Robbie tradutor Espanhol
2,374 parallel translation
Selam.
Hey, Robbie.
Şu şarabı alıp yatak odasına geçsene.
Grandioso. Bueno, Robbie, escucha. ¿ Por que no tomas el vino y vas a la habitación?
Robbie, sen ne düşünüyorsun?
Robbie, ¿ qué piensas?
- Dinlemiyorlar, Robbie.
- No escuchan, Robbie.
Robbie'ye bir pikap ve bir sürü yabancı plak verdi.
Él dio a Robbie tocadiscos y muchas placas de matrícula extranjeras.
Robbie Amerika'ya annesinin yanına gitmeye karar verdi ama daha önce Dodd Ritayala evlenmesi için cesaretlendirdi.
Robi decidió ir con su madre en Estados Unidos. Pero antes de que el Sr. Dodd animó él y Rita a las venas.
Robbie Amerika'dan dönünce kendi şirketimizi kurmaya karar verdik.
Cuando Robbie regresó de Estados Unidos, se decidió comenzar su propio sello independiente.
- Sana hiçbir konuda söz vermedim.
- Robbie, no te prometí nada.
Elissa, bu benim kardeşim Jake ve en iyi arkadaşı Robbie.
Elissa, estos son mi hermano Jacke y su mejor amigo, Robbie
- Robbie!
- ¡ Robbie!
- Özgür Robbie.
- Robbie libre.
Robbie'nin polis olayını bitirir, günün geri kalanına konsantre oluruz.
Acabamos con la poli de Robbie y tenemos todo el día para prepararlo.
Müvekkilimiz Robbie Ambriano adına buradayız.
Bueno, estamos aquí en representación de nuestro cliente, Robbie Ambriano.
Siz şirketin bir parçası olmaya devam ederken Robbie'nin davası hakkında konuşmam gerek.
Escuchad, cuando hayáis acabado con lo de nombraros socios, voy a tener que poneros al día con el caso de Robbie.
Robbie'yi iki koluyla kıstırmaya çalıştı, sonra da şok tabancasını kullandı.
Intentó inmovilizar con una llave de brazo a Robbie, y luego le taseó.
Robbie Ambriano tutuklanmaya karşı koymadı çünkü tutuklandığını düşünmüyordu.
Robbie Ambriano no se resistió al arresto porque nunca pensó que estaba arrestado.
Ama bir şekilde Robbie, kurtulmayı başardı.
Pero aun así, de alguna forma, Robbie se escabulló.
Sayın yargıç, bu örnek "D," Robbie'nin gladyatör kostümü.
Señoría, esto es la prueba "D", el disfraz de gladiador de Robbie.
Hayır, fakat o gün kostüm, açık derisi, bir şekilde Robbie'nin kurtulmasını sağladı.
No, pero hay algo de ese día, el... el disfraz, la piel al aire libre, permitió a Robbie escapar con facilidad.
Robbie'nin üzerinde 30 faktörlü güneş kremi vardı.
Robbie llevaba protector solar para osos polares del número 30.
Şu Robbie.
Ah, eso es Robbie.
Bir kez daha olursa, Robbie, tek başınasın.
Una vez más, Robbie, yte las arreglas solo.
- Robbie. - Evet?
Robbie, tu pareja se ha puesto de parto.
İyi misin, Robbie?
¿ Estás bien, Robbie?
Defol git! İstedikleri bu, Robbie! Hayır!
¡ Eso es lo que quieren, Robbie!
Robbie.
Robbie, mira.
Hadi, Robbie.
Vamos, Robbie.
Doğurdum, Robbie.
Lo he conseguido.
Senin gözlerin gibi, Robbie, çok güzeller.
son como los tuyos.
Tebrikler, Robbie.
Enhorabuena, Robbie.
Şerefe, Robbie.
Salud, Robbie.
Baba olmanın bir yolu var, Robbie. Tek bir tane.
Solo se tiene una oportunidad de ser bebé, Robbie. solo una.
Bu Robbie.
Este es Robbie.
Ve Robbie'nin sevgilisi Leonie.
Y la pareja de Robbie, Leonie.
Oğlun Luke için kavga edecek misin, Robbie?
¿ Y Luke también se peleará con su hijo, Robbie?
Bana bak, Robbie.
Mírame, Robbie.
Robbie'yle konuşmak istiyorum.
Quiero hablar con Robbie.
Robbie, koş!
¡ Robbie, corre!
Robbie, git!
¡ Robbie, vete de aquí!
Tanrı aşkına, Robbie, kendine bir bak.
Joder, Robbie, mirate.
- İyi misin, Robbie?
- ¿ Todo bien, Robbie?
Ben ve Robbie viski toplantısı için Edinburgh'a gidiyoruz.
Robbieyyo vamos a Edimburgo a una reunión del whisky.
Hadi, genç bir burun çağıralım.
Por tener una nariz más joven. Vamos, Robbie.
- Carntyne'dan Robbie.
- Robbie, de Carntyne.
Yine, kesinlikle Avrupa meşesi var... Robbie?
Repito, seguro que tiene algo de roble europeo.
Ne? Bu para kazanmamız için büyük şans olabilir, Robbie.
Podría ser nuestra gran oportunidad de ganar dinero.
Robbie, ne düşünüyorsun?
Robbie, ¿ qué te parece?
Coxsone Robbie'ye stüdyonun odalarından birini kiraladı.
Kokson dio a Robbie la cámara posterior, de forma gratuita.
Robbie ve ben orada yaşardık.
Los dos vivían allí.
Robbie onları dinlemeye bayılırdı.
Robi era un fanático de la música, porque él era un hombre serio concentrado.
- Peki ya onlar, Robbie?
- ¿ Y ellos, Robbie?