Rave tradutor Espanhol
243 parallel translation
- "Rave".
- Una rave. - Oh.
Geçen geceki "reyv" e Bay Coben'in katılması için özel bir neden var mıydı?
Entonces esta rave que tuvo anoche... había alguna razón en particular para que el señor Coben esté ahí?
Bu gece Let's Bolt'da rave var.
Esta noche es la noche rave, vale, en la discoteca Let's Bolt.
MRX'te body wave ve elektro çarşambaları.
- rave y eletro en el RMX los miercoles - muy bueno
Çok eğlenceli olacak. Coşacağız, gel hadi.
Es una rave muy buena.
Öyle bir yere gitmek istiyorum ¨ Rave'e mi? ! ?
- ¿ A una rave?
Rave'lere gitmeniz hoşuma gitmiyor...
No me gusta que vayáis a raves.
Rave değil anne normal bir parti.
Mamá, no es una rave, es sólo una fiesta normal.
- Elin rave'den başka birşey demiyor ama sen ona bkama
- Es Elin la que habla de raves.
Ama biz hiç rave'e gitmedik ki.
Pero ni siquiera hemos ido nunca a una.
Rave'lerin out olduğunu biliyor muydunuz? Bir dergide okudum.
¿ Sabías que las rave están "out"?
Hans ve ben Rave'e dansa gidiyoruz.
Hans y yo vamos a bailar a Rave.
Uyuşturucu partisi düzenlemiyoruz ya.
No será una fiesta rave.
Bu gece revü var. Buraya alacağız.
Habrá una fiesta de "rave" aquí esta noche.
- Revü nedir?
- ¿ Qué significa "rave"?
Martin Bamford. Revüyü erken başlatsak mı?
Soy Martín Barmford. ¿ Es muy temprano para la fiesta rave?
Bekleyemem. Revüye bayılırım.
No puedo esperar... me encanta el rave.
Eğer çıIgın partilerden birine geldiysen, geç kaldın.
Si estás buscando una de esas fiestas rave, me temo que llegas tarde.
Zaten denemenin zevki de budur.
Quiero decir, el fundamento de una rave es experimentar.
Gittikleri yerde çalıyordu herhâlde.
Debía estar tocando en la rave en la que estuvieron los dos.
Şu Ethan, çöldeki kulüpte boru otu satıyordu.
Este Ethan estaba vendiendo té de jimsonweed en la rave del desierto.
Kulüpte adamın yüzüne öyle demiyordun ama.
No era eso lo que ibas a decir allá en la rave en la cara de aquel tipo.
Capeside'da çılgın parti mi?
¿ Un rave en Capeside?
Çılgın partiye mi?
¿ A un rave?
Çılgın partiler lise danslarının 10 kat uzun süreni gibi değil mi?
¿ Un rave no es como un baile pero diez veces más largo?
Eğer görüntünü beğenmezlerse asıl mekâna ulaşmak için talimatları alamazsın.
Si a ellos no les gusta cómo te ves quizás no te digan dónde es el rave.
Andie, bu medeniyetin dışında nehir kıyısında bir çılgın parti.
El rave es algo fuera de la civilización.
Çılgın partilere asla onsuz gitmezdim ve çok fazla partiye gittim.
Jamás fui a un rave sin tomarlo, y fui a muchos raves.
Çılgın parti vakti geldi.
Llegó la hora del rave.
Çılgın bir partiye filan gidelim.
¡ Vamos a una fiesta rave!
- Parti? - Dolunay Yeraltı Partisi.
- ¿ Dónde hay una fiesta "rave"?
Bir cumartesi gecesi arkadaşımda ödev yapıyor olmalıydım, ama partiye gittik.
Supuestamente estaba en casa de mi amiga Tasha un sábado... escribiendo sobre la Conferencia de Yalta pero fui a una fiesta "rave".
Terkedilmiş depolar ve gece klüpleri de olmaz.
Ningún almacén abandonado o Club de Rave.
Ve elimizde, Corolla, Canola... ve Rave. " Rav mı yoksa?
"También tenemos Corolla, Canola y Rave." ¿ Se dice Rav?
16 yaşında, yasal uyuşturucularla bir rave'de.
Con 16 años y en una ciudad con drogas legales.
Üzgünüm ama kütüphanede olacağını sanmıyorum.
Una "Rave". No creo que esté en la biblioteca.
Rave'e giden otobüs beş dakika sonra kalkacak.
"El próximo autobús hacia Rave, saldrá en 5 minutos"
Sapıtmak, dağıtmak için.
Es una especie de "rave".
İşte bu..... rave kültürünün doğuşu.
Esto es la cuna de la cultura rave.
Buradan sonra dağıtacak mıyız?
Entonces, sabes que es seguro. - ¿ Iremos a un rave luego?
Bu bir Rave partisi, Cadılar bayramı partisi değil.
Esto es una fiesta, pero no de Halloween.
Uyuşturucu satıcılarını tutuklamak için gittiğimiz bir partiden geldik.
Acabamos de llegar de una rave dónde arrestamos a unos camellos.
Sizin sütun tavana vurmuş durumda, tüm eleştirmenler tavsiyeniz ne kadar inanılmaz anlayışlı hakkında rave.
Tu columna es un exitazo las críticas no dejan de hablar de lo intuitivos que son tus consejos.
Şıra içiyorum ve Rave Smigchowsty'ye âşığım. "
Y que estás enamorada de Rave Smitchalsky.
- Rave falan yok mu?
- Quiero ir a una rave.
Çılgın parti.
- No es sólo una fiesta, es un rave.
Bu gece bir çılgın parti var.
Esta noche habrá un rave.
En çılgın partici sendin.
Nadie disfrutaba un rave como tú.
Fransız Milli Meclisi'nin üyesi Jean-Marc Revet'in malikânesi.
La mansión de Jean Marc Ravé Miembro de la Asamblea Nacional Francesa
Revet de onlardan biri.
Ravé es uno de esos hombres
Göreviniz Revet'nin evine girip bürosuna dinleme cihazı koymak.
Su misión es introducirse en la casa de Ravé para poner un micro en su oficina