Roz tradutor Espanhol
1,758 parallel translation
Aslında Roz kolay kolay tedirgin olmaz.
De hecho, Roz no es del tipo de gente nerviosa.
Roz.
¿ Roz?
Sorun değil Roz. Şaşırdığın için seni suçlamıyoruz.
No te culpamos por estar sorprendida.
Her ikiniz de çok genç görünüyorsunuz. Öyle değil mi Roz?
Saben, ustedes se ven tan jóvenes, ¿ cierto, Roz?
Hala tedirgin olduğunu görüyorum. Hemen söyleyeyim. Hayatına müdahale etmeye asla niyetimiz yok.
Roz, te ves incómoda, pero no tenemos intención de entrometernos en su vida.
Merhaba Roz. Gitmeden önce bir şey yeriz diye düşündüm.
Pensé que tal vez querías algo de comer antes del espectaculo canino.
Roz'un bebeği Garrett ailesinin torunu olacak.
Los Garrett serán los abuelos del futuro bebé de Roz.
- Roz, onlara manzarayı göstersene.
Roz, ¿ por qué no le muestras a los Garret la vista?
Tuhaf başlangıcı saymazsak bu akşam iyi sonuçlandı.
Sabes, Roz, a pesar del frágil inicio, esta velada resultó bastante bien.
Bizi kabul etmeniz de öyle. Roz.
Gracias por recibirnos.
Tanıştığımıza çok memnun oldum.
Roz, fue grandioso conocerte.
Sağ ol Roz. Krema ve şeker de koy.
- Gracias, Roz, con crema y azúcar.
Yapma Roz. O kadar kötü olamaz. Ver bakayım.
Vamos, Roz, no puede ser tan malo, déjame ver.
Hala o resme bakmıyorsun, değil mi Roz?
Roz, no sigues viendo esa foto, ¿ o sí?
Kusura bakma Roz. Seni gözlükle tanıyamadım.
Lo siento, Roz, no te reconocí con los lentes.
- Merhaba. - Roz. Demek mesajımı aldın.
Roz, recibiste mi mensaje.
Ben Roz. Bu da Frasier.
- Soy Roz, el es Frasier.
İşe hiç dönemeyeceğimize inanmaya başladım. Yapma Roz.
Comienzo a pensar que nunca volveremos a trabajar.
Madem bu kadar sıkışıksın, sana biraz borç vereyim.
Roz, si las cosas están tan justas déjame prestarte dinero.
- Rica ederim Sözünü etmeye değmez.
Gracias. Roz, ni lo menciones.
Orada Roz'u gördüm. Baştan aşağı bakım yaptırıyordu.
Por cierto, vi a Roz en el Spa haciéndose un tratamiento completo de belleza.
- Selam çocuklar
Muchachos. - Roz.
Roz'un paketlerini karıştırmanın hiçbir özrü olamaz
Sabes tan bien como yo que no hay justificación para revisar sus bolsas.
- Roz geliyor.
- Aquí viene.
Bir dakika Roz.
- Sí. - Roz, antes de irte- -
Anahtarı Roz'dan alabildin mi?
¿ Recuperaste las llaves de Roz?
Zavallı Roz'a biraz para verdiniz Hayatınız değişmedi ki!
Así que le dio a Roz un poco de dinero. ¿ No ha afectado su vida?
Gelen Roz olmalı.
Debe ser Roz.
Tabii. Roz kürk getirmediyse.
A menos que se haya comprado una.
- Merhaba Roz.
- Hola.
Buna hiç gerek yoktu Roz.
Roz, no era necesario.
Çok güzelmiş Roz.
Es adorable, Roz.
- Roz. Bu muhteşem!
- Roz, ¡ es fantástico!
- Herkese merhaba!
¡ Hola a todos! ¡ Roz!
Kutlamaya devam etmek isterdim ama üç dakika sonra program başlıyor Hadi gel Roz.
Bueno, por más que me gustaría continuar celebrando en tres minutos, tenemos un show. ¡ Vamos Roz!
"En çok seni özledim Roz" demek istedim.
Quería decir, Roz a ti es la que más extrañé.
- Geri döndüğüm için çok mutluyum
Estoy emocionada de volver. Dios, yo también, Roz.
- Konu artık önemini kaybetti
No, ya no es importante, Roz.
- Hazırlık yapmamız gerekiyor Roz.
- Roz, deberíamos prepararnos.
İyi bir konuşmaydı Roz için söyledikleriniz hoşuma gitti.
- Me encanto lo que dijo de Roz.
Dur bir dakika. Burada Roz'la ilgili bir şey yok
Aquí no hay nada de Roz.
Çocuğun olsun ya da olmasın, popon hiç bu kadar güzel olmadı Roz.
A propósito, Roz, con bebé o sin bebé, ese trasero nunca se había visto mejor.
Roz'a bir şey getirmiştim.
Roz, te traje algo.
- Roz.
- Hola, Roz.
Sağ ol.
- Gracias, Roz.
- Roz!
- Dios.
- Ben de öyle Roz
¿ Sabes qué?
- Roz.
Mi bebé.
Özür dilerim Roz.
Roz, lo siento.
Yapımcım Roz Doyle.
Mi productora, Roz Doyle.
Roz.
No, señor. Roz.