English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Q ] / Quality

Quality tradutor Espanhol

45 parallel translation
60 yıldır Quality dergisi hiç bu kadar kötü olmamıştır.
En los 60 años de la revista QUALITY, esto es el no va más.
Dükkanı arka plan olarak kullanarak Quality dergisi için moda fotoğrafları çekeceğiz.
Queremos la tienda como fondo para fotos de moda para la revista QUALITY.
Quality Kadını olacak bir kız seçeceğim.
Voy a elegir a una chica como mujer de QUALITY.
Quality Kadını.
La mujer de QUALITY.
Quality Kadını zarif, ince ve çok canlı olmalı.
La mujer de QUALITY debe tener gracia, elegancia y chispa.
Quality'deki tüm kızlar zarif, ince ve çok canlı.
Todas las mujeres de QUALITY tienen gracia, elegancia y chispa.
Bayanlar, işte Quality Kadını.
Chicas, deleiten su vista con nuestra mujer de QUALITY.
Quality Kadınını lanse etmek için parti veriyorum.
Voy a hacer un guateque en honor a la mujer de QUALITY.
Bunları bir kenara bırakıp şu işi bitirelim.
QUALITY. Olvidémoslo y vamos a dejarlo.
Quality Kadınını takdim ediyorum!
¡ Les presento a la mujer de QUALITY!
Paul Duval'ın yeni kolleksiyonunu sunmaktan gurur duyuyoruz. Bu kolleksiyon, Amerika'nın en büyük moda dergisi Quality'yi..... temsil etmek üzere seçilmiş olan Quality Kadını'ndan esinlenmiştir.
Nos complacemos en presentarles una nueva colección de Paul Duval, inspirada por la mujer de QUALITY, elegida para representar una gran revista de moda americana, QUALITY.
Lütfen. Bir mahkeme falan olması lazım burada ya da başka bir şey.
Por favor.Debe haber una Quality Court o algo.
"Yüksek kaliteli"...
High quality, que quiere decir que muy bien.
Castlebeck'e söyle, Quality Cafe'ye kimin geldiğine inanamayacak.
Dile a Castlebeck que no creerá quién acaba de entrar al Café Quality.
Amerika o tür boklar'dan arınmaya çalıştı yinede en kaliteli televizyona sahipler.
America has so far managed to avoid that kind of shite and still has telly of the'ighest quality. Check dis.
Castlebeck'e söyle, az önce Quality Cafe'ye kimin girdiğine inanamayacak.
Dile a Castlebeck que no creerá quién acaba de entrar al Café Quality.
Hattâ onu ve adını onurlandırmak için daha fazla şey yapılması kanaatindeyim.
Aunque extrañaré los canapés del cuarto del jurado. Y el hotel Quality Inn le ha hecho honor a su nombre...
Yer Kalite Geliştirme gelip, bana teklifte bulundu.
Quality Land Development me hizo una oferta.
Yer Kalite Geliştirme herşeyi satın alıyor.
Quality Land Development esta comprando todo.
Yer Kalite Geliştirme bizimle temasa geçti.
Quality Land Development hablo con nosotros.
Eğer onlara ve yönetim kuruluna Yer Kalite'nin teklifine inandığını gösterebilirsen senin sözün belirleyici etken olabilir.
Si les dijeras que crees en la propuesta de Quality Land, tu voz podria ser un factor determinante.
Bu yüzden, 79.Cadde ile Borsa Caddesi için önerilen Yer Kalite Geliştirme projesine karşıyım.
Estoy en contra del proyecto de Quality Land para la 79 y Exchange.
Ben de insanlara bakınca, aynı şeyi hissediyorum, Hank Tolliver'a Gertrude Rose'a ve evinden çıkarılan Bayan Emma'ya çünkü onlar, yeni girişimcilerin planlarına uymuyorlar.
Asi me siento cuando veo que gente como Hank Tolliver y Gertrude Rose y la Srta. Emma deben irse porque no encajan en el plan de Quality Land.
Yani, söylemem gerekiyorsa, Yer Kalite Geliştirme'nin 79.Cadde'yi yerle bir etmek için sunduğu teklifi reddediyorum çünkü gerçekten de buna değmez.
Si yo decidiera, rechazarla la propuesta de Quality Land para destruir la calle 79, porque no vale la pena.
Yer Kalite Geliştirme'nin teklifi onaylanmıştır.
La propuesta de Quality Land Development fue aprobada.
Cidden yalnız, neden Quality Sokağı kutusu gibi giyindin?
En serio, ¿ por qué te vestiste como una caja de Quality Street?
Kıçını kaliteli bir otele götürebilirsin, Shaq.
Puedes llevar tu culo a un hotel Quality Inn, Shaq. Si aún existe.
Lamar, dün gece Flatbush'taki Quality Cafe'de ne yaptığını anlatmak ister misin?
¿ Lamar, nos dirías qué estabas haciendo en el Quality Café en Flatbush anoche? Si alguna vez estuve ahí, sería recogiendo alguna chica.
- Hayır, Kalite Sokağı. - Kalite Sokağı mı?
Que sean "Quality Street".
Kaliteli yaşam.
Quality Life.
Mike, ben Abe Holt, Kaliteli Yaşam'dan.
Mike... habla Abe Holt, de Quality Life.
Sokağın aşağısındaki Irvine Center Hesaplı Otel'de kalıyorum.
Estoy en el Irvine center quality Inn al final de la manzana.
Irvine Center Hesaplı Oteli'ndeyim.
Estoy aquí en el Irvine center quality Inn.
Navyblue DİKKAT!
For other high quality encodes, visit :
Şu anda Fremont köşesindeki Quality Kafe'dedir.
Está en el Quality Cafe, en la esquina de Fremont.
Hoşça kalın. Tamam, Dr. Reichter'in eşi, kız kardeşi ve oğlu Los Angeles'ta Quality Hotel'de olduğunu söylüyor.
Está bien, así que la esposa de Reichter, hermana hijo y padres, todos me dijeron que está en Los Ángeles.
Öğle yemeğine Quality'e gitmek ister misin?
- ¿ Quieres ir a Quality para almorzar?
Ne? Hangi Quality'e gitmemiz gerektiğini düşünüyorsun?
¿ Cómo crees que deberíamos ir a Quality?
Benzincide Tarık'la tanışmıştım üstünde de buranın logosu olan bir gömlek vardı.
Por que veras, conocí a Tariq en una gasolinera, y llevaba una camiseta con tu logo en ella : Quality Automotive ( Calidad de Automoción )
Quality Cafe'de çalışıyor.
Trabaja en el Café Quality.
Ben Roberts, Family Quality Yayıncılık.
Ben Roberts, de la Editorial de la familia.
Yani, bilirsin sen Albuquerque'de güvenlik elemanısın.
Ya sabes, ¡ estás en una convención de seguridad en Albuquerque gritando a más no poder en un hotel Quality Inn!
Annem üçüncü üç aylık döneme girdiğinde,... bahçe kulübesinin tepesine tırmandı ve bir kutu çikolatayı bitirdi.
Le pasó a mi padre. El día que mamá entró a su tercer trimestre, papá subió a un arbusto del jardín y se comió toda una lata de Quality Street.
Galiba bir kutu çikolata yemem lazım.
Creo que paso por un momento Quality Street.
Ted King Oto, Ted King Otomotiv... Ted King Motorları, Ted King Kaliteli Arabaları...
Ted King Auto, Ted King Automotive, Ted King Motors, King Quality Cars...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]