Sinek tradutor Espanhol
1,844 parallel translation
Tracy'yle yaşadığım yazın en kötü bölümü buydu, her sabah beni bombalarlardı, ben de sinek şeritleri asmaya karar verdim.
Este fue el peor episodio durante el verano con Tracy. Cada mañana ellas... me bombardeaban y decidí poner algunas cintas mata moscas.
$ 20'a almıştım yani, bir parçası 50 sent ediyordu. Yani, yatağımın üstünde kırk sinek şeridi asıIıydı. Her yerde.
Compre como 20 dólares en cintas mata moscas, a 50 centavos la pieza así que tenía 40 cintas mata moscas colgando sobre mi cama, por todo el apartamento.
Her yerde sinek şeritleri vardı.
Cintas mata moscas por todos lados.
O sinek... Ağzına süzül...
Esa mosca se te metió en la- -
Sonra bir sinek ağzına süzüldü o da yedi.
Y luego, una mosca se le metió en la boca y se la comió.
Burada, gölün bu bölgesinde titrer sinek larvaları avcılardan saklanırlar.
Aquí, en esta abismal zona muerta las lavas de los mosquitos de lagos se esconden de los depredadores.
Kısa sürede milyonlarca yumurtadan yeni çıkmış titrer sinek, kanat çırpmaya başlar.
Pronto, millones de millones de mosquitos recién nacidos extienden sus alas.
- Çorbamda sinek vardı.
- Había una mosca en mi sopa.
- Çorbanda bir sinek olduğunu sezdin.
- Creíste ver una.
Bu küçük akrobat kertenkelelerin her biri, günde 50 sinek yakalayabilir.
En un día una de éstas pequeñas acrobáticas lagartijas, puede atrapar 50 moscas.
Peşlerindeki yüzlerce kertenkeleye rağmen bolca kara sinek kalır.
Está lleno de moscas por todas partes, aún con cientos de lagartijas compitiendo por ellas.
Sinek avlıyoruz burada.
No hemos vendido una mierda.
O sinek, ortadan yok olur olmaz, insanlar daha fazla sığır yetiştirmek amacıyla otlak oluşturmak için ağaçları kesecek ve birdenbire doğal yaşam alanları yok edilen binlerce tür ölecek.
Entonces, ahora que el Canefly ha desaparecido, comenzamos a talar los árboles... para hacer llanos. Y, de repente, miles de especies mueren. Privadas de su hábitat natural.
Dostum, keşke siz kadınlara durumu anlatırken duvardaki bir sinek olsaydım.
Amigo, lo que habría dado por haber sido una mosca en la pared - cuando se lo dijiste a esas mujeres.
Ah, sinek vardı da.
Eso fue sólo un golpecito.
Bana bir sinek kız ver!
Sí. Dame tréboles, dame la reina, dame la reina.
Sinek kız! Çok teşekkürler!
Y la reina de tréboles.
Pentagon'a girenin, kurşunları... sinek öldürür gibi defeden ve çizik bile almayan kişinin sen olduğunu ikimizde biliyoruz.
Ambos sabemos que tú fuiste el del Pentágono aplastando esas balas como si fueran mosquitos y ni un solo rasguño.
Sen ve ben aynıyız, bir elmanın iki yarısı aynı çorbadaki iki sinek.
Tú y yo somos iguales, sal y pimienta, un par de moscas en el ungüento.
Neden burası sinek dolu?
¿ Por qué hay moscas aquí?
Sinek öldürürken fazla mı güç kullanmışım?
¿ Aplasté una mosca con mucha fuerza?
Havada üç sinek uçuşuyor Dot-com.
Entonces, Dot Com, ¿ vamos a ir a tres "clubes" esta noche?
Yani, şu sinek ısırıkları konusunda bir şeyler yapılmalı.
Es decir, ella tiene que hacer algo con esas picaduras de mosquito.
- Sinek.
- La Mosca.
Ortaya konan para tamam. Son kart sinek beşli.
Apuesta válida, la última carta es... el cinco de trévoles.
Suçlular sinek gibi ölüyorlar! Biraz ürkütücü olsa da çok havalı.
Es un poco escalofriante, pero también me provoca un alivio.
Bir canavarın sırtındaki ufak bir sinek olabilir, ahmak.
El tonto puede ser la mosca en la espalda de la bestia.
En açık sinek.
- Tienes abierta la bragueta.
Hepsi sinek gibi ölüyor, Lordum.
Están cayendo como moscas, mi señor.
Sen, dostum, beslenme zincirinde sinek kurdundan üç basamak daha aşağıdasın.
Tu, amigo, estás tres niveles abajo de la cadena alimentaria de una larva
Yoksa sinek avlardık, değil mi?
Eso limitaría el campo de la oportunidad.
Sinek.
Un bicho.
Sesimi dinle tüm diğer sesleri kıs radyodaki bir parazit haline gelinceye dek sonra sinek vızıltısına dönecek ve tamamen kaybolacak.
Continúa escuchando mi voz... apaga todos los demás sonidos hasta que sólo parezca la estática de la radio... entonces, silenciosamente como el zumbido de una mosca... hasta que el sonido desaparezca.
Sinek kızı.
Reina de tréboles.
- Sinek kızı.
- Reina de tréboles.
Sinek kızları.
La reina de tréboles.
Sağlıcakla kal, sinek surat!
- Soy Zuckuss. - ¡ Vete al infierno, cara de mosca!
Her birey sinek sayısının daha az olduğu grubun merkezine ulaşmaya çalışır.
Cada uno intenta hacerse camino al centro de un grupo donde hay menos moscas.
Evet, seni sinek gibi gösterdi. Ama o kadar da kötü değil.
Bueno... te pareces un poco a una mosca, pero eso... eso no está mal.
- Tuvaletin içinde sinek yakaladım!
- ¡ Atrapé a una mosca en el retrete!
Her yerde sinek ve ayyaş görmeye alışmıştık.
Antes aquí sólo había moscas y borrachos,
* Sinek patlaması', oyun pazarı *
"Club hoppin game shoppin"
Karbonat volkanları ve topal sinek deneyleri mi?
¿ Volcanes de agua soda y algún lamentable experimento volador?
Ben bazılarının sinek bile yediğini duymuştum.
Yo oí que algunos viven de mosquitos.
Sinek mi?
¿ Mosquitos?
Önemli değil, kıçımı koruyorum. Onu sinek gibi ezeceğim.
No hay problema, mi cola es prensil, Lo aplastaré.
Weatherly onları sinek gibi kendine çeker.
Weatherly los atrae como a moscas.
Belki sinek ısırmıştır.
Tal ves esto sea una picadura
Önceki gün, bana ölü bir sinek gösterdi.
El otro día, fue para mostrarme una mosca muerta.
Sinek 4.
El cuatro de trébol.
Ben de sinek kralıyım.
Soy el rey de tréboles.