English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Q ] / Quon

Quon tradutor Espanhol

38 parallel translation
- Ton quon mu, dai chak mı?
- ¿ Qué chinos?
Vietnamca şu kelimeleri biliyor musunuz? Kon Dom.
Viene de la palabra vietnamita Quon Dom.
Kalkmanıza yardım edeyim, Bay Quon.
Déjeme ayudarle, Sr. Quon.
Bana kalırsa, Bay Quon, yemekleriniz harika.
Personalmente, Sr. Quon, creo que su comida es estupenda.
Gri Baykuş... gece gezen.
Wa-Sha-Quon-Asin : Búho Gris. Aquel que camina de noche.
Ben Wa-Sha-Quon-Asin, Gri Baykuş.
Yo soy Wa-Sha-Quon-Asin. Búho Gris.
- Phil Quon için alkışlarınızı duyalım!
- ¡ Un gran aplauso para Phil Quon!
Phil Quon, senin için komik, diyor.
Eres gracioso, te lo dice Phil Quon.
Joe, Phil Quon'a kulak ver, evlat.
Joe, escucha a Phil Quon, hijo.
Bayan XiXi Ling Yoon Dung Quon Puck Washington.
¿ Así que éste es Ling Yoon Duck Quon Poon Washington?
İşte böyle Bay Quon.
- Aquí vamos Sr.Quon.
Ağabeyim Quon buraya bayılmıştı.
Mi hermano Quon amaba estar aquí.
Okul evraklarında ağabeyinin adı Quon Wen olarak geçiyor.
El papeleo del colegio lista a su hermano como Quon Wen.
- Kiminkinin olduğunu biliyor musun?
- ¿ Sabe de quién? - Quon Wen.
- Quon Wen. Kardeşini öldürmüş diyorlar.
Alguien dijo que mató a su hermana.
Sen Quon'un kız arkadaşı mısın?
¿ Tú eres la novia de Quon?
Quon'un nerede olduğunu bilmiyorum.
No sé dónde está Quon.
Kardeşi Quon yapmıştı.
Su hermano Quon lo hizo.
Bu Quon, Li'nin abisi.
Ese es Quon. El hermano mayor de Li.
Quon Wen?
¿ Quon Wen?
Russell'la Quon hakkında konuşurum.
Hablaré con Russell sobre Quon.
Eğer Quon masumsa neden gelip yardımımızı istemesin ki?
Si Quon era inocente ¿ por qué no vino a nosotros, a pedir ayuda?
Mei, benim, Quon.
Mei, habla Quon.
Ben Quon. Neredesin?
Habla Quon. ¿ Dónde estás?
Hâlâ Quon'un işin içinde olduğunu düşünüyor musun?
¿ Aún crees que está involucrado?
Quon'u görmedim.
No he visto a Quon.
Polis, Li'nin ihmal edildiğini düşündüğünde Quon'un da başı belaya gireceği için onunla birlikte eve gönderilebileceğini mi düşündün?
¿ Creíste que Quon podría haberse tenido que ir con ella? ¿ Que si la policía pensaba que Li no estaba bajo el cuidado necesario Quon podría haberse metido en problemas?
Eğer Li ihmal edildiyse, bunun için Quon'u suçlarlardı.
Si Li no estaba cuidada como debía, culparían a Quon.
Çalıştığı salona gittim ve Sosyal Hizmetlerin Quon'u görmeye geldiğini söyledim.
Fui al salón donde trabaja y le conté que Servicios Sociales había venido a ver a Quon.
Bunu Quon'a söyledin mi?
¿ Le contaste esto a Quon?
Kate, Quon yapanın Mei olduğunu biliyor mu?
Kate, ¿ Quon sabe que fue Mei?
Quon, dinle.
Quon, escucha.
Quon, aileni düşün. Tamam mı?
Quon, piensa en tus padres, ¿ si?
İntikam istediğini biliyorum Quon. Ama bilmelisin ki bu yanlış bir şey.
Sé que quieres venganza, Quon pero tienes que saber que esto estaba mal.
- Başlıyoruz, Bay. Quon.
- Aquí vamos Sr.Quon.
Eğer ölmenizi isteseydim dostum Quon Shan ruhunuz bile duymadan bunu yapmıştı.
Si lo quisiera muerto entonces mi amigo Quon Shan lo habría matado antes de que usted se diera cuenta.
Quon. Quon!
¿ Quon?
- Quon.
- Quon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]