Registrar tradutor Espanhol
1,711 parallel translation
Kocamın aracı için elinizde arama emri ile gelir gelmez, sizindir.
Por supuesto en cuanto vea su autorización legal para registrar el vehículo de mi esposo.
Üst aramasıyla alakası yoktu işin.
Eso no fue una detección para registrar.
Devlet sözleşmeleri nedeniyle bütün çalışanlar parmak izini kayıt ettirmek zorunda.
Por los contratos con el gobierno todos los empleados deben registrar sus huellas.
Bir genelevde çalışabilmek için, parmak izlerini kaydettirmelisin, yani...
Bien, para trabajar en un burdel, se requiere registrar las huellas dactilares, asi que... - Casi he terminado aquí.
Kayıt mı?
¿ Registrar?
Hayır, barbekülü değilse.
No, no lo voy a registrar.
Kayıt.
Registrar.
Rifleri kaydetmek için diktafon gibi bişeye ihtiyaç duymuştuk.
Necesitábamos de una grabadora para registrar los riffs.
- Motele yerleşiyorum.
- Me voy a registrar en un motel.
Güzel bir kelime oyunu var, hem kasabada olanların çetelesini tuttu, hem de çığırtarak ağladı.
Bueno, pregonero y algo más. Sí se dedicó a registrar los sucesos, pero también lloró mucho.
Kız kardeşin de, üst baş ararken kaportanın en dibine giren barut fıçısı kızıl değil mi?
Y tu hermana es esa policía pelirroja... a la que le gusta registrar hasta la entrepierna.
İçeri girip bakmak istiyoruz.
Queremos entrar y registrar.
- Asıl sorun ilaçlar. Kayıt dışı ilaçlar bozuk olabilir ve bir salgına bile neden olabilir.
- Los medicamentos es el peor problema... los farmaceuticos sin registrar, pueden estar en mal estado... e incluso causar una epidemia.
Kayıt dışı ilaçlar toplum sağlığını tehdit edebilir.
Las medicinas sin registrar pueden ser peligrosas para la seguridad de la gente.
Bak..... tüm girişleri eksiksiz kaydetmek için yasal sorumluluğun...
Usted tiene la responsabilidad reglamentaria de registrar exactamente todos...
Bir casusun odasını ararken, kasa aramakla vakit kaybetmeyin.
Cuando registras el cuarto de un espía no pierdes tiempo en registrar la bóveda.
Ajan Sylvestri, evinizi arama emri var elimizde.
Agente Sylvestri, tenemos una orden para registrar su casa.
Prenses Shaista'nın dolabını arayarak, nereye gittiğine ilişkin bir ipucu bulmayı ummuştum.
Quería registrar la... taquilla de la princesa Shaista, para ver si había alguna pista sobre dónde había ido.
Ekim ayında da oyumuzu kullanabiliriz.
Podemos registrar votantes en Octubre
Evet, o binaya girip detaylı bir araştırma yapacağız.
Bueno, vamos a registrar ese edificio minuciosamente.
Biraz önce üstümün arandığını düşünürsek, iyi sayılırım.
Considerando que me acaban de registrar, estoy bien.
Bu zarfı postayla göndermen gerek.
Tienes que estar registrar esta dotación ilegal.
- Bir şeylere mi kaydoluyorsun?
- ¿ Venís a registrar algo?
Vurulduğum zaman, Tanrının bedenlerimizi niçin böyle bir acıyı duymaya programladığını merak edip durdum ve nasıl dayandığımı biliyor musun?
Cuando me dispararon, no dejé de preguntarme por qué Dios programaría nuestros cuerpos para registrar esa clase de dolor.
- Kaydetmesine izin vermeyeceksin.
- No vas a dejarlo registrar.
Bu çöplüğü baştan aşağıya araştıracağız.
Vamos a registrar este basurero por todas partes.
Partnerim, ben ve narkotikten bir arkadaş arama emriyle otele gittik.
Mi compañero y yo junto con un oficial de Narcóticos estábamos a cargo de registrar el hotel.
Anlaşıldı, bak... aşk delisi bir adamın dekorlar içine eski eşini kapattığını aklım kabul etse bile tüm alanı aramak için arama izni alamama imkan yok.
Está bien, mira, incluso si pudiera abrir mi mente y aceptar la idea de este sujeto enfermo de amor construyendo un escenario elaborado para cortejar a su ex esposa no hay manera de que pueda conseguir una orden para registrar el edificio basada en un sueño.
- Buraya birini kayıt ettirmeye geldik.
Estamos aquí para registrar a alguien.
Bir izin mi? evimi araştırmak için mi?
¿ Una orden para registrar mi casa?
Andresen Hanım, dairenizi aramamız gerekecek.
Tenemos que registrar su casa, señora Andresen.
İyi madem, bulana kadar arayın.
Tendrás que registrar la casa. A ver si la encuentras.
Bunu üzerinde tutarsan değişiklik olduğu zaman ekranda görebiliriz.
Si te mantienes esto puesto, podremos registrar cualquier cambio.
Şimdi bu 7 dönümün her santimini titizlikle arayacağız.
Y vamos a registrar esos siete acres a fondo.
O zaman neden babanın evini darmadağın ettiler?
Entonces, ¿ por qué iban registrar la casa de tu padre?
Kayıtlı olmayan bir dairede takma bir adla yaşayarak... şartlı tahliye koşullarını ihlal ediyorsun...
Estás viviendo en un apartamento sin registrar, bajo un falso nombre, en violación de tu condicional...
Joshua Quigley'in saldırı, ruhsatsız silah bulundurma vergi kaçırmadan tevkifi varmış.
Joshua Quigley tiene un arresto por agresión, posesión de armas sin registrar, evasión de impuestos.
Bernard Laiken, saldırı, ruhsatsız silah bulundurma.
Bernard Laiken, por agresión posesión de armas sin registrar.
Flack bütün otellere, otobüs ve tren istasyonlarına bakacak.
Bonnie Dillard no dejó ninguna dirección de referencia a tu supervisor así que va a registrar todos los hoteles estaciones de trenes y autobuses.
Elimizde arama izni var.
Tenemos una orden para registrar el local
Bay Karow, hastaneden ayrılmak istediğinizde benden imza alacaksınız.
Sr. Karow, tiene que registrar su salida conmigo para salir del hospital.
Herkesi arayacağız...
¡ Vamos a registrar a todos y a tomar declaraciones!
Bay Winters, orada oturmuş bizi beklerken, evinizi aramak için izin aldım.
Mientras estaba afuera esperándonos pedí una orden de allanamiento para registrar su hogar.
Aramaya gitmeyecek misin?
¿ No irás a registrar?
Aramayacağım.
No voy a ir a registrar.
Biraz önce banka müdürünün... olay yerindeki anahtarlığını inceledim.
Acabo de registrar el llavero del gerente del banco de la escena del crimen.
Tabii, her şeyi ekleyebilirsiniz.
Te puedes registrar para cualquier cosa.
Özel Ajan Seeley Booth, bu mülkü incelemek için iznimiz var.
Sí, FBI, soy el Agente Especial Seeley Booth. Tenemos una orden para registrar el establecimiento.
Gidip Amir'in evini arayalım.
Drogas y dinero. Registrar la casa de Amir.
Bu arada yurttaki odan için arama emri imzalanmış,... -... hazır bekliyor.
Y por cierto, en este punto, una orden de allanamiento para registrar tu cuarto... es un hecho.
Aracınızı aramak için emrimiz var hanımefendi.
Tenemos una orden para registrar su vehículo, señora.