English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ R ] / Renta

Renta tradutor Espanhol

2,231 parallel translation
Aylık olarak Prens Saif İbn-i Alvan'a kiralanmış.
Lo renta el Príncipe Sayif Ibn Alwaan en pagos mensuales.
Sıçtığım kiranı ödeyebilmek için tecavüze uğramak zorunda kaldım.
Me violaron para pagarte la renta.
İlk altı ayın kirasını ödedim.
Así que ya pagué los primeros seis meses de renta.
Barın kirası.
La renta del bar.
Baze'in bar için görderdiği kira.
La renta del Bar. Se la manda Baze.
Kiramı ödedin sana kuruşuna kadar geri ödeyeceğim.
Pagaste mi renta y te voy a devolver hasta el último centavo.
Kızım kiramızı ödemek için birikmişlerini verdi.
Mi propia hija echó mano de sus ahorros para pagar la renta.
Tüm birikmişini kiramı ödemek için harcadı.
¿ Está bien? Gastó todos tus ahorros para pagar mi renta.
Kirayı sen mi ödedin?
¿ Pagaste la renta?
Parayı onun barının kirasını ödemek için kullandı.
A Baze, de hecho. Usó el dinero para pagar la renta de su bar.
Oysa birkaç hafta önce benim kiramı sen ödüyordun.
Y hace unas pocas semanas, tú pagaste mi renta.
Doktor O'Hara da son dakikada Oscar de la Renta eteğiyle içeriye girip felaketi önlemiş oldu.
Y la Dra. O ´ Hara entró en el último minuto en las faldas de Oscar, desastre evitado.
Onun sorunu kira değil.
La renta no es su problema.
3.200 dolar, barın kirası.
3.200 $ en metálico, ¿ la renta para el bar?
Kira parasını nasıl bu kadar çabuk bulduğunu anlayamadım.
No se como viniste con el dinero de la renta tan rápido.
Asla bir iş bulup, bir hafta içerisinde kirayı ödeyemeyeceğim.
Yo nunca encontraré un trabajo, y mi renta vence la semana que viene.
Nakit sıkıntısı var ve vergi beyannamelerini vermedi.
Ha estado derrochando dinero, no presentaba la declaración de la renta
Kira ödemeyeceksin ve okula sadece 10 dakika uzaklıkta.
No tendrás que pagar renta, y está a sólo 10 minutos de la escuela.
Bir pikap kirala ve karton kutularla doldur.
Renta una furgoneta y llénala de cajas de cartón.
Daha da fazla para isteyip o yüzden öldürülmüş olabilir.
Comenzó a exigir una renta aún mayor y fue asesinado por ello.
Haziran'a kadar olan kiranı ödedin.
Su renta esta pagada hasta Junio.
Kiranı ödersin yemeğe gidersin ama yine de şaşı kalkarsın.
Pagas tu renta vas a tus restaurantes pero aún amaneces con pulgas.
Kira için
Para la renta.
Kiram nerede?
No vas a pagar la renta?
Kirayı ödeyecek paranız yok. Ama savaşa ordu hazırlamak için mi var?
Sin dinero para renta, como vas a ir a entrenar un ejercito para la guerra?
Savaşı kazanınca kira dert olmayacaktır.
Cuando ganemos, la renta no será un problema
Kira için parası alınacak!
Tendremos para la renta!
Üstelik bana dünya kadar kira borçları var.
Y aún me deben unos meses de renta
Onları taşıması için birilerini bulup,... bir depoya koydurabilirim.
Podría contratar a alguien para que lo lleve a algún depósito. Y lo descontaría de la renta.
- Borçları ödeme zamanı geldi.
- Pues, debemos la renta.
Kiramızı babam ödüyor. Bu idare etmek değil.
Mi padre paga nuestra renta y eso no esta bien
Kiranızı ödediğimi biliyorsun.
Sabes que pago tu renta.
Şofbenin ödemesinin geciktiğinin farkındayım ama ben sabit gelirliyim. Ay sonunda yeterli para kalmıyor.
Sé que me he atrasado en pagarle por el calentador de agua, pero estoy con una renta fija y no queda nunca dinero a final de mes.
Net gelir sağlayacak abazan müşteriler meyve gibidir. Onları ancak olgunlaştıklarında koparabilirim.
Las clientas cachondas con renta disponible son como la fruta, solo las puedo coger cuando están maduras.
Faturalarını, kirasını nasıl ödeyeceğini düşünürmüş. Super Bowl'u dert edermiş kendine.
Preocupado por las cuentas o la renta, o el Súper Tazón.
Uzun zamandır aile gibi olduk. Donny uzun zamandır bunu biliyordu.
Hace mucho tiempo que somos familia Donny sabía que tenía que ser creativo para pagar la renta.
Sormadım.Vergi levhama yazacak değilim.
No le pedí la declaración de la renta.
Tamam, Hint yemeği, pizza, Tayland yemeği, bir depo benzin donmuş yoğurt ve kiranı da eklersek 1400 dolardan biraz fazla.
Bueno, con la comida india, la pizza la comida tailandesa, la gasolina el yogur helado y tu renta poco más de 1.400 dólares.
Ev sahibi kirasını yükseltmişti ama o adam bir hırsız değil, tamam mı?
Su casero acaba de subirle la renta, pero el tipo no es un ladrón ¿ vale?
Okul paramı, kiramı ödüyor.
Paga mi universidad, mi renta.
Okul paramı ve kiramı ödüyor.
Él paga mi universidad y mi renta.
Kira ücretimi, okul paramı ve geri kalan masraflarımı ödüyor, onla geçiniyorum yoksa... mümkün olabildiğinde geri dönerdim, tamam mı?
El paga mi renta, mis clases y todo lo demás, reúno dinero a duras penas o devuelvo cuando puedo, ¿ De acuerdo?
Kirayı zar zor ödüyorum.
Apenas gano para pagar la renta ahora.
Bu yüzden o kira ödeyecek, Sam, ayrıca solaryumumu da havaya uçurmayacak birisi.
Eso es porque el paga renta, Sam, y no alguien quien detona explosivos en mi solárium.
6 aydır parasını ödemiyormuş.
Ella está atrasada seis meses en su renta.
Kiralık zaten.
Es de renta.
Ben unutmadan Oh, seni kira ödemek zorundasınız
Ah, antes que me olvide, debo pagarle la renta.
Annem beni kapı dışarı etti. Portland'daki ev arkadaşlarım ; ya kirayı ödersin ya da defolup gidersin dedi.
Mi mamá me echó, y mis amigos que me hospedaban en Portland dijeron : "Si no nos pagas una renta, te vas".
Demek kirayı ödeyemeyeceğini söylüyorsun...
Entonces, dices que no puedes pagar la renta...
- Kiralık mı, yoksa kendi evi mi?
- ¿ Él paga renta o hipoteca?
Bina yöneticisi kadının Karen olduğunu doğruladı. 3B deki odayı kiralamışlar.
El administrador confirmó que la mujer igual a la foto de Karen renta el 3B.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]