Radio tradutor Espanhol
16,433 parallel translation
Dava ile ilgili edindiğim tüm bilgiler bizzat aldığım tüm görüşler polis ve yargıçlardan geliyordu.
Toda mi información sobre el caso... REPORTERO, RADIO WCUB, MANITOWOC... todas mis ideas personales sobre él provenían de la policía y los juzgados.
Eyalet Başsavcısı Peg Lautenschlager polis ve mahkeme kayıtları üzerinde kapsamlı bir inceleme yürüttüklerini polis, mağdur, savcılar ve sanıklarla görüştüklerini ifade etti.
Según Peg Lautenschlager, fiscal general del estado... INFORME DE RADIO PÚBLICA DE WISCONSIN... su depto. revisó exhaustivamente los registros policiales y judiciales y entrevistó a la víctima, a la policía, a los fiscales y abogados defensores. OFICINA DEL FISCAL GENERAL
Bir dişinin radyo vericili tasma takıyor olmasına rağmen ekip köpekleri sürekli kaybediyordu.
Aunque una hembra fue equipada con un radio-collar, el equipo seguía perdiendo a los perros.
- Kimse onu görmemiş kayıt yaptırmamış, telsizine de cevap vermiyor.
- Bueno, nadie la ha visto, no se ha reportado, no ha respondido a la radio.
Dan O'Donnell, Chilton'dan canlı olarak aktardım News Radio 620, WTMJ.
En vivo desde Chilton, Dan O'Donnell, News Radio 620, WTMJ.
Gelgelelim sonradan onun yapmadığını şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlayan kanıt ortaya çıktı.
Y, oh sorpresa... PERIODISTA DE RADIO WCUB, MANITOWOC... aparecieron pruebas fuera de toda duda de que no había sido él.
hala radyo istasyonunda mı çalışıyorsun?
¿ Aún trabajas en la radio?
Radyoyu dinliyordum ve düşündüm de, "Ahbap, radyocu olmak istiyorum."
Estaba escuchando la radio y pensé : "Quiero trabajar en la radio".
Miles Davis radyosu.
La radio de Miles Davís.
Hayatım 65 kilometre yarıçapında bir alanda geçti.
He vivido mi vida en un radio de 65 km.
Jillian Holtzmann, Radio Times.
Jillian Holtzmann, Radio Times.
Demek istediğim, 40 kilometrelik alanda elektrikler kesildi.
Provocamos un apagón en un radio de 40 km.
40 kilometre.
Un radio de 40 km.
Metropolitan Devlet Radyosu'nu dinliyorsunuz.
Estás escuchando la Radio Pública Metropolitana.
Bunu filmlerde, reklam panolarında görüyoruz, hatta radyoda dinliyoruz.
Lo vemos en las películas, lo vemos en los carteles publicitarios, hasta lo escuchamos en la radio.
Evet, radyodan duydum.
Sí, lo dijeron en el radio.
Ay'dan telsizle ulaştı!
¡ Se comunicó por radio desde la Luna!
Radyoda iç bölgelere gidin dedi. Ben de öyle yapıyorum.
Por radio dicen que vayamos tierra adentro.
Kapı komşum radyo aktrisi.
Mi vecina de al lado es una actriz de radio.
"Merhaba, ben Carol'um, radyoda Pearl Harbor'u duydum."
"Hola, soy Carol. Oí sobre Pearl Harbor en la radio."
Harika. Şimdi ihtiyacınız olan şey bir RadioShack Ve bir zaman makinesi.
Ahora todo lo que necesita es una Radio Shack y una máquina del tiempo.
Ne yani, Volvo'nda NPR mi dinliyorsun?
¿ Acaso oyes la radio pública en tu Volvo?
Eskiden radyo dinlerdi.
Solía escuchar la radio.
normal hızda yürür, bu 12 millik olabilir.
Asumamos que camina a paso normal en este ambiente urbano. Podría estar en un radio de 12 kilómetros.
Radyodaki haber ne, gemi mi parçalanmış?
¿ Qué es esto en la radio, un barco se rompe?
Radyo odası gitti, kimseyi arayamıyoruz.
La cabina de radio se ha ido. No podemos hacer llamadas.
Galiba radyoyu çalıştırdım.
Creo que he arreglado la radio.
Bangs'i duydunuz. Gidememiş, geri dönüyor. Fırtına kötüleşiyor.
Ya has oído banks en la radio, suena como que no puede salir... de nuevo cuando la tormenta empeora...
Radyoda Bangs'i duydunuz.
Banks se escucha en la radio.
Radyoyu açsam annen kızar mı?
¿ Creen que a su madre le importe si enciendo la radio?
McCullough ile radyo irtibatı kurduk.
Tenemos contacto por radio con el McCullough.
Radyo çalıştı vallahi.
Es Bernie en la radio.
Galiba irtibatı kopardı Bay Cluff.
Parece que apagó su radio, Sr. Cluff.
- Radyoyu kapattı.
Cambió su radio.
Telsizle bildir, hemen!
Avisa por radio. Ahora!
Efendim, televizyona ve radyoya çıktığı zamanlar arasında tam da hedeflediğimiz nüfusa oldukça geniş bir erişimi var.
Señor, entre sus apariciones en radio y televisión, tiene un alcance muy amplio en el grupo demográfico que nos interesa.
- Ben telsiz operatörüydüm.
- Era el operador de radio.
32 kilometre içindeki herkes ama herkes merkezle konuşmamızı duyacak.
Todos en un radio de 32 kilómetros oirán nuestra conversación con la base.
Çağrı iletimizi herhangi bir isyancı telsizi alacaktır.
Cualquier radio insurgente captará nuestra transmisión.
Walt, amatör telsiz radyomu görmek ister misin?
Walt, ¿ quieres ver mi radio para aficionados?
Radio Shack'ın beş para etmez dediği RC robotlarını yaptığından beri yan yanayız.
Estuve a su lado cuando fabricaba robots a control remoto para RadioShack.
Semtex patlayıcı ise 15 metre çapta her şeyi havaya uçurur.
Si es Semtex, saldrá una bola de fuego con un radio de 15 metros.
Biz döndüğümüz sırada radyodan duyurdular.
Lo anunciaron en la radio justo cuando regresamos.
Telsizde olacağım. Kulağınız bende olsun.
Estaremos en contacto por radio.
Radyo programının sunucusu benim arkadaşım.
Mi amigo es locutor de este programa de radio.
Her önüne gelenle flört edersin sen.
Coqueteas con cada par de pantalones - en un radio de 0 yardas.
" Radyo üzerindeki hatasız sinyaller hariç...
Excepto por señales en el radio.
Radyo sinyali kuvveti düşüyor.
Señal de radio disminuyendo.
Radyo sinyal kuvveti % 75'te sabit. Tamam.
Señal de radio estable al 75 %.
Radyo kontrolü.
Verificando la radio.
- Yayınımızı sessize al.
- Silencio de radio.