Rendezvous tradutor Espanhol
29 parallel translation
- Evet, bu o. - "Rendezvous" a bir daha gideriz diye düşünmüştüm.
Sí, es él. Podríamos volver al Rendezvous.
Bourbon Caddesi'ndeki binalardan Club Rendezvous'da basılan partide yer alman için sana para önerdi?
¿ Le ofreció pagarle por formar parte de esa fiesta que sorprendió la policía... en la calle Bourbon, encima del Club Rendezvous?
Geçen yılbaşı gecesi New Orleans'daydı Club Rendezvous'da bir gösteri sunuyordun, yoksa Müzik Bar'mıydı?
Fue la última nochevieja en Nueva Orleans... y usted se encargaba de entretenernos... en el Club Rendezvous, ¿ o fue en el bar musical?
Küçük randevumuz bitmeden
Darás sentido a mi noche Y antes de terminar nuestro rendezvous
Küçük randevumuz bitmeden
Y antes de terminar nuestro rendezvous
Wait for me at the rendezvous point.
Espérame en el lugar señalado.
So, where's this rendezvous going to be?
¿ Dónde será ese encuentro?
Yanıt veren tek kişiyle, soğuk bir pazar günü öğleden sonrası için randevulaştı.
Arregló un rendezvous un frío domingo por la tarde con la única persona que respondió.
Üzgünüm, Laura, ama küçük randevumuzu ertelemek zorundayız.
Lo siento, habrá que posponer nuestro rendezvous.
Ve düşündükte, belki bu... benim Hollywood'u yorumlamam... ve onun yazma kabiliyeti birleşirse... ortaya iyi bir kombinasyon çıkabilir... ve bu fikir aklımıza geldi... fikir şu anda Rendezvous adlı filme dönüştü.
Y pensamos. Tú sabes, tal vez esto- - algo de mi comprensión de Hollywood y todo y su habilidad para escribir realmente... podría ser una buena combinación... Y así es que se nos ocurrió esta idea para lo que es ahora Rendezvous, la película.
Geçen haftaydı galiba... kızlarla beraber, "Rendezvous" a gittik, yeni açıIan bar... ve kulubün sahibi dedi ki :
El fin de semana pasado... fuimos con mis amigas a una disco nueva, Punto de Encuentro... y el dueño me dijo...
Paris, sabah 10 : 15, kadınlar tuvaletinde randevu.
RENDEZVOUS EN LOS ASEOS DE SEÑORAS
Adamın etini yiyor, kemiğini emiyordu. Sanki Rendezvous lokantasında pirzola yermiş gibi.
Comía su carne y chupaba sus huesos como si fuera el mejor asado del mundo.
Greg'le babası önceki akşam Rendezvous'ta tartıştılar.
Greg y su padre tuvieron una discusión la otra noche en eel Rendez-Vous.
İki gece önce... şey, Rendezvous'ta.
Dos noches... oh, el Rendez-Vous.
Rendezvous üsse geri dönüp taban köprüyü hazırlayın.
Vuelvan a la base y prepárense para el puente terrestre.
4. ve 5. bölükle buluşup koordineli bir saldırı yapmak.
, el verdadero... ¡ Rendezvous con la 4a y la 5a y lanzar un ataque coordinado!
Eğer istiyorsan 2 saat içinde buluşabiliriz. Le Café au Rendezvous adlı barda.
Si quieres, nos podemos encontrar dentro de dos horas, en el bar que se llama Le Café au Rendezvous.
Güzel bir Buick Randevous ve bu bebek hazır.
Un Buick Rendezvous precioso. Completo.
Daha sonra randevulaşalım.
Tendremos un rendezvous más tarde.
- Buluşma
- Rendezvous
- Randevu yeri 40'da tamam.
- Rendezvous at 40, Mike Mike.
Sonra da şu Randevu Parkı'na gittik.
Y luego al parque Rendezvous.
Randevu Parkı.
El parque Rendezvous.
Evet, hadi bir randevu yapalım.
Sí, vayamos al parque Rendezvous.
Kellog'un istediğini al ve sonra buluşma yerimize gel. Ona beraber gideriz.
Averigua que quiere Kellogg y volveremos a reunirnos en el rendezvous.
Yankee atlama bölgesine gelin.
Rendezvous at gota Zona Yankee.
- Kısa süre sonra sizinle buluşacağım. - Anlaşıldı.
Voy a Rendezvous con usted en breve. copie eso.
Evet efendim.
Rendezvous Bar en Apsara.