English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Sander

Sander tradutor Espanhol

84 parallel translation
Yarın benim için Dupuis'lerin, Dupa'ların, Sander'lerin ve Raoul Flores'in geleceği bir akşam yemeği düzenledi.
Maggy da una cena por mí. Ha invitado a los Dupuis, los Dupas, los Dupré, - Los Sanders, Raúl Flores...
Beni Sander Dağları Vadisi'ndeki şatom Andomai'de bulabilirsiniz. Sizi bu cuma bekliyor olacağım
Venga al castillo de Andomai en el valle del Sanders sobre el Mediterráneo y estaré encantado de satisfacer su curiosidad ".
Rivayete göre bu kont şeytanla bir anlaşma yapmış Ve böylece şatosunun her yerinde büyük acılar yaşanmasına yol açmış
En el valle del Sander, bañado por las aguas del Mediterráneo, adornado por espléndidas y pavorosas torres, se alzaba el castillo de Andomai, austero, impenetrable, misterioso.
Sander Vadisi'nde demişlerdi.
Me han dicho que está en el valle del Sander.
Ona yerini söyleyebilir misin?
Parece que está en el valle del Sander.
Vadideki insan yiyen canavarı uzak tutmak için bir ayin.
Rogamos por que no vuelva a haber víctimas en el valle del Sander.
Sander Vadisi'nde olduğunu söylemişlerdi.
Me han dicho que se encuentra en el valle del Sander.
Anlaşılan şu güzel genç bayan da aynı yöne gidiyor.
También esa señora se dirige al valle del Sander.
Anneniz buralı mıydı? Evet, buralarda doğmuş.
- Sí, en el valle del Sander.
- Sanders? Sanders grubu.
- ¿ Es ésta la fiesta de Sander?
- Sanders nasıl yazılıyor?
- ¿ Cómo se pronuncia Sander? - S-A-N-D-E-R.
Burası hiç de tekin değil, Sander.
Tío, esto me pone nervioso, Sander.
Ben Sander Vanocur, Beyaz Saray.
Les habla Sander Vanocur desde la Casa Blanca.
Charles, Andy Highline A.Ş. v. Sander Systems'e çok büyük bir merak duyuyormuş.
Andy ha expresado interés en Highline, S.A. versus Sistemas Sander.
Sander Systems Highline'ın hesap programını kopya ediyor.
Sistemas Sander copia el programa de computación de Highline.
Ve Sander Systems CEO'su Bill Wright ile olan kişisel yakın ilişkimin seni hiçbir şekilde etkilemesine izin verme.
No dejes que mi gran amistad con Bill Wright ejecutivo de Sistemas Sander, influya tu respuesta.
Sander Systems kazanırsa faal, genç bir şirket yok olur.
Si gana Sistemas Sander una compañía joven y energética quedará destruida.
Tekel karşıtı ve telif hakkı yasaları tam olarak Sander Systems'in çevirmeye çalıştığı bu tip dalavereyi önlemek için çıkarıldı.
Las leyes de propiedad intelectual se sancionaron para evitar exactamente la clase de basura que Sander intenta.
Günaydın. Ben Sander Vanocur. GNT dünyadan haberler.
Buenos dίasʼ Sander Vanοcur con las nοticias de la GNΤ.
MD İsviçre'deki bankama 20 milyarı yatırdı mı?
Para la GΝT, sοy Sander Vanοcur. ¿ Han depositado los 20 mil millones en mi banco suizo?
'BÜTÜN SENE HANI'
Sanderson, Sander- -
Bu foto Sander'ın cesedinin bulunmasının üzerinden bir saat geçmeden alınmış.
La hicieron anoche, una hora después de encontrar el cuerpo de Sanders.
Yeni Mercedes, çamaşır makinesi, kurutucu üstündeki lanet Jil Sander bluzu. NasıI?
El Mercedes, la lavadora y secadora esa blusa de Jil Sander que llevas. ¿ Cómo se paga?
Bir arkadaşım var, Danielle Sander.
Nuestros clientes o futuros clientes.
Flamingo'da çalışıyor.
Tengo una amiga, Danielle Sander.
Christian, Wilber'ın yanında... bu şekilde konuşman beni rahatsız ediyor.
¡ Sander es duro! Christian, me incomoda oírte hablar así delante de Wilburg.
Bunun basmakalıp olduğunu biliyorum fakat Sander'a göre, fırtına öncesi sessizlik sana tehlikenin geldiğini haber verir.
Es un tópico, pero los marineros dicen que la calma antes de la tempestad... te avisa del peligro.
Jil Sander'ın imzasını taşıyan bir raf kıyafet var.
Hay artículos de Jil Sander de rebajas.
Ben Terence Sander.
Terence Sander.
Terence Sander.
Terence Sander.
- Bu harika bir elbise. Şu küçük Jin Sander elbisesi.
Este es el bonito vestido Jil Sander.
Dün gece Jil Sander partisinde tanıştık.
Bueno, nos conocimos en la fiesta de Jil Sander anoche.
Sen Jil Sander partisindeki sürtüksün.
Tú eres la zorra de la fiesta de Jil Sander.
Tamam. Barron James, Sander Lawyer ve Hasta La Vista grubu için alkışlayın!
Bien junten las manos para Barron James y Sander Lawyer con Hasta La Vista, Hermano!
Niki, Niki Sanders.
Niki, Niki Sander.
albay sander'ın yemek pişirme akademisi gibi bişey.
Eso es como abrir la Academia Culinaria del Coronel Sanders ( KFC ).
Sander!
¡ Sander!
Sander, neler oluyor?
Sander, ¿ qué pasa?
Sander Lee Tasarımı.
Sander Lee Design.
- Sander Lee nasıl?
¿ En que estado se encuentra Sander Lee?
- Sander'in anne babasıyla konuştum.
Sí. Hablé con los padres de Sander.
- İki herifin kimliklerini tespit ettim.
He podido identificar a los dos hombres de Sander Lee.
Eğer bu herifler Lee'yi sorguluyorlarsa hâlâ bir şey arıyorlar demektir.
Si estos tíos estaban interrogando a Sander Lee, eso significa que aún están buscando algo.
Onu satmak, arkadaşı Sander Lee'ye çok güzel bir hazine sağlayabilir.
Vendiéndolo podría dejarle a su compañero Sander Lee unos bonitos ahorros.
Belki de hiç kimse onu aramak için Sander Lee'nin peşinden gelmesin diye ondan kurtulmak istiyordu.
Quizá Renner planeaba deshacerse de él para que nadie llegase hasta Sander Lee buscándolo.
Dolaplardan bahsetmişken Sander Lee'ninkine dalmadan önce bir şey bulabildin mi?
Hablando de armarios, ¿ encontraste algo antes de esconderte en el de Sander Lee?
Leslie Sanders'ın evi, James'le eş değiştirdiğiniz yer.
Es la casa de Leslie Sander, donde James y usted iban a hacer intercambios de pareja.
Sander, kavramaktan çekinmemelisin.
Sander, no la penetres todavía, por favor.
Güzel, Sander.
Bien, Sander.
Sander?
¿ Sander?
O, Sander Lee.
Es Sander Lee.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]