Rojas tradutor Espanhol
2,707 parallel translation
Red Sox maçını dinleyebilirsin.
Podrías escuchar el partido de los Medias Rojas.
FBI Davranış Analizi Birimi içindeki hızlı müdahale ekipleri KIRMIZI HÜCRELER olarak bilinir.
Dentro de la unidad de análisis del comportamiento del FBI hay equipos de respuesta rápida conocidos como células rojas.
Onlar, kırmızı bir maymunun sonu olaraktır..
Están rojas como el culo de un mono..
- Kırsalda kaybolan kırmızı çizmeli küçük kız?
La pequeña niña perdida con sus botas rojas?
Kırmızı deri çizmelerimin içinde, ayaklarım nasıl acımıştı hala hatırlarım.
Todavía puedo sentir el dolor que tuve en los dedos del pie con las botas rojas puestas.
Ve benim gibi kırmızı çizmeler içinde başka bir kız hayal ettim.
E imaginé a otra niña pequeña, igual a mí, con botas rojas.
Ucuz, yuvarlak ve kırmızı. Tanrı'nın yarattığı gibi.
Son baratas, redondas y rojas, como Dios pretendía.
Bu özel kelime, gözünüzün önüne kırmızı noktalı yayınları, korunmasız seksi ve elbette yeni yüzyılın porno makinesi geliyor.
La palabra misma trae a la mente imágenes de zonas rojas, sexo sin protección y la máquina porno de principios de siglo
Bir rüya görüyorum, ıstakozlarla dolu bir tanktayım ve hepsi gaddar, kırmızı kıskaçlarıyla beni ısırıyor. Hepsi geçti.
Tengo el sueño de que estoy en un tanque lleno de langostas, y están todas pellizcándome con sus crueles y rojas pinzas.
Bak, pislik o kırmızı kovboy çizmelerini almaya nasıl karar verdiğini hatırlıyor musun?
Bueno, imbécil. ¿ Recuerdas por qué compraste esas botas rojas?
Bak, pislik o kırmızı kovboy çizmelerini almaya nasıl karar verdiğini hatırlıyor musun?
De acuerdo, imbécil... ¿ recuerdas cómo terminaste comprando esas botas de vaquero rojas?
Sizin ve diğer banka müdürlerinin tek yapmanız gereken şeyse içinde boya püskürtücü olan bir çantanın ona verilmesini sağlamak. Onu kırmızı ellerle suçüstü yakalayacağız. Bunu sevdim.
Y si todos los gerentes se aseguran de entregar una bolsa con el descargador, lo agarraremos con las manos rojas.
Şu kırmızı olandan altı tane alayım.
Voy a coger Seis de las rojas.
İlk başta Kırmızı Bileklik olayının sebebi de buydu işte.
Ese fue el objetivo de Pulseras Rojas en primer lugar.
Bak dostum, kızdığını biliyorum ama Kırmızı Bileklik'in parçası olmanın bir anlamı var.
Mira, hombre, sé que estás cabreado, pero ser parte de Pulseras Rojas significa algo.
" Güller kırmızıdır.
" Las rosas son rojas.
Hala onlardan kalan kızarıklıklar, değil mi?
Algunas de ellas todavía muestran marcas rojas, ¿ no es así?
Şehir olayı çözmek için günlerce uğraştı. Mükemmel değiştirme sistemlerindeki arızanın ne olduğunu aradılar. Bizim tek yaptığımız yeşil lambaları kırmızı lambalarla değiştirmekti.
La ciudad pasó días tratando de descubrir que pasaba con sus costosos sistemas de intercambio, pero todo lo que hicimos fue cambiar las bombillas verdes por rojas.
Dr. Morgan telefona bakmaya gidince masasına Gordon'ın dosyalarını bıraktığını fark ettim. Yani dosyaları bölüşüp tehlikeli bir durum mu var mı, bakacağız.
Cuando el Dr. Morgan salió para hacer una llamada, vi el expediente de Gordon en su escritorio, asi que vamos a dividirlos y buscar banderas rojas.
Bu kırmızı şeyin işe yarayacağından emin misin?
¿ Estás seguro de que esas cosas rojas se mantendrán?
Bu kırmızı noktaları gördün mü?
¿ Has visto esas manchas rojas?
Küçük kirmizi çapalar vardi.
Pequeñas anclas rojas.
Kırmızı cücelerin çok daha parlak ve muhteşem yıldız kardeşlerine göre bir avantajı vardır.
Pero las enanas rojas tienen una ventaja sobre sus hermanas más luminosas e imponentes.
Olur da kainatın uzak geleceğine kadar yaşamayı başarabilirsek uzak gelecekteki atalarımızın sönmeye yüz tutmuş kalan son yıldız korlarından enerji elde etmek için medeniyetlerini kırmızı cüceler etrafında inşa ettiklerini hayal etmek mümkün. Tıpkı geçmişteki atalarımızın soğuk kış gecelerinde ısınmak için kamp ateşi çevresine toplandıkları gibi.
Si sobrevivimos en el lejano futuro de nuestro universo es posible imaginar que nuestros descendientes lejanos construyan su civilización alrededor de enanas rojas para capturar la energía de estas últimas estrellas moribundas justo como nuestros ancestros se juntaban alrededor de hogueras para calentarse en las frías noches invernales.
Mavi renkli, üzerinde kırmızı renkli yazılar var.
Azul con letras rojas.
Üzerinde mavi harflerle "Los Angeles" yazan.
Es la de las letras rojas. Dice "Los Ángeles".
Elbiseleri kırmızı halde eve gittiklerinde günlerini görecekler.
Cuando lleguen a sus casas con manchas rojas, tendrán una paliza.
Bu kırmızı tanecikler, kafatasının ön kısmına gömülmüşler.
Estas escamas rojas estaban incrustadas en el frente del cráneo.
Parlak, kırmızı bir motosiklet kaskı bulmaya çalışın.
Están buscando un casco de motocicleta con chispas rojas.
Parlak, kırmızı bir motosiklet kaskı bulmaya çalışmamızı söylüyor.
Buscamos un casco de motocicleta con chispas rojas.
Andromeda'nın çekirdeği milyonlarca eski kırmızı yıldızla doludur.
El núcleo de Andrómeda está lleno de millones de viejas estrellas rojas.
Bunun anlamı ışığın genç, beyaz ve mavi yıldızlardan bu kırmızı yolculuğuna 10 milyon yıl önce başlamasıdır.
Eso significa que la luz comenzó su viaje desde estas ancianas estrellas rojas, y jóvenes estrellas blancas y azules hace solo 10 millones de años.
Bu yüzden, en uzak gezegenlerin kırmızı görünmesi gerçeğinden ortaya çıkacak yorum bizimle onlar arasındaki boşluğun genişlemiş olmasıdır. Bu süre boyunca ışık çok geniş mesafeleri aşmıştır.
Así que la interpretación del hecho de que las galaxias más lejanas se vean rojas es que el espacio entre ellas y nosotros se ha alargado durante el tiempo que ha tardado la luz en viajar esa inmensa distancia.
Bütün kırmızı bölge güzellerini, haremime alırdım!
¡ Reuniría a todas la bellezas rojas que encuentre en el distrito como mi propio harén!
Tuhaftır ki bütün erkekler kızıl doğmalarına rağmen bazıları tamamen beyaza döner. Kimse nedenini bilmiyor.
Curiosamente, a pesar de todos los machos nace con plumas rojas algunos se convirtieron en completamente blanco.
Red Sox maçı ve... balık çorbası için.
Por los Medias Rojas y... sopa de pescado.
Satış fiyatları için kırmızı kartlar, normal fiyatlar için mavi.
Tarjetas rojas para los precios de venta, tarjetas azules para las tarifas regulares.
Yeşilimiz var, sarı, ve kırmızı güvenlik bölgeleri.
Tienen áreas de seguridad, verdes, amarillas y rojas.
Sizin zayıf yapılarınız Red Lanternler altında ezilecek!
Sus débiles construcciones son aplastadas por el poder de las Linternas Rojas.
Red Lantern?
¿ Linternas Rojas?
Kendilerine Red Lanternler derler.
Se llaman Linternas Rojas.
Red Lantern'ler, emin misin?
Linternas Rojas, ¿ estás seguro?
Doğru.Red Lanternler.
Claro. Linternas Rojas.
Red Lanternler seni o kayada hazırlıksız yakaladığı için ödeşmek istiyorsun!
¡ Los Linternas Rojas te pescaron débil en esa roca y ahora quieres venganza!
Bu da Red Lanternlere yarar sağlıyor.
Haremos que esos Linternas Rojas paguen.
Red Lantern Kolordusu bu koloniyi korumaktan zevk alacaktır.
Ésta colonia goza ahora de la protección del Cuerpo de Linternas Rojas.
Red Lantern ustası ve efendisi.
Señor y maestro del Cuerpo de los Linternas Rojas.
Sırada, Red Lanternleri bulmak var.
Lo siguiente, es encontrar a los Linternas Rojas.
Peki, sadece ikimiz bilmem kaç tane aşırı güçlendirilmiş Red Lantern'i nasıl durduracağız?
¿ Y cómo vamos a detener a quién sabe cuántos super poderosos Linternas Rojas, sólo los dos?
Bir buket kırmızı gül ayın 18'inde sabahleyin gönderilmiş. Öldüğü gün yani.
Aquí está, una docena de rosas rojas, enviadas la mañana del 18.
Mavi ya da kırmızı lif yok.
No tiene fibras azules y rojas.