Quedo tradutor Espanhol
8,700 parallel translation
- Yok. Sorun değil. Ofiste olacağım.
- No, me quedo en el despacho.
- Hayır. Bir süre daha burada kalacağım. - Kalmamı mı ister misin?
- No, me quedo un rato - ¿ Quieres que me quede contigo?
Ben burada kalacağım. Peki.
- Vayan ustedes, yo me quedo.
Her ne kadar değişmeye çalışsam da sonuçta yalnız birisi olacağım.
Porque por más que lo intente, el cambio... Me quedo en mí.
Zencefilli gazoz ısmarladım ve yarım saatten fazla gözümü ona diktim.
Pido un ginger ale y me quedo mirándolo durante casi una hora.
Kalıyorum.
Me quedo.
Kanadalı hatunlardan birine tutuldu.
Se quedo con una canadiense de primera.
Kaldığım yerlerden biri.
Es sólo el lugar en que me quedo.
Ben çocuklarla evde olacağım.
Yo no. Me quedo en casa con los niños.
O bizde kalabilir mi?
¿ Le importa si me quedo con eso?
- Seni sevdiğim için kalıyorum.
Me quedo porque Te amo.
Felç mi oldu?
¿ Quedo paralitico?
Senin yanındayım.
Me quedo a tu lado.
Burada kalmayacağım.
Yo no me quedo aquí.
Ne olduğunu sana söyleyeyim. Ben sana kefil olacağımve çocuklar için ilk dans alacağım.
Te diré lo que voy a responder por usted a los niños y me quedo con el primer baile
Dougie, iplerimi kaybediyorum.
Dougie, me quedo sin opciones.
Ben kanepede alacak düşünün.
Creo que me quedo con el sofá.
Ben burada kalırım.
Yo me quedo aquí.
Kalıyorum ben.
Me quedo.
- Şurada dursam?
- ¿ Si me quedo por ahí?
Burdayım ben.
Aquí me quedo.
- Biraz takılsam sorun olur mu?
- ¿ Les molesta si me quedo un rato?
Kara panter ilk başa geçmiş!
¡ La pantera negra...! ¡ quedo a la cabeza!
Onunla kalıyorum.
Yo me quedo con ella.
Sadece ihtiyacım kadar radyason kullandım ve hayatta kaldım.
Yo sólo uso lo que la radiación que necesito, me quedo con vida.
Hatırlanması gereken en önemli şey birlikte kalmak. Her şey açık mı?
La cosa más importante para recordar es quedarse juntos. ¿ quedo claro?
- Açık mı her şey?
- ¿ Quedo claro?
Ad koyarsam alırım.
Si lo nombro, me lo quedo. Matón.
Pekala ben nereye geçiyorum?
Bueno, ¿ y dónde me quedo?
Kuzenim Jeffrey, 2 yaşındayken bir su kuyusunda üç gün mahsur kaldı.
Cuando mi primo Jeffrey tenía 2 años, se quedo atascado en un pozo... por tres días.
30 yılımı hayatımı yaşamadan geçirdim.
Han sido 30 años. Nada me quedo.
- Ben annemle kalacağım.
Yo me quedo con mi mamá.
Hayır, hayır, sen geride kal. Ben öldürürüm onu.
No, no, que quedo atrás.
Ama Jane, sana bunu söylersem, benim elimde ne kalır?
Pero Jane si te digo eso, con que me quedo yo.
Sessiz olun... Görüyorsun, çorbam hazır. Sözümü tutuyorum, gitmiyorum
Shh... ves, mi sopa esta lista mantengo mi promesa, no me voy a mi rica sopa y me quedo a cavar
Ya seninle kalırsam?
¿ si me quedo?
Ben 500 dolar alacağım Os.
Me quedo con los $ 500, Os.
Karımın parasıyla 4 çocukla beraber hayatta kalmaya çalışıyordum ta ki kader bu tıkanmış hayatın sifonunu çekip senin gibi özel birisiyle beni karşı karşıya getirene dek. - Ne kaçırdım?
Me quedo con ella a causa de nuestros cuatro hijos y puedo sobrevivir, excepto cuando el destino, a través de un inodoro que no descarga, me pone en contacto con una muestra especial como tú.
Düşünüyorum Neden? burada kalıyorum ki?
¿ Por qué crees que me quedo aquí?
Tarlanın işi bitti baba. Tohumları attım.
El campo ya quedo terminado, Pa'.
Ayı da bende kalacak.
Y me quedo el osito.
Kaldım diyelim hadi. Ne olurdu?
Digamos que si me quedo. ¿ Qué pasaría?
Evet, ama ben buyum.
Sí... Pero sólo quedo yo.
Jack, ne demek istiyorsun?
- Me quedo.
Bunun anlamı burada kalıyorum demek, şimdi onu burdan derhal götür!
- Yo me quedo aquí. Sácala de aquí.
Ben şarap alırdım.
Me quedo con el vino.
Kalmalıyım.
I oughta quedo.
Boston'da üniversiteye başladım... ama annemler ayrıldığı için anneme yardım etmek için... burada kalıyorum.
Me han admitido en una universidad en Boston, pero me quedo aquí, porque mis padres se van a divorciar y quiero ayudar a mi madre.
Gelecek sefer annemlerde kalacağım!
¡ La proxima vez me quedo con mama!
- Hayır, kalıyorum.
Me quedo.
Yolda adım adım onu sürükledim, İnlemelerini duyuyordum. İnleyerek hayata veda ediyordu,
La escuché ahogarse la vida cayendo, se ahogaba sus pulmones se llenaban con su propia sangre... luego solo quedo en silencio, ni un puto ruido mas... luego... encontré esto