Puto tradutor Espanhol
12,226 parallel translation
Bilmem ki, polis miyim amına koyayım.
No sé, no soy un puto policía.
- Taciz derler lan buna.
- Esto es un puto acoso.
Ve birisi bana şu lanet dişçiyi bulsun!
Y ¡ alguien consígame a un puto dentista!
Benim için çalışan bir erkek personele ibne dedi.
Se refirió a un hombre, miembro del equipo, como "puto".
Koduğumun Bobby Axelrod'u.
El puto Bobby Axelrod.
Ayrıca kendi davanı oluşturamadığından buraya gelip de işimi nasıl yapacağımı söylemen de hiç hoşuma gitmedi.
Y de hecho no me gusta que te pasees por aquí y me digas cómo emplear mis recursos porque no puedes construir tu propio puto caso.
Polis, Sıfır Noktası'nda üstünde ismi yazılı bir plak verdi.
La Policía le dio una placa en la Zona Cero con su puto nombre en ella.
Elinde megafonla "aptalsın sen..." "... iş performansın yerlerde " diyen sese odaklanıyorsun.
Escuchas a la que te está gritando por el altavoz diciéndote que eres un puto estúpido y que tu rendimiento es lamentable.
Madem öyle sen siktir git, istifa et.
Entonces deja el puto trabajo.
Bölge Başsavcısı'yım ben be Wendy.
Soy el puto fiscal general de los Estados Unidos, Wendy.
Şu deli doktorluğunu bir ara kapatamaz mısın acaba?
¿ Podrías desconectar el puto interruptor de tu menosprecio?
Geçmişimiz yüzünden, babamı getirdin diye sana incelikte bulunacağımı mı sandın?
Creías que, por nuestra historia, trayendo a mi padre, ¿ eso te concedería algún tipo de puto favor? No.
Git kendi işini kendin yap.
Haz tu puto trabajo.
Şu ters köşe soru soran The Journal gazetecisini kim içeri aldı?
¿ Quién dejó entrar al puto The Journal con todas esas preguntas sorpresa?
Bir daha böyle oyunlara kalkarsan dünyanı başına yıkarım amına koyduğum!
¡ Saca alguna otra mierda como esa y desataré un puto infierno sobre ti!
Anasının gözü Danny Margolis, hangi rüzgâr attı seni buralara?
El puto Danny Margolis. ¿ Qué te trae por aquí?
Benim kalbim vuruldu.
A mi puto corazón.
- Plağım nerede?
- ¿ Y mi puto disco?
- İşte lanet plağın.
- ¿ Tu puto disco?
Siktiğimin John Wayne'i.
Puto John Wayne.
Evet, çok istediğin bu salon için ödenen para.
Claro. ¿ El que pagó el puto teatro que querías tener?
- Siktir, boya kalemim.
- ¡ Mi puto crayón!
Kulübümde ateş etmeniz için size kim para verdi?
¿ Quién les pagó para disparar en mi puto club?
Sıçtığımın yerindeki sıçtığımın ölü çocuğunu temizle çabuk.
Tú quita a este puto chico muerto de mi puto suelo.
Burası Disneyland değil, burası sıçtığımın Bronx'u.
Esto no es Disneylandia, es el puto Bronx.
Sıçtığımın Söz Ustası.
Puto poeta.
Sen eziğin, dolandırıcının, keş pisliğin şahısın.
Das lástima, eres un puto fracasado, un estafador y un drogadicto.
Ben diskonun kralıyım.
Yo soy el puto rey del disco.
Lanet "pero."
Puto "pero".
Kafan ne kadar dumanlı ve lanet param nerede?
¿ Qué tan drogado estás, y dónde está mi puto dinero?
Aşağılık Cadillac.
Puto Cadillac.
Bu noktada ben çakma gibiyim, bu da ben lanet bir sahte demek.
En este momento, soy como un embaucador, o sea que soy un puto farsante.
Sorunlu olabilirim ama hiç olmazsa ilkelerim var.
Sí, tengo mis problemas, pero al menos tengo un puto código.
Sen bir dehasın.
Eres un puto genio.
Demek suçlu ben oldum.
¿ Yo soy el puto delincuente?
Eğer seversen ve kendini tutmazsan sana dünyadaki her şeyi bedava sunabilir.
Te pondrá el puto mundo a tus pies si la amas y no te guardas nada.
Ofisim bile yok, arabamdan çalışıyorum, be adam!
Estoy trabajando fuera de mi puto coche, por causa de Cristo.
Resmen soygun bu.
Carretera puto robo.
Aptal hediye çekimle ne alabilirim?
¿ Qué puedo hacer por mi tienda puto puto de crédito?
Berbat bir yer.
Es sólo un puto volcado.
- Kendini Galileo mu sanıyorsun?
¿ Qué, ahora eres el puto Galileo?
Bu şey şimdi de seninle sikik hentai zırvalarına mı döndü?
¿ Esto se está convirtiendo en un puto hentai para ti?
Delos uydularından biri.
Es un puto satélite de Delos.
Niye ki? Belli ki kazaymış amına koyayım.
Porque tiene toda la pinta de haber sido un puto accidente.
Bu kızışma herkesi perişan ediyor. Millet birbirini öldürüyor.
Este puto calor está destrozando tanto a la gente que se están matando entre ellos.
- Tamam be, duymak istemiyorum.
- Vale, no me hables más del puto tema.
Gary?
Puto Gary.
Gary mi o?
Eh, ¿ ese es el puto Gary?
Sadece manyağın teki dışarıda cirit atıyor. - Aynen!
- hay un puto maníaco por ahí, en alguna parte... - ¡ Exacto!
- O lanet şeyden nefret ediyorum.
- Odio a ese puto aparato.
- Aptal değilim ben.
- No soy un puto estúpido.