Sei tradutor Espanhol
105 parallel translation
Sei lanet k.ltak!
¡ Desgraciada!
Kobayashi. Ya da Seiko.
¿ La señora Maa del Kobayashi o Sei del Oicio?
Seiko?
¿ Era Sei del Oicio?
- Sei evde mi?
- Vamos a echar una partida.
Askerlik arkadaşlarıydılar.
Él le llamó Sei. Fueron compañeros en el frente.
Evet. Sei orada yönetici olduğunu anlatmıştı.
Sí, parece que ese rufián es el director allí.
- Sei hakkında.
- ¿ Conoce a Sei?
O-Sei!
¡ Oye, ven!
O kadın, O-sei, ayrıldığımızda ağlıyordu.
Esa mujer, Osei, estaba llorando cuando nos fuimos.
O-Sei'i gördüm.
He visto a Osei.
İşte bu durumda O-Sei ile karşılaştım.
Y me encontré a Osei.
O-Sei beni deli gibi çalıştırıyor.
Osei es ahora una camarera.
O-Sei ile her şeyi bitireceğim. İnan bana.
Ya habré acabado con Osei para entonces.
Hala O-Sei'den hoşlanıyorsun.
Todavía amas a Osei.
O-Sei'yi sen öldürdün!
Mataste a Osei.
Sen söyledin "Çünkü daima O-Sei'den hoşlandın".
Dices eso porque todavía la quieres.
Eğer O-Sei ile konuşabilseydim senin daima benim olacağını söylerdim.
Si pudiera hablar con Osei, Ie diría que eres mío para siempre.
O-Sei'i kastediyorum, hani şu ölen kız.
Me refiero a Osei, la chica muerta.
Daima O-Sei'yi istedin. Bundan eminim.
Aún quieres a Osei.
Şen şakraksın, sen Carina'sın
Allegra e spensierata sei Carina
Kızınca daha da güzel olursun göklerde eşsiz bir yıldızsın
Ma con il broncio sembri ancor piu bella tu sei la stella che manca in ciel
Ikeno Sei Recording :
Miyagawa Kazuo Musica :
Neden Bayan Çöpçatan onu bulamıyor?
¿ Cómo puede ser que Tía Sei no nos la haya presentado antes?
Bayan Çöpçatan bir kız bulmuş.
Tía Sei está nos va a presentar una chica a Ngau y a mí.
Sei Shonagon'dan bahsediyordu ; 11.yy baslari, Heian döneminde, Prenses Sadako'nun bakicisi cariye...
Él me habló de Sei Shonagon, señorita que esperaba convertirse en la princesa Sadako al comienzo del siglo XI, en el período Heian.
... korkunç kiyim ya da – Sei Shonagon'unkini animsatan - temkinli bir melankoli... Japonlar bunu çevirisi mümkün olmayan tek bir kelimeyle ifade ediyorlar.
el crimen sanguinario o una discreta melancolía, similar a la de Sei Shonagon, que los japoneses expresan en una única palabra que no se puede traducir.
Tanidik bir ses ya da bir kalbin atisini duymak için... Sei Shonagon'unki söz gelimi, sagda solda duran telefonlardan birine uzanmak yetecektir.
Debería bastar con coger cualquiera de los teléfonos que hay alrededor para oír una voz familiar, o el latido de un corazón, el de Sei Shonagon, por ejemplo.
-... "c" ve "a" "sei" okunur "e" ile "si" okuruz, "i" ile "si" okuruz "c" ve "o" "sou" okunur, "u" ile "su" okuruz.
- La "c" con la "a" hace "za" con la "e" hace "ce", con la "i" hace "ci" con la "o" hace "zo", con la "u" hace "zu".
"C" ve "a" "sei" diye okunmaz "kei" diye okunur, "o" ile "sou" diye okunmaz, "kou" diye okunur... -... ve "u" ile "ku" olur. - Neden baba?
La "c" con la "a" no hace "za" sino "ka", con la "o" no hace "zo", sino "ko" y con la "u" "ku".
Dört beş sekiz iki altı bir.
Quattro cinque otto due sei uno.
Dükkana girince, pişmiş kamplumbağayı, Power Life Ruby doğum kontrol hapını ve Shunko Sei ilacını tezgaha koy.
Cuando vayas a la tienda, pon tortuga cocida, el anticonceptivo Power Life Ruby y la medicina "Shunko Sei" en la cuenta.
Dördüncü yaş günümde teyzemin okuma seansları sırasınsda babamla yayıncısını birlikte olurken ilk defa görmüştüm.
Cuando cumplí los cuatro años, mi tía me estaba leyendo a Sei Shônagon. Fue entonces cuando por primera vez vi a mi padre y a su editor juntos.
Sei Shonagon mükemmel şeylerin istesini yapar.
Sei Shonagon hizo una "Lista de cosas magníficas"
Sei Shonagon gibi koku alma duyum çok güçlüydü.
Como Sei Shônagon, mi sentido del olfato estaba muy desarrollado.
Babam ve Sei Shonagon'ı hatırlıyordu.
En recuerdo de mi padre y en memoria de Sei Shônagon,
Sei Shonagon'ın kitabı gibi listelerle doluydu.
Estaba repleto de listas, tal como estaba el diario de Sei Shônagon.
Ve yine Sei Shonagon gibi bütün listeler negatifti.
Pero al contrario que el de ella, todas mis listas eran negativas.
Çalışmak için Japonya'ya tapınağa gittik.
Al volver a Japón, pasamos por Kioto. para trabajar en el Templo Matsuo Tiasha, el mismo que Sei Shônagon visitaba con frecuencia.
Sei Shonagon'ın güneşin doğuşunu izlediği ve gezdiği bu bahçeler binlerce yılki gibi.Evet, öyleyim.Üstelik kırmızıyla.
Hace mil años Sei Shônagon vio ponerse la luna en ese jardín.
Sei Shonagon'ın anatomik benzerlik listesini düşündüğümde anatomik benzerlik listesini düşündüğümde
Empecé a hacer comparaciones anatómicas con las listas de Sei Shônagon.
Taş ve molotofkokteyli atma gibi şiddet eylemlerinin görüldüğü üniversiteler Yeun-sei, Cho-sun ve Jung-ang. An-san'daki Han-yang öğrencileri ise dekanın odasını işgal edip ana binayı ateşe verdiler.
Los estudiantes de Yeun-sei y Sho-Sung protestaron con piedras y bombas Molotov... y los de Han-yang ocuparon el despacho del presidente... y prendieron fuego al edificio principal.
Gürültü, bir devin dikkatini çekiyor - Bir kuzey balinası.
El ruido atrae a un gigante... una ballena de sei o rorcual del norte.
Credo di capire che sei libera stasera?
Entonces, esta noche estás libre.
Büyükelçimiz için, çok hoş görünüyorsun, canım.
Sei incantevole mia cara Troppo incantevole per il nostro ambasciatore...
Bundan kesin emin misin?
Ma tu sei davvero sicura che lui non lo sappia?
Sei'ye selamlarımı iletin.
Buenas noches profesor. - Déle recuerdos a Sei.
Sei nerede yaşar?
¿ Dónde vive?
Kadının adı O-Sei miydi?
Se llamaba Osei.
Hayashi Tsuchitaro
Ikeno Sei
Bunlar şehir altında tüneller açıyorlar. Biliyorum.
iEstán haciendo tüneles por toda la ciudadi iYa lo séi
O zaman benden daha şanslısın.
Allora tu sei più fortunata di me!