Scarsdale tradutor Espanhol
103 parallel translation
Dünyanın dört bir yanındaki insanlar onu seviyordu.
Desde Scarsdale a Signapur, la adoraron
Scarsdale'de bir bereket tanrıçasına gerçekten hiç ihtiyacınız yok.
Una diosa de la fecundidad es lo último que necesita en Scarsdale.
2268 Gardner Sokağı, Scarsdale.
2268 Gardner Drive, Scarsdale, por favor.
- Adım Harry Roat Jr. Scarsdale'den.
De Scarsdale.
Scarsdale mi?
¿ Scarsdale?
- Scarsdale'den.
- De Scarsdale.
Scarsdale'den bir bayan. Radyoda duydum.
Una dama de Scarsdale.
Scarsdale'den bir kadının öldürülmüş bir şekilde bulunduğu bir gerçek.
Hallaron a una dama de Scarsdale y es la verdad.
Peki ya Scarsdale'li Roat Jr?
¿ Y Roat Jr. de Scarsdale?
Hayır Martin! Scarsdale'de oturuyorum.
¿ A qué te refieres con Scarsdale?
Ne demek Scarsdale'de? Martin! Haydi, Martin!
Vamos, Martin, ¿ qué es eso?
Scarsdale'deki Avon Caddesi'nde oturuyorum.
- En la calle Avon en Scarsdale. - ¡ Maldito negro!
Ve bahse varım Scasdale'de bile 45 dakika alırdı.
E incluso en Scarsdale, tardaría 45 minutos.
- Tabii ki, Scarsdale'li Wendy.
- Claro, Wendy de Scarsdale.
- Scarsdale'deyim.
- Estoy en Scarsdale.
Loudon, Scarsdale'in tam olarak neresindesin?
Loudon, ¿ en qué parte de Scarsdale estás exactamente?
- Scarsdale'de.
- En Scarsdale.
Scarsdale'de büyük mavi bir yüzme havuzlu evim vardı.
Tenía una casa en Scarsdale con una enorme alberca.
Artık benim ne zaman Scarsdale'e geleceğimi düşünmekten vazgeç.
Deberías dejar de pensar en cuándo volveré a Scarsdale.
Kendini yalnız hissettiğin zaman Scarsdale'deki evine kaçarsın.
Volviendo a casa en Scarsdale cada vez que te sientes solo.
Bana sakın Scarsdale'den bahsetme, orası seni ilgilendirmez.
No me hables de Scarsdale, no es asunto tuyo.
Bana Scarsdale'den bahsediyor...
Hablarme a mí de Scarsdale... ¿ Quién mierda te crees que eres?
Scarsdale'deki ev, arabalar, nakit paran ve hisse senetlerin...
La casa de Scarsdale, los coches, las acciones, los bonos...
Scarsdale'de yaşıyor. Büyük bir evi var.
En un caserón en Scarsdale.
Çocukları şehirde büyütmek istemediğimiz için herhalde Scarsdale'e taşınırız.
Como no querremos criarlos aquí, nos mudaremos a Scarsdale.
Ya da Scarsdale'de.
O en Scarsdale.
ve asla dört çocuğu ile birlikte Scarsdale'e yerleşip başarılı bir ortodontist olamayacaktı.
ni habría llegado a ortodoncista ni habría tenido cuatro hijos.
Scarsdale Surprise.
Sorpresa Scarsdale.
Bu gerçekten süpriz oldu.
Ésta fue realmente una Sorpresa Scarsdale.
Scarsdale Surprise
Sorpresa Scarsdale.
Scarsdale Surprise'in yapımcılarından biriyim.
Soy uno de los productores de Sorpresa Scarsdale.
Scarsdale'i izlemediniz bile.
Ni siquiera ha ido a Scarsdale.
Oda arkadaşım daha önce hiç duymadığım Scarsdale diye apayrı bir dünyadandı.
Mi compañero de habitación era de Scarsdale, antagónico a Virginia Occidental.
Zaten Stan de çocukları gerçek annelerini görmeye götürdü.
Stan llevó a sus hijos a Scarsdale a ver a su verdadera madre.
Tony, bu Scarsdale'nin Pepperinosu gibiydi...
El es más bien un pepperino de Scarsdale.
Ya da daha kötüsü, Scarsdale " de.
O peor aún, en Scarsdale.
Genç Bayan Scarsdale ile buluştum.
Yo salí con Miss Scarsdale el mes pasado.
- Scarsdale'denim. Tüh! İşten atıldım mı?
- De Scarsdale. ¿ Estoy despedido?
Scarsdale'da şabbas yemeğim var.
Cena de shabbat en Scarsdale. - Cancela.
Scarsdale'da şabbas yemeği.
Cena de shabbat en Scarsdale.
Bu çok yanlış. Bu ben değilim.
Soy una judía de Scarsdale.
Ben Scarsdale'lı bir yahudiyim.
Esto debe acabar.
Eğer o Scarsdale'li bir çocuk olsaydı aynı soruları sorar mıydınız?
Si fuera un muchacho de Scarsdale, ¿ estaría haciéndome esas preguntas?
Sadece sorular soruyorum ve bu sorular Scarsdale, Rochester ya da Chinatown'da soracağım aynı sorular.
Y son las mismas que haría en Scarsdale, Rochester o Chinatown.
Çünkü William, Scarsdale'li değil.
Porque William no es de Scarsdale.
Scarsdale'de oturuyorlar.
Viven en Scarsdale.
Saat 18 : 00'da işten çıkmış ve trenle Scarsdale'e, annesine gitmiş.
Salió del trabajo a las 18 : 00 y fue a ver a su madre a Scarsdale en tren.
Bir sonraki istasyon Scarsdale.
Siguiente parada, Scarsdale.
Martin Freeman, nerede oturuyorsun, Martin?
- ¿ Dónde vives, Martin? - Vivo en Scarsdale.
Scarsdale'de oturuyorum.
¿ Scarsdale?
Bilmiyorum. Sen söyle. Önce Ben'i futbol topu gibi tutuyordum.
Dímelo tú. ¡ En un momento estoy sosteniendo a Ben y al otro, tengo dos hijos y vivo en Scarsdale!