Sevmedim tradutor Espanhol
2,506 parallel translation
Bu takımı sevmedim.
No me gusta este traje.
Chintaki sandalyelerimizi sevmedim.
No me gustan las sillas de Chintaki.
Sevmedim işte.
No me gustan.
Bahsettiğin şeylerin yüzde doksanını anlamamayı da sevmedim.
¡ No me gusta que no entienda el 90 % de las cosas que me dices!
Bilmiyorum Courtney, ama hiç sevmedim.
No lo sé, Courtney. Pero esto no me gusta nada.
Sevmedim!
¡ No me gusta eso!
Woodsboro'yu hiç sevmedim. Halkla İlişkiler işi çok saçma burada.
No me gustaba lo de venir a Woodsboro.
- Ben mi sevmedim?
- ¿ Yo no te quiero?
Sen hastanın tekisin seni hiç sevmedim sevmem de
Estás enfermo, violento y desquiciado. Jamás te amé y jamás lo haré.
Bunu hiç sevmedim.
No estoy de acuerdo con esto en absoluto.
Licavoli denen adamı hiç sevmedim.
Licavoli nunca me cayó bien.
Florida'yı hiç sevmedim.
Florida nunca me gustó.
- Sana söyleyeceğim, kardeşim, bu adamları hiç sevmedim.
- Tengo que decirte, hermano, realmente nunca los entendí.
- Çevreyi sevmedim.
- No me agrada la zona.
- Ne demek, çevreyi sevmedim?
- ¿ Qué quieres decir con eso?
Bunu hiç sevmedim.
No me gusta esto.
Ona farklı bir açıdan bakıyorum. Sonunu ben de sevmedim ama onu gözlerimle okumuyorum.
Lo estoy mirando desde otro ángulo bueno, tampoco me gusta el final, pero...
Başka hiç kimseyi böyle sevmedim.
Pero amé como nadie.
Dürüst olacağım. Peynirliyi fazla sevmedim.
No me gusta que lo cocine tanto.
Seni oldum olası sevmedim sinsi g.t.
Nunca me gustaste, gusano.
Ben kimseyi yeterince sevmedim.
Nunca amé lo suficiente.
Sevmedim onu.
Shh! No me gusta.
- Sevmedim.
- Es que no me gusta.
- Ben onu hiç sevmedim.
Bueno, nunca me gustó ese tipo.
Guru, Tanrı Badrinath üzerine yemin ederim, şimdiye kadar hiçbir kızı sevmedim. Ve bundan sonra da sevmeyeceğim.
¡ Maestro, lo juro por el Señor de Badrinath, nunca amé a una mujer... y nunca amare a ninguna en el futuro!
Ben de sevmedim bunu. İşini bitirmeliyiz.
Yo tampoco quiero hacerlo, pero ya no tenemos comida.
- Evet ama şu anki tehlikeyi sevmedim.
Esta en concreto, no.
Ben bu işi hiç sevmedim.
Sabes que? A-A-A mi no me gusta para nada.
Bu evreni hiç sevmedim Sammy.
No me gusta este universo, Sammy.
Ama bunu izleyicilerin önünde söylemeni hiç sevmedim.
No me entusiasma que lo hayas compartido - con la fila del gallinero.
Ben de sevmedim bunu.
A mi tampoco me gusta. Yo...
Ben de sevmedim.
y a mí tampoco.
Bu yere yaptığını sevmedim diyemem.
No me gusta cómo está mi casa.
Hayatımda koşmayı hiç sevmedim, ama onunla vakit geçirmenin en iyi yolu bu.
Nunca me gustó correr, pero es la mejor manera de estar con él.
Gerçekten onu hiç sevmedim, biliyor musun?
Nunca la amé, ¿ sabes?
- Burayı sevmedim.
No me gusta este lugar.
Böceği denedim, tadını sevmedim.
Sí, sabe a insecto y no me gustan.
- Burayı hiç sevmedim.
No me gusta este lugar.
Dinle, bu negatifliği sevmedim dostum.
No me gusta esta negatividad, viejo.
Aslında, ilk 10 sayfasını okudum. Tam sevmedim doğrusu.
Leí las primeras 10 hojas, pero no me pude concentrar.
Seni hiç sevmedim.
¡ Nunca te amé!
Bu işin ilerleme şeklini sevmedim, Mike. Ama hain diye etiketlenmeye de niyetli değilim.
No me gusta cómo se desarrolló esto, Mike, pero no dejaré pasar la oportunidad de atrapar un traidor.
Eciş bücüş desenli gömleğini de sevmedim, ukala tavrını da gözüm tutmadı, üstüne bir de seni sevmedim.
No me gusta tu fea camisa. No me gusta tu astuta boca. y no me gustas tu.
Bu oranları hiç sevmedim.
No me agradan nuestras chances.
Bu ihtimali hiç sevmedim.
No me gustan las probabilidades.
Bu fikri hiç sevmedim bayım.
No me gusta la idea, Señor.
Burayı hiç sevmedim.
Esto no me gusta.
- Bu fikri sevmedim.
- No me gusta la idea.
Seni hiçbir zaman sevmedim.
Nunca te amé.
Hey, bu planı sevmedim.
No me gusta este plan.
Ben de sevmedim.
Tampoco me gusta