Shows tradutor Espanhol
731 parallel translation
Beni düş kırıklığına uğrattın.
¿ No podría hacer otros shows?
Kıskanç insanlardan nefret ederim ve bilmiyorum...
No podrías hacer dos shows a la vez, ¿ no?
"Audrey, içmeyi bırakırsan senin için büyük müzikaller yazdırırım."
"Si dejas de beber, haré que escriban grandes shows para ti".
Ticarete dökse borç almasına gerek yok.
No sería así si comercializara sus shows.
Ya siz? Şimdi her birinize dört gösteriden birer kutu vereceğim.
A cada uno le daré un palco en mis cuatro shows.
Şovlarına.
Sus shows.
- Amatör gösteriler.
- Shows de aficionados.
Terbiyeli bir adam olduğunu sanıyordum! Ne demeye çalışıyorsun?
¿ Recuerdas los peep-shows de las ferias?
Dedem revüleri görmüş. Bir inciden söz etti
Mi abuelo vio los shows de chicas Y me habó de una perla
Sebastian katıldığı bütün gösterileri mahvetti.
Sebastián arruina todos los shows.
Resital geleneğinin yaşaması beni çok mutlu ediyor.
Es un placer que se mantenga la tradición en los Shows en Vivo.
Montag'in gösterileri ile cinayetler arasındaki bağlantıdan başka birine bahsettiniz mi?
¿ Le ha comentado a alguien, la conexión qué hizo entre los crímenes y los shows de Montag?
Gösteriyle cinayetler arasında bağlantı kurduğumuzu kimse bilmiyor.
Nadie sabe que hicimos una conexión entre los shows y los asesinatos.
İzlediğimiz gösterilerde Montag gözlerini dikip bakana dek hiç kimse gönüllü olmak istemedi.
En todos los shows que vimos, nadie se ofrecía como voluntaria hasta que Montag miraba fijamente al público,
Ike ve Tina Turner'la çaldım biraz.
Toqué en varios shows con Ike y Tina Turner.
Şov dünyasından ibret dersleri, flaş, flaş!
- -- a shows, clases y actores (?
Bu şimdiye kadar izlediğim en komik gösteriydi.
Fue uno de los shows más divertidos que he visto. Si.
Lanet şovlarda yürüyüşlerini sınıyorlar, Buna nasıl cüret edebiliyorlar?
"Hacedlos trotar", malditos shows de equitación. ¿ Cómo se atreven?
- Daha önce 3 gösteride benimle çalıştı.
Estuvo en tres de mis shows. Es maravillosa.
Hep ucuz kulüplerde çalıştı.
De mis hijos, era el que menos me preocupaba. Trabajaba en esos shows de strip-tease baratos.
Eskiden bazi güzel konser salonlari vardi.
El nos tuvo grandes shows en los viejos días.
Doğru. 30 Mark : yalamak, sakso çekmek, sikmek...
¿ Shows en vivo? Sí, correcto. Por 30 Marcos :
Broadway dışında da olsa, bu hiç ucuz bir şey değildir.
Aun los shows fuera de Broadway no son baratos.
6 şov, 6 kopya.
Seis shows, seis plagios.
Neden kendi şovlarını yapmıyorlar? Bilmem.
- ¿ Por qué no hacen sus shows?
Gördüğünüz gibi, sizin eski şovlarınızı çok seviyorlar.
Les encantan los shows que Ud. hacía.
Haftada altı gösteri.
Seis shows por semana.
O eski Broadway gösterilerini severdi.
A ella le gustaba esos shows de Broadway, sabes.
Bir çok gösteride birilikte oldunuz, beş parasız.
Muchos de sus shows han fracasado.
Sahnede erkek ve dişi şovları.
Shows de hombre y mujer.
Şey, her şeyden önce Pazartesi metadon kliniğine gideceğiz Ve sonra Nancy bana birkaç şov ayarlayacak Sonra da gidip Paris'te yaşayacağız Ve sonunda mutlu bir ölüme kavuşacağız Ama merak etmeyin, bizimle gurur duyacaksınız.
Antes que todo, iremos a la clínica el lunes. De ahí, Nancy me va a arreglar unos shows... y nos iremos a vivir a París. Y veremos la luz de la gloria.
Pekala, sana üç konser için üçbin veririm.
Bien. Doy 3 mil por tres shows.
Gösteri dünyasını bıraktın.
Abandonaste los shows.
60 yaşındaki şov kızlarına pek ihtiyaç yok.
No hay mucha oportunidad de shows para una chica de 60 años.
Önceden geniş izlenme kitlesine sahip programlar şimdi küçük izleyici kitlesine sahip olabilirler.
Noche-tarde subirá. Los shows con mucha audiencia podrán verla achicarse.
Aynı şekilde küçük izleyici kitlesine sahip programlar da geniş şekilde izlenebilir.
Los shows con pequeña audiencia las tendrán más grandes ;
Hemen bir mesaj geç. 3 tane yeni program yayına koymak istiyorum - -
Manden un memorandum quiero desarrollar 3 nuevos shows
"Father Knows Best" ile büyüdüm. O tür programlar insanı üzüyor. Çünkü herkesin öyle olmasını bekliyorsunuz ama hayat öyle değil.
y shows que te hacian sentir mal... y se suponía que no debería ser así.
Yeni sofistike karnaval müşterileri... bizim korku numaralarımızdan tırsıyormuş gibi görünmüyorlar hiç.
El nuevo público sofisticado del parque... ya no considera nuestros shows del horror tan horribles.
Bu gece beş gösterim var.
Tengo cinco shows esta noche.
O dizi tarihe karıştı Agnes!
lo mejor Esos shows son antiguos, Agnes.
- İki yıllık mı? Hem de haftada iki bölüm garantisiyle, başlangıç olarak bölüm başına 1500 dolar.
- Y una garantía de dos shows por semana.
Televizyonlar, reytingleri düştüğü için bunu örtbas etmeye çalışıyor.
No la harán desaparecer porque... es impopular como algunos shows de TV.
Onunla her gece iki gösterin var!
Tienes 2 shows cada noche con ella.
Tembellik yapar, Londra'ya hoşça kal der, şovlara gideriz, hiç görmediğimiz turistik eğlencelere gideriz.
Siendo holgazanes, diciendole adiós a Londres, yendo a espectáculos, Viendo shows. Lugares de interés turístico que nunca hemos visto.
Ama sonra New York şehrine geçip biraz gösteri izleyeceğiz.
Pero entonces iremos a New York City a ver algunos shows.
- Brodway gösterileri mi?
- Algunos shows de Broadway?
- Para yoksa kostüm...
Como que tienes los shows mezclados, ¿ no?
İstemem.
Me encantan sus shows.
# # Shows you how to find a better way
Te enseña a encontrar uno mejor
Maceio'ya gidelim.
La caravana Rolidei no fue hecha para estar en medio de la selva... haciendo shows para un montón de indios ignorantes.