Shalom tradutor Espanhol
385 parallel translation
- Allah'a emanet Sammy.
- Shalom aleichem, Sammy.
Hey, Stein, Shalom aleychem.
Oye, Stein. Demuéstrales que eres fuerte.
Aleychem shalom.
Lo demostrare.
- Reuben. - Shalom, Ari. - David,
Hola, Reuben.
- Shalom, Ari, nasılsın?
David, ¿ cómo estás?
Shalom.
Shalom.
Biz selam diyoruz siz shalom.
Nosotros decimos "salaam" y vosotros decís "shalom".
- Shalom, Bay Ben Canaan.
- "Shalom", Sr. Ben Canaan.
- Shalom. - Kıbrıs'ta sanıyordum sizi, David Ben Ami?
¿ No estabas en Chipre, David Ben Ami?
Shalom.
- Sí.
Shalom, Dov. Yerini almak çin geldim.
He venido a relevarte.
Son birkaç saattir çok sessiz. - Shalom. - Shalom.
Esto lleva unas horas muy tranquilo.
- Shalom Aleichem, Jackson İki-Ayı.
- Shalom Aleichem, Jackson Dos Osos.
- Neden Shalom Aleichem diyorsunuz?
- ¿ Por qué dice Shalom Aleichem?
Shalom dediğimde bilmezsin ama şimdi her şeyi bilir kesildin!
Cuando te llamo Shalom no sabes nada, pero ahora eres un sabelotodo.
Shalom!
¡ Shalom!
Shalom, abi gezunt, aleph, beth, gimel.
Shalom, gezunt abi, aleph, Beth, Gimel.
- Şalom, dostlarım.
Shalom, amigos míos.
- Şalom, haham. - Şalom, evladım. - Şalom.
- Shalom, rabi.
- Şalom, size değil, ona!
- Shalom.
Shalom!
Shalom!
Shalom! Hoşça kalın!
Shalom!
Shalom! Shalom, Ba Alive!
Shalom Shalom!
Sanırım artık netleşmiştir, müzakereye devam etmekle birlikte askeri çözümü de değerlendiriyoruz.
Shalom. Hay algo claro, mientras se continúan las negociaciones, pensemos en la opción militar.
Shalom!
Shalom! Shalom!
Shalom Aleichem, dostum!
Shalom Aleijem, mi amigo!
Ciao, adios, sayonara, shalom. Görüşürüz.
Habla de eso, de lo que sea pero hagas lo que hagas, no hables de dinero.
Çift etkinlikli bir törendi.
Celebramos el Bar Mitzva juntos, en el Beth Shalom.
- Shalom, Benny.
Shalom, Benny.
Es selamün aleyküm ve şalom ve her şey.
As-salamo'alaikum y shalom y cualquier cosa.
- Şalom.
- Shalom.
Şalom, Suzoçka.
Shalom, Suzotchka.
- Shalom, shalom.
- Shalom, shalom.
... İsrail ordusundan bir hemşire efsanevi lider, Ariel Sharon'a merhaba diyelim! Dışarı çıkabilir miyiz? ava almak istiyorum.
Díganle shalom a la fabulosa Ariel Sharon. ¿ Vamos afuera?
Şalom, sevgilim.
Shalom, cariño.
Şalom sana.
Shalom a ti.
- Shalom.
- Shalom.
- Hayırlı Cumartesiler!
- ¡ Shabbes Shalom! - ¡ Shabbes Shalom!
Şalom.
Shalom.
Annesine ve kardeşine bakabilmek için iş bulmak zorunda kalmış. Çünkü tonik imalatçısı olan babası Shalom bir kazan patlaması... sonucu hayatını kaybetmiş.
Tuvo que trabajar para mantener a su madre ya su hermano, pues su padre, tabernero del pueblo, murió a causa de una explosión en su destilería.
Trajik bir şekilde ölen babam Shalom'un da bugünü görmesini... isterdim. Sonnenschein ailesi artık geleceğe biraz daha güvenle bakıyor.
Recordamos también, a nuestro padre, en paz descanse, que pereció en aquel trágico incendio, pero nos dejó el saber que ha permitido a la familia Sonnenschein progresar de taberneros a abogados.
Şalom!
Shalom.
Shabbat shalom, herkese.
Shabbat shalom a todos.
- Shabbat shalom!
- ¡ Shabbat shalom!
Pekâla, bu odada oturanlar arasında sadece annem olması gerektiği gibi "Shabbat shalom" dedi. Daha iyisini yapabiliriz sanırım.
Bien, mi mamá fue la única persona del lugar... que se aproximó al nivel de Shabbat shalom... al que creo que podemos llegar.
Şimdi, hep beraber benimle birlikte söyleyin.
Ahora, denme algo que me sea útil, amigos. ¡ Shabbat shalom!
Shabbat shalom! - Shabbat shalom!
- ¡ Shabbat shalom!
- Shalom.
Shalom.
Shalom! Shalom.
Shalom!
shalom!
¡ Shalom!
Shabbat shalom!
Intentémoslo una vez más.