Rayder tradutor Espanhol
31 parallel translation
Mance Rayder'ı, Kara Kale'ye mi davet edecektin?
¿ Para que puedas invitar a Mance Rayder al Castillo Negro?
Yoksa Rayder firmasına gideceğim ve bunu gerçekten yapmak istemiyorum. Anlaştık mı?
Si no me iré a la Empresa Rader y no quiero hacerlo, así que...
Mance Rayder'ın doğu nöbetine saldıracağı dedikodusunu duyduk.
Oímos un rumor de que Mance Rayder planeaba atacar La Guardia del Este.
Mance Rayder için savaşan yabaniler zorlu adamlardır.
Los salvajes que pelean para Mance Rayder son hombres duros.
Sikeyim Mance Rayder'i ve Kuzey'i.
Me meo en Mance Rayder y me meo en el Norte.
Kuzeye gittiler. Mance Rayder'a katilmaya.
Al Norte, para unirse a Mance Rayder...
Mance Ryder'in ne yaptigini mi bilmek istiyorsun?
¿ Queréis saber qué es lo que Mance Rayder está haciendo?
Mance Rayder'ın ordusunu getirir.
Traería el ejército de Mance Rayder.
Hayır, siz Mance Rayder'a hizmet edersiniz Duvar'ın Ötesindeki Kral.
No. No, tu sirves a Mance Rayder, el Rey más allá del Muro.
Mance Rayder'ı önderimiz olarak biz seçtik.
Nosotros elegimos a Mance Rayder para que nos lidere.
Ygritte onu Mance Rayder ile tanıştırmaya götürüyor.
Ygritte le lleva a conocer a Mance Rayder.
Mance Rayder seni severse, bir gün daha yaşarsın.
Si le gustas a Mance Rayder, vivirás otro día.
Mance Rayder'ı, Kara Kale'ye mi davet edecektin?
¿ Para que puedas darle una invitación a Mance Rayder al Castillo Negro?
Mance Rayder seni severse, bir gün daha yaşarsın.
Si le caes bien a Mance Rayder, vivirás otro día.
Mance Rayder'ın çadırına girdiğin gün karga olmayı bırakmadın.
No dejaste de ser un Cuervo el día que entraste a la tienda de Mance Rayder.
Mance Rayder, ölüp ölmememi umursamıyor.
A Mance Rayder no le importa si yo vivo o muero.
Mance Rayder'in bu tarafa gelen bir ordusu var ve Mance'den kötüleri de buralarda geziniyor.
Mance Rayder viene con un ejército hacia aquí y ahí fuera hay cosas peores que Mance.
Ryder bebeği bir kaç saniye daha önce çıkar.
Rayder, entrega al bebé - unas pocas barreras antes - lo tienes
Biz burada oturmuş, hangi kuralları çiğnediğimi tartışırken Mance Rayder 100.00 kişilik ordusuyla Duvar'a doğru yaklaşıyor.
Mientras estamos sentados aquí debatiendo cuáles reglas he quebrantado, Mance Rayder marcha hacia el Muro con un ejército de 100.000.
Mance Rayder geliyor.
Mance Rayder viene.
Craster'ın Kalesi ile burası arasında 60 mil yol var ve Mance Rayder'ın ordusu da bize yaklaşıyor ama bunu yapmalıyız.
Hay cien kilómetros de jungla entre este lugar y el Torreón de Craster y Mance Rayder tiene un ejército dirigiéndose a nosotros, pero tenemos que hacer esto.
Mance Rayder'ın bu tarafa gelen bir ordusu var ve Mance'den kötüleri de buralarda geziniyor.
Mance Rayder tiene un ejercito que se dirige hacia aquí y hay peores cosas afuera que Mance.
Bayan Sawyer, Bay Rayder, lütfen yaklaşın.
Srta. Sawyer, Sr. Ryder, acérquense, por favor.
Mance Rayder, sana "Sur'un Ötesindeki Kral" dediler.
Mance Rayder, has sido llamado el Rey más allá del Muro.
Mance Rayder'ın kazıkta yakılmasını emrettim.
Ordené quemar en la hoguera a Mance Rayder.
Mance Rayder'a merhamet gösterdin.
Tuνiste piedad de Mance Rayder.
Mance Rayder'la görüşmek için kuzeye gitti. Bunun ölümüne neden olacağını bile bile.
Fue al norte a tratar con Mance Rayder, sabiendo que significaba su muerte casi segura.
Herkes onun bir yabanıl kıza aşık olduğunu ve Mance Rayder'la defalarca konuştuğunu biliyor.
Todos sabemos que amó a una salνaje y que habló muchas νeces con Mance Rayder.
Bizi Mance Rayder'ın ordusundan kurtardınız.
Nos salνasteis del ejército de Mance Rayder.
Mance Rayder'ı tanırdım ben.
Yo conocí a Mance Rayder.
Mance Rayder da büyük adamdı.
Mance Rayder fue un gran hombre.