English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ S ] / Soluma

Soluma tradutor Espanhol

162 parallel translation
- Bay Sterling'i de soluma.
- Sr. Sterling, siéntese a mi izquierda.
Yargıç Chanock soluma oturacak... sen de sağıma oturacaksın.
El juez Chanock se sentará en mi mano izquierda... y usted se sentará en mi derecha.
Martha, soluma geç lütfen.
Martha, a mi izquierda, por favor.
Soluma geçer misin?
Ponte a mi izquierda.
Yapma, üzerlerine soluma.
No, no pases las hojas.
Siz buraya oturuyorsunuz, Richard da buraya. Andrea soluma oturacak, George da...
Tú siéntate ahí, Richard aquí y Andrea a mi izquierda,... luego, George.
Soluma baktım ve ne göreyim?
Miro a la izquierda, y ¿ qué veo?
Zorlu yolculukta Tawny'nin toynağı çıkmış olsa bile ne sağıma ne soluma bakacağım, yoluma devam edeceğim ve kutsal bakire ile mumları düşüneceğim.
Y los cascos de Tawny trotan como si fuéramos de peregrinación no puedo mirar ni a la derecha ni a la izquierda, solo hacia delante y pensar en las velas y en nuestra querida Virgen.
- Zaten soluma gelmiş.
Y no es en la derecha.
Hızlı, hırıltılı bir soluma.
Rápida y ronca respiración.
Sırf bu yüzden kalbi, sinirleri, kan dolaşımı sistemi, ve soluma organları işlevlerini yerine getirebiliyor.
Y solo por eso, el corazón, el motor bascular y el centro respiratorio funcionan.
Sizinle sırayla yattıkları sıradaki soluma frekanslarını ölçmek istiyorum.
Quiero medir su respiración cuando la violan colectivamente.
Ve sen, Sophie tatlım, soluma otur.
Y tú, querida Sophie, Siéntate a mi izquierda.
Ve sakın yüzüne karşı soluma.
Y no te arrimes demasiado a él.
Soluma hala yüksek ama aşırı yüksek değil.
La respiración sigue alta pero no demasiado.
Fred, benim soluma.
a mi izquierda.
Soluma sıklığı : 12.
Ritmo respiratorio : 12.
Peki, soluma doğru kay.
Vale, pasa por la izquierda.
Gazı soluma.
No respires gas.
Onları soluma alıyorum.
Volaré a la izquierda.
Terhisin ardından kendimde ufak bir bahşişle temiz hava soluma arzusu buluverdim.
Luego de la desmovilización me encontré poseedor de una pequeña propina y un gran deseo de respirar aire puro.
- Sıvı Soluma Sistemi. Yeni aldık.
Un sistema líquido para respirar.
Bunlar sayesinde gözlerin, soluma suyunun içinde net görebilecek.
Esto es para que tus ojos pueden enfocarse en el fluido de respiración.
Soluma aygıtları.
Rebreathers.
Soluma baktım.
Miré hacia la izquierda.
Sık soluma.
Quería decir que no respires tan fuerte.
Sonra ite kaka geniş bir koridordan geçirilerek... kapılarında Davut'un Yıldızı... ve "Banyo ve Soluma Odası" yazısı bulunan binalara doldurulmuşlar.
Luego los llevaron como si fueran ganado por un pasillo... hasta unos búnkers con estrellas de David en las puertas... y unos carteles que decían : "Baño y Cuarto de Inhalación".
Hava soluma organının biyokimyasal işlemlerini yapıp Matura'nın vücuduna yerleştirdim bile.
he modificado bioquímicamente los órganos aire-respiratorios y los he implantado en el cuerpo de Motura.
Direksiyonu... soluma doğru çektiğimi... ve frene yüklendiğimi hatırlıyorum.
Recuerdo... cómo torcí el volante hacia la izquierda... y cómo apreté mi pie contra el pedal del freno.
Muhtemel gaz soluma hasarı. Tansiyon 1O'a 6.
Tensión es 100 / 60, y pulso 130
Ciğerlerinde ciddi gaz soluma hasarı var.
- Sus pulmones han sufrido graves heridas por inhalación.
Yediklerimden tut, soluma şeklime, ayın evrelerine... annenin her söylediğim ve yaptığım şeyi... yorumlamasının ne kadar sinir bozucu olduğunu anlatamam.
No te imaginas lo irritante que es que tu madre atribuya todo lo que digo y hago a lo que como, a cómo respiro y a las fases de la luna.
Olan şu, hücreler mast hücrelere seslenir ve ciğerlerine şöyle der, "Daha fazla toz soluma".
le han dicho a tus pulmones : "No respiren más polvo."
Şampiyon açıldı ve soluma dönmeye başladım. Sol ayağımı onun sağ ayağının dışında tutuyordum.
Así que el campeón sale y entonces... entonces comienzo a dar vueltas a mi izquierda, manteniendo mi pie izquierdo fuera de su pie derecho.
- Soluma doğru.
Giro a la izquierda.
Buraya, soluma oturun.
Siéntese aquí. A mi izquierda, por favor.
Soluma iki kat daha kuvvet vereceğim ve bak ne olacak.
Bueno, redoblaré los golpes de izquierda y veré qué pasa.
Daniel, onun nefesini soluma.
Daniel, no dejes que respire sobre ti.
Evet, senin soluma sıkıntın yok.
Muy bien, sigue respirando.
Fakat soluma vurursa, Mahvolurum.
Pero si él golpea a mi izquierda, Seré borrado.
Akşam yatağa girdiğimde, dört şey yaparım. Sabahlığımı çıkarırım. Soluma dönerim ve kıçımı dışarı doğru çıkarırım.
Cuando me voy a la cama por las noches, hago 4 cosas me quito la bata, me deslizo debajo de las sábanas me volteo hacia la izquierda, y le pego mi trasero.
- Ben karşıya geçerken sağıma soluma hep bakarım.
Yo siempre miro a ambos lados cuando cruzo la calle.
Şu an için var olan tek şey şu aç bitki ve lanet olası soluma kabiliyetsizliğim!
Por el momento todo lo que hay es una planta hambrienta y mi incapacidad de respirar
Sağıma soluma enkazın parçaları düşüyordu. Sağ olup olmadığımı bile bilmiyordum. Tanrıya şükür Arnet biliyordu.
Sólo vi piezas a volar y la caer, no sabía se estaba viva o muerta, gracias a Dios él consiguió.
Soluma!
- ¡ No inhales!
Darth Vader'in soluma sesini ise bir dalış tüpünün regülatörünün iyice içlerine koyduğumuz küçük bir mikrofonla kaydettik.
La respiración de Vader se grabó con un micrófono diminuto... dentro de un regulador de una botella de aire.
Maskeyi ağzıma takıp nefes alıp verdiğimde çıkan ses, herkesin bildiği Vader'in soluma sesi oldu.
Respiré a través de la máscara, inspirando y aspirando. De ahí surgieron los ritmos de la respiración de Vader.
Aniden Baltar, gerçek hava soluma, gerçek yiyecek yetistirme umudunu tasiyor... Ranza yerinden yatakta uyumak. Gemi yerine bir evde yasamak.
De repente Baltar sostiene que es nuestra esperanza de respirar auténtico aire cosechar auténtica comida dormir en una cama en vez de una litera de vivir en una casa en vez de en una nave.
Spazm geçirebilir ya da soluma durabilir, suni teneffüse hazır olun.
Estén preparados para realizar una reanimación si el paciente deja de respirar o experimenta un repentino ataque cardíaco.
Benim soluma.
No, a mi izquierda.
Soluma aygıtım durdu!
¡ Estoy parado!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]