pum! - ¿ De qué te ríes?
Öyle mi?
¡ Pum, pum!
Birileriyle karşılaşır, onları tanırsın...
Conoce uno a personas con las que hace amistad... y, ¡ pum!
Anlıyor musun?
Pum, pum... ¿ Entiendes? Pum, pum...
Sonra bam -
Y, ¡ pum!
- Ryker'lara.
- A los Ryker. ¡ Pum!
Sancak tarafımızda denize daldı ve bize iskele tarafından çarptı.
Primero nos desfondó por estribor. ¡ Pum! Después nos sacudió por babor.
- "Uff" ile "uhuuuh" arasında.
- Entre "ay" y "pum".
Anahtarı çevirirsen, buum, ve Nick artık yok.
Arrancas y ¡ pum! Adiós Nick.
- Dıkşın, dıkşın, dıkşın!
- ¡ Pum, pum, pum!
Süt koyarsın, hemen çatlamaya ve patlamaya başlar.
Sólo hay que echar la leche y hacen pim, pam, pum.
Kalemin masadan yere düştüğünü varsayalım kalemi almak için eğiliyorum, ve işte yine yükseklik korkusu.
Me agacho a levantar el lápiz. Pum. Volvió la acrofobia.
Ve tam onları çözdüğünü sandığın anda bir şey çıkıyor ve güm!
Y cuando creemos que los hemos resuelto algo nuevo aparece y ¡ pum!
Şimdi de çöpçatanlığa başlayıp bir kadını saçlarından sürüklüyorsun.
Ahora arrastras a una mujer por el pelo. ¡ Pum! Eres una celestina.
Bam!
¡ Pum!
Kendimizi güvende hissedeceğiz ve...
¡ pum!
Pat, pat.
Pum, pum.
- Evet, odamdaydım, yazıyordum,.. ... ve iki el silah sesi duydum.
Pum, pum.
Kötü bir çenesi var.
Tiene un ¨ pum ¨ malo.
Çenesi en ucunda.
El ¨ pum ¨ está en la punta.
Çenesi, uçarken ona ses veriyor.
El ¨ pum ¨ hace el sonido cuando vuela.
Cape Canaveral'da bir şey ters giderse özel bir düğmeye basarlar ve füze havaya uçar!
En Cabo Cañaveral, si un misil falla... ¡ aprietan un botón especial y pum!
Hızlıca çekerseniz, on saniyelik gecikmeden sonra patlar.
Tiren de eso y después de una demora de 10 segundos... pum.
... bombayla usulca uğraşırsanız, karşınıza bir çok kablo çıkar, kilidi kurcalarsanız anında, gecikme olmadan patlar.
Manipulen el grillete, fastidien los cables, traten de forzar el cerrojo... instantáneamente, sin demora... pum.
Abner, evin içi daima boştu, ama birden döşenmiş.
Abner, esa casa siempre ha estado vacía, pum.
Tamam, döşeli olsun, ilacını iç.
Vale, pum, tómate la medicina.
Her taraf mobilyalarla doluydu, güzel mobilyalar!
Estaba llena de muebles bonitos y luego, ¡ pum!
- Mobilyalar, aç.
- Pum, abre.
"Lütfen, Canavaro, Canavaro'm, bum bum yok!"
¡ Por favor, Canavaro, Canavaro mío, no pum pum! ".
Tekrar ve tekrar ağladım, bum bumu durdurdum.
Una y otra vez detuve el pum pum.
Bir yer buldu, içine uzandı ve pat.
Encontró uno, metió la mano dentro, y pum.
Büyük bom?
¡ Pum!
Evet, büyük bom.
Sí, pum.
Kafasını güm güm.
Pum, pum en la cabeza.
Çalış, çalış, çalış ya da güm güm, kötü çocuk.
Estudia, estudia, estudia o pum, pum, niño malo.
- İyi davranmazsan, güm güm.
- Pum, pum si no te portas bien.
- Güm güm, vurun ona!
- Pum, pum, golpéale.
- Güm güm, vurun ona.
- Pum, pum, pegadle.
"Dıkşın, dıkşın!"
"¡ Pum, pum!"
Dıkşın, dıkşın!
¡ Pum, pum!
Dıkşın, dıkşın, dıkşın!
¡ Pum, pum, pum!
Elli dolar!
¡ Pum, pum!
Bang!
Pum.
Beng, beng hepsini vurdum.
Pum, pum, los he matado a todos.
Çok sıcak gölgede 45 derece, her yerim terliyor sonra birden, güm!
De pronto, ¡ pum! ¡ Una lluvia de balas!
Bir vuruş, sonra bir tane daha, ve sonra çantasına.
¡ Pum! : uno ; luego ¡ Pum!
- Lütfen, artık bum bum yok.
- Por favor, ya no más pum pum.
Pat mı?
- ¿ Pum?