Reçete tradutor Espanhol
1,028 parallel translation
Bir reçete.
Es una receta del médico.
Castellan safra kesem için 4,500 Liretlik reçete yazdı.
Respecto a lo de Castellan por lo de la vesícula biliar, me ha recetado 4.500 liras de medicinas.
Doktor tavsiyene tam uygun bir reçete. Öyle değil mi, Doktor?
Justo lo que ha prescrito el médico, ¿ verdad, doctor?
Bundan daha iyi bir reçete yazamazdım.
Yo no lo hubiese hecho mejor.
Bu bir reçete meselesi.
Esto es una terapia.
Hemşiresi, ilaç için reçete lazım dedi.
Su enfermera me dijo que necesitaba una receta para la medicacion,
Size reçete yazamam.
No le puedo dar una receta.
- Bu reçete kağıdını nereden aldınız?
- ¿ De dónde ha sacado esta receta?
Marcello, kaçakçılık, Spider, sahte reçete yapmadı mı?
¿ Y Marcello, el contrabandista? ¿ Y Spyder, por las recetas falsas?
Yukarıda, kör olası kaplan için sahte reçete hazırlıyor.
Arriba, falsificando recetas para el maldito tigre.
Kontakt lensler için reçete kartvizitin arkasında yazılıydı.
La prescripción de los lentes de contacto está escrita en el reverso.
Sana bir reçete vereceğim.
Te recetaré algo que tendrás que tomar
Reçete George Webber adına.
Aquí dice "G. Webber".
Belki bana bir reçete yazsan iyi olur.
¿ Me quieres recetar algún calmante?
Ona reçete verdiniz mi?
¿ Le consiguió usted la receta?
Temiz hava ve sağlıklı bir faaliyet işte size önereceğim reçete bu, leydim.
Aire fresco y actividad saludable. Es mi receta para usted, señora.
Robert, reçete elimde.
Robert, tengo la receta.
Burada nasıl bir reçete var öyle.
Esta es una receta fuerte.
Burada bir reçete yazılı yazılanı takip et ve günde 3 - 4 kez tekrarla
Aquí tengo un grafico. Solo tienes que hacerlo 30 o 40 veces al día para poder restaurar tu fuerza.
Reçete için bunu ona veriyorsun, iyileşeceksin.
Usted dele esta prescripcion y estara bien.....
Ve ilaçlar için reçete. Eczaneye git.
Y una receta para las píldoras, cómprelas en la farmacia.
Uyandığında, yırtıp atacağı bir reçete buldu yanında.
Cuando se despierta, hay una prescripción que hace jirones.
- Reçete falan olmadan mı?
No necesitas uno.
"Reçete" ise ilaçlar içindir ki buraya gelebileceğini sanıyorsan onlardan da bir sürü almışsın demektir.
Tú estás drogada. si crees que vas a entrar.
Senin için bir reçete yazayım.
- Te extenderé una receta.
Reçete içindeydi.
Mi receta está adentro.
- Reçete ile satılan ilaçlardan.
- Medicinas.
Neyse Monoxidil almaya gelmiştim ama reçete gerekiyormuş.
De todas maneras, bajé a Comprar algo de Minoxidil, Pero necesitas receta
Çok esaslı reçete yazardı.
Las suyas sí que eran recetas.
Yalnızlık için bundan daha iyi bir reçete duymadım.
esa es la mejor formula para la soledad que he escuchado.
- Ayın 28'ine kadar başka reçete yazılmamış.
- No la recetaron hasta el 28.
Sadece bir reçete almak için içeri girdi. Bazı antibiyotikler için.
Sólo fue a buscar una prescripción para antibióticos.
Uyuşturucu yazarken kırmızı reçete lazım. Bunun için vaktim olmadı.
Se necesita papeleo cuando se receta un narcótico y no tenía tiempo de completarlo.
Dr. Rıza ne reçete yazmış,
¿ Qué prescribió el Dr. Raza?
Baş ağrısı için ona peridine reçete yazıyor Hasta muayene etmeden.
Le prescribió meperidina para la jaqueca sin examinar al paciente.
Reçete yazdığımda Dozaj için Yüksek Mahkemeye sormam gerekiyor mu?
¿ Se supone que le pida a la Corte Suprema que vote sobre la dosis la próxima vez que escriba una receta?
50 tablet için yazılmış bu reçete 15 gün öncesinin tarihini taşıyor.
Esta receta de 50 comprimidos es de fecha de hace 15 días.
Hayır. Dr Cale yeni reçete yazacak. Ama nemlendirici sipariş edebilirsin.
No, el Dr. Kellar me ha recetado otros, pero pídeme la hidratante.
Paran varsa reçete doldurabilir.
Él puede llenar suscripciones si usted consigue el dinero.
Benim onlar için yazacağım reçete sızdıran bir cankurtaran botuyla gemiden atmak olur.
- ¿ Acaso no tuvo niñez?
Recete : Cinayet.
- Se receta asesinato.
Verdiğim hapları ona gerçekten içirdiniz mi?
¿ Le dio las pastillas que le receté?
Anton, dün gece Bay Dudek için ona özel önerilmiş akşam yemeğini mi ısmarladınız?
Anton, ¿ sí o no pediste anoche la cena que le receté al Sr. Dudek?
Uyuması için sakinleştirici yazdım.
Le receté un tranquilizante para dormir.
Evet, bunu bu akşam yazdım.
Sí. Lo receté esta tarde.
Bu durumda yazabileceğim hiç ilaç yok.
Ninguna medicina que le recete podría ayudarle.
Senin ilaç yazımını yapmama izin verir misin?
¿ Me permites que te recete yo?
- Güle güle. Sana bu hafif uyku haplarından veriyorum, sürekli ateşine bak...
Le receté somníferos muy suaves, vigila bien la temperatura y avísame en seguida en caso de que delire.
Bayan Hawkins, bir keresinde Kont Trelawney'e bir ilaç yazdım.
¿ Sabe, señora Hawkins? Una vez receté una poción al Trelawney.
Sadece bir reçete için geldiler.
Sólo vino a buscar una prescripción.
- Verdiğim haplar bile...
- Incluso con las pastillas que le receté...