Seksi tradutor Espanhol
16,148 parallel translation
En son ne zaman ne giydiğim, nasıl göründüğüm dikkatini çekti ki? Seksi bir elbise bu, değil mi?
Por Dios ¿ Cuándo fue la última vez... que te preocupaste por cómo me visto?
Seksi kızları arabama atardım.
Salía con lindas chicas.
Kanye bile Kim'in seksi kıçını çıkarmak için Amber'den kurtuldu.
Incluso Kanye se deshizo de Amber por el culo sexy de Kim.
Yani, emmek için güzel, kalın, seksi dudaklar istemediğimizi düşünüyorsun, Ve bazı güzel büyük geniş omuzlar, Ve buradan Sears Kulesi'ne bakabileceğiniz bir çukur baskısı?
¿ No crees que queremos labios gruesos y sensuales para chupar y unos hombros anchos y grandes, y un bulto que se vea de aquí a la torre de Sears?
Nerdiness buluyorum Inanılmaz seksi.
Tu intelectualismo me resulta muy sensual.
Bu da seksi bir şey bence.
Lo cual es sexy.
- Evet. Hırs, hep en seksi özelliklerinden biriydi.
La ambición siempre fue uno de tus mayores atractivos.
- Ateşli, seksi erkeğin?
- ¿ Es tu nuevo hombre caliente y sexy?
Bu seksi.
Eso es sexy.
Ah... çok ateşli ve seksi.
- Oh... él es tan atractivo y sexy.
Onu biliyorum tamam da yeterince seksi miyim?
Ya lo sé, pero ¿ no estoy lo suficientemente buena?
Seksi de seviyorum ve bunun utanılacak bir yanı olmadığını düşünüyorum.
Disfruto el sexo, y no creo que eso es algo para avergonzarse.
Seksi, duygularını uyuşturmak için kullanan kendine saygısı çok az, duygusal açıdan arızalı bir çocuksun.
Tu eres sólo un niño emocionalmente paralizado con baja autoestima que utiliza el sexo para adormecer sus sentimientos.
- Tabii, benim seksi tilkimsin.
Sí. Eres mi macho.
Artık... Ölü olmak daha seksi.
Estar Muerto es el nuevo sexy.
Bundan sonra, internete girip, etkileyici, yepyeni kışkırtıcı ve seksi şeyler yazmam gerekecek.
Después de esto entraré a Twitter y pensaré en algo... encantador, agresivo, provocativo, sexy e informativo para publicar.
Kolumda seksi, berbat bir kızla çılgın tür gangsterler.
Cosas locas, de gangsters con una chica sexy en mis brazos.
Ama ürpertici seksi hareketin benimle çalışmıyor.
Pero tu pequeño, sexy-tetríco acto no funciona conmigo.
Tatlım, seksi bir şeyler giy.
Cariño, ponte algo sexy.
Bu gerçekten seksi.
Eso es muy caliente.
Tanıştığımız andan beri çok seksi olduğunu kalbimin derinliklerinde biliyordum.
Desde que te conocí supe en mi corazón que eras supersexy.
- Seksi gemi ve daha da seksi pilotu.
Nave aguerrida. Piloto aún más aguerrido.
Seksi hatunlar, soğuk biralar vardı.
Tías buenas, cerveza fría.
Tatlı seks, inanılmaz seks bir sürü seks, jakuzi seksi, Dennis! Harikaydı.
Sexo del bueno, increíble sexo, mucho sexo, ¡ sexo en el jacuzzi, Dennis! Fue increíble.
Denizleri canavarları sandalyenin gıcırtısını ve seksi hatunları düşünürsün.
Agua. Monstruos. Ñic-ñic.
Çok seksi Katie.
Qué sensual, Katie.
- Saldırgan kadınlar seksi değil, Justine.
Una mujer que presiona no es nada sexy Justine.
Güzel seksi, parlak yatak örtüsü.
Qué lindo cubrecama sensual y brilloso.
Seksi, parlak...
Sensual y brilloso...
Oldukça seksi.
Es muy sensual.
Sen şimdi bana Rolling Stone kapağındaki, gözünü bana dikmiş bakan bu yarı çıplak, seksi saçlı Lisa Bonet'nin...
¿ Quieres decirme que esta portada de Rolling Stone el cabello, la desnudez, sus ojos mirándome...?
Dediklerimi yapıp bu işten paçayı sıyır sonra tekrar o nefret ede ede sevdiğimiz seksi, dominant kaltak olabilirsin.
Haz lo que digo y cuando te libres de esto podrás volver a ser la perra sensual y dominante que todos amamos odiar.
Benim seksi cazibeme nasıl karşı koyabilirsin ki?
¿ Cómo puedes resistir mi apariencia sensual?
Oh, tabii, telefonun öbür ucunda oturup iş arkadaşının bir oyun için protokollere karşı mod geliştirmesinden daha seksi ne olabilir ki?
Oh, nada más sensual que sentarse en el otro extremo del teléfono... mientras que tu compañero de trabajo modifica un juego contra el protocolo.
Çok güzel, çok seksi...
Es hermosa, super sexy.
Lezbiyen seksi var, 197. sayfa.
Sexo lésbico, en la 197.
Keşke 20 yıl geçince bu kadar seksi olacağını bilseydim.
Si hubiera sabido hace 20 años que estarías tan linda.
Çok seksi.
Es muy sexy.
Bu kadar seksi olmana bayılıyorum.
Me encanta lo lujuriosa que eres.
- Seksi dilediğim zaman yapabiliyorum tatlım.
Puedo echar un polvo siempre que quiera, encanto. Sí.
Çok kalabalık var, ortamdaki ışık da her şeye seksi bir hava katıyor.
Esto está muy lleno, y la iluminación es demasiado sexi para ver nada.
- Tabii ki dostum. Genevieve'ye seksi bir fotoğraf göndermeye çalışıyorum.
Trato de mandar a Genevieve una foto sexy.
- Of, çok seksi. Öyle mi?
- Eso me calienta.
Deli ve seksi bir polisi.
A un policía macizo a rabiar.
Seksi çalma listesi.
- Sí. Una lista de canciones sexy.
Belki de muhbir işini çok temiz halletmiştir. Tıpkı TMZ'de ki seksi sarışın sörfçü gibi.
Puede que sea solo que ese periodista es realmente bueno... en su trabajo, como ese surfero rubio de TMZ.
Bu arada bahsettiğimiz yer, öyle hepimizin dizilerde gördüğü gibi seksi şeylerin yaşandığı hapishanelerden değil arkadaşlar.
Sí, y chicos, esta no es una de esas prisiones de mujeres que todos hemos visto, bastante sexuales en el cable.
Ön taraftaki kıza ne oldu? Şu seksi dudakları olan.
¿ Y la chica de los labios sensuales?
Bu da çok seksi ve...
Y...
Mesela... Lazerlerden kaçan seksi ev hırsızını oynamak.
Jugar a la "Ladrona Sexi que Evita Láseres."
Çok seksi!
¡ Derrocha sexualidad!