Reims tradutor Espanhol
82 parallel translation
Reims'a, bir aksilik yaşamadan ulaştın, yanılıyor muyum?
Salieron de Reims ambos dos sin tropiezos, ¿ no es así?
Sanırım, Reims'ta başına gelenleri kendin anlatman en doğrusu olur.
Creo que lo mejor sería que usted mismo me contara todo lo que pasó a partir de Reims.
Café du Commerce, Reims.
- "Café del comercio, en Reims".
Öyle, açıkçası Reims'ta öyle çok İskoçyalı da bulunmaz.
Sí, es evidente que deberías practicar antes.
Reims'a gidiyorum, teknisyenim.
Soy el padre Anas.
Sigara içmeyeli çok oldu. Ta Reims'tan beridir.
Hacía mucho tiempo que no fumaba un cigarrillo.
Reims mı?
Desde Reims.
Evet, farkındayım.
¿ Reims?
Reims'ta Café de Commerce'e giden oydu.
Él fue al Café del Comercio en Reims.
Reims'ta mı? "Café des Maronniers" demek mi istiyorsun?
¿ En Reims? Querrá decir el Café de los Castaños.
Reims'a varışından itibaren hikayene başlamanı istemem haybeden değildi.
No ha sido casualidad que le haya pedido comenzar desde su llegada a Reims.
Stéphane, doğrudan onun emri altındaydı. Lakin, Reims'ta Direniş ikisini de teşhis etti eğer Stéphane Café du Commerce'e gitmiş olsaydı muhtemel ki, dışarı sağ çıkamayabilirdi.
Stéphane era su sucesor directo, pero entonces, la resistencia les identificó a ambos y si Stéphane hubiera ido al Café del Comercio, es posible que no hubiera salido de allí con vida.
Reims'tan 776'yı bağlayın.
Cuarenta y siete de Cants.
Bununla birlikte şu var ki yarın, Reims Katedrali'nde Bâkire, Fransa Kralı Dauphin'e tacını giydirecek.
El hecho es que mañana, en la catedral de Reims la Doncella coronará rey de Francia a ese ridículo Delfín.
Kral, Reims Başpikoposu'nu ve diğer asil ve önde gelen papazları ordusuna komutanlık yapmama müsaade etmeden önce beni sorgulamaları için görevlendirdi.
Mi rey encargó al Arzobispo de Reims y a otros sacerdotes fieles y eruditos que me examinasen antes de encomendarme al mando del ejército.
Poiters'te Başpiskopos tarafınca yapılan incelemelerin bir geçerliliği yok.
La investigación del Arzobispo de Reims carece aquí de relevancia.
Anlaşma, Reims şehrinde bir okulda imzalandı.
La rendición se firmó en una escuela en la ciudad de Reims.
Benim memleketim Reims.
Mi hogar está en Reims.
Şubat'ta Reims'te iken... 7. Ordu stratejik yedeklerin kalbi idi.
Cuando en Febrero estuve en Reims, el séptimo ejército era la reserva estratégica.
Reims'de.
En Reims.
Almanlar Reims'e ulaşmış bile.
Los alemanes están en Reims.
Ama biz kuzeye, Reims'e doğru gidiyoruz.
Y en vez de eso, vamos hacia el Norte, a Reims.
Albay'ın Reims'de işi var.
El coronel tiene asuntos en Reims.
Almanların Reims'i işgale başladıklarını duydum.
Me han dicho que los alemanes están entrando en Reims con fuerza.
Reims'deki taç giyme töreninde neden sancağın taşındı?
En la consagración del Rey ¿ por qué su estandarte recibió más honores que los otros?
Gelecek hafta Reims'de bir konferansım var.
Tengo que dar una conferencia en Reims la... próxima semana.
Reims'de konferansın mı var?
No he comprendido bien lo que vas a hacer en Reims. - ¿ Das una conferencia?
Reims'deki otellere bakar mısın?
Oye, coge la guía. Y busca Reims. Los hoteles.
Otel Michelet, Reims'de Michelet Meydanı'nda.
Aquí dice... Hotel Michelet, plaza Michelet, Reims.
Daha önce Reims'i gezme fırsatı bulabildiniz mi?
El señor Lachenay, ¿ había venido a Reims?
Buraya ilk gelişim, bu akşam ayrılacağımdan yine gezmeye fırsatım olmayacak.
No. Me avergüenza confesarlo, pero nunca había venido a Reims.
Peki ya Reims Gülümseyişi? ( Reims Katedrali'nde gülümseyen bir melek heykeli bulunmaktadır. )
¿ Y "La sonrisa de Reims", no le atrae?
Lachenay Reims'e mi geliyor? Haydi bir ziyafet çekelim!
Pierre Lachenay viene a París, y organizan una cena.
Reims'den mi arıyorsun?
¿ Telefoneas desde Reims?
Evet, Reims.
Desde Reims, sí.
Reims'i iki gece önce aradım ve senin Paris'e dönmek için yola çıktığını söylediler.
Deja de mentir. Llamé ayer por la noche y acababas de salir... ¡ Que te diviertas!
Ben de sana haber vermek için Reims'i aradım. Bir gece önce ayrıldığını söylediler.
Entonces llamé al "Gran Hotel" de Reims... y me dijeron que habías salido después de la ceremonia.
Reims'den şampanya getirmiştin.
Se me ha olvidado decirte que han enviado una caja de champán para ti.
Dusseldorf to Reims'da otomatik pilot kullandım.
¿ Sabes que he hecho funcionar de Dusseldorf a Reims... el piloto automático?
- Reims'ler gol attığında...
- Justo cuando marcó el Reims.
Reims yakınlarındaki RAF uçaklarının konuşlandırıldığı havaalanı taarruzun daha ilk dakikalarında bombardımana uğramıştı.
En una Base de la RAF cercana al Rhin, los aviones perfectamente alineados, fueron destruidos en los primeros minutos del ataque.
"Güneyde hastalık izni alan General d'Hubert... Reims'de Beşinci Süvari Alayının komutasını alacak."
"El general d'Hubert, quien ha estado en licencia por enfermedad en el sur... va a tomar el comando de la quinta brigada de caballería... en Reims."
Reims Katedrali Reims, FRANSA
Catedral de Reims Reims, FRANCIA
Taç giymek için Reims'e gitmek istemektedir.
Quiere ir a Reims y ser coronado Rey de Francia.
Ancak Reims, İngilizlerin elindedir.
Pero Reims esta en manos inglesas.
Ayrıca bana, benim Jeanne'ın sizi Reims'deki sunağa götüreceğimi ve orada taç giyip Fransa kralı olacağınızı söyledi.
Y El me dijo que yo Juana te llevare hasta el altar de Reims donde seras coronado Rey de Francia.
Gerçek Fransa kralları Reims'de kutsal Clovis yağıyla meshedilir.
Los reyes de Francia deben ungirse en Reims con el sagrado aceite de Clovis.
- Sink Rheims'da, Dietrich izliyor.
- Sink en Reims, para ver a Dietrich.
Ben de gidiyorum.
Me voy a Reims.
Reims... pistinde...
La pista en... en Reims...
Etendard De Reims.
- No se puede tomar notas.